Uyuşturucu baronları…
Uluslar arası silah kaçakçıları…
Türkiye’nin güçlenmesinden korkan
yabancı devletlerin derin kuruluşları…
Ülke istikrarının bozulmasından medet
uman bazı şirket patronları…
Cepte dolar, elde viski, yabancı
ülkelerde yaşayan PKK
Holding patronları…
Ve diğer bütün doğma büyüme
hain tabiatlılar!
…
Terörden bir tek bunlar mutlu…
…
Geriye kalanlar, özellikle
bölgede yaşam sürenler
son derece mutsuz…
…
Terör başladığı zaman doğan bir Kürt
vatandaş, bugüne kadarki otuz yılda,
ne çocukluğunun, ne gençliğinin tadına
varabildi, ne de rahat yüzü görebildi!
…
Güneydoğu’nun üstü, bu yüzden kalın
bir ‘elem’ tabakasıyla örtülü!
…
Rahat battığı, tadına bakmadığı bir şey
kalmadığı için ya eşcinsel olan, ya da
terörü denemek için Hollanda, Belçika,
Almanya gibi ülkelerden kalkıp gelen
sapıkları bir yana bırakacak olursak…
Diğer teröristlerin tümü de, şüphesiz
mutsuzlar kervanında!
…
Öyle ya;
Ana-baba-bacı-kardeş hasreti…
Dağda-taşta her an öldürülme
korkusu…
Kuru ekmek-soğana talim…
Pabuç delik-parka yırtık,
ciğer-böbrek hastası…
Her gece mağara duvarında beliriveren,
katledilen masum bebelerin gölgeleri…
…
Bu mutsuz ipsiz-sapsızlar da, çetenin
“dağ ırgatları”…
…
İş, nicedir başı yastık-sırtı yatak
görmemiş ırgata kalsa, patronlarının
korkusu-baskısı olmasa…
Eh! Zaten çoktan pişman!
Devletin uzattığı eli hiç öpmez mi?
…
Apo‘nun muhtemel çağrısı, bunlar için
bulunmaz bir fırsat teşkil edecektir!
“Fırsat bu fırsat!” durumu ortaya
çıkacaktır!
…
Bunu yazacağımı rüyamda görsem
inanmazdım ama, Apo‘yu şu sıralar iyi
korumak lâzım…
İmralı‘daki güvenlik önlemleri bir kat
daha artırılmalı, ne olur ne olmaz…
Terör biterse çıkarı bozulacağı belli
olanlar, Paris’ten işe başladılar çünkü!