Kemal Kılıçdaroğlu’nu hayretle izliyorum. Bir insan kendini sıkıntıya sokmak için çaba gösterse ancak bu kadarını yapar!
Memleketi Tunceli’yi bırakmış, İstanbul’a gitmişti. Aziz Kocaoğlu’nun dolduruşuna gelip, şimdi de İstanbul’dan İzmir’e geçti. Önseçime girecekmiş! Niye? Çünkü sıkıştı!
Önce, kontenjan bekleyen çevresinin baskısından kurtulacak, “bakın” diyecek:
-Ben bile ön seçime girdim.
Ayrıca, İzmir’de bu manevrayı yapıp, CHP’deki Genel Başkan adaylarına sözde kendisini ezdirmemiş olacak. “Bakın, Sarıgül ve Baykal gibi ben de ön seçimden kaçmadım” mesajını verecek.
Bir de kendine bahane bulmuş. Diyor ki:
-Daha önce Erdal İnönü de İzmir’de ön seçime girmişti. Ben de geleneğe uydum.
İyi güzel de, Erdal İnönü CHP’de genel başkanlık yapmadı ki. İnönü, SHP’nin Genel Başkanıydı. İzmir’i seçmesinin gerekçesi de babası olan İzmir Milletvekili İsmet İnönü’nün yolundan gitmekti. Yani CHP’de böyle bir gelenek yok.
Kılıçdaroğlu ya bunu bilmiyor! Ya SHP’ye özlem duyuyor! Ya da CHP seçmeni ve bizim bilmediğimizi düşünüyor!
* * *
Üstelik, İzmir riskli bir şehir. Kemal Anadol, daha baştan resti çekti. 8 maddelik bir açıklama yaptı. “Gitsin memleketi Tunceli’den aday olsun” dedi.
İzmir, “ulusalcıların” kalesi. Üstelik, CHP’deki ulusalcı kesimin Kılıçdaroğlu’na ciddi tepkisi var. Kılıçdaroğlu, “Biz, 1930’ların, 40’ların CHP’si değiliz” dediği günden bu yana ulusalcıların hedef tahtasında:
-Cumhuriyet kazanımlarına gölge düşürdü.
Bitmedi, Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı olduğu 2010 Mayıs ayından sonra bir yıl boyunca Atatürk’ün adını ağzına almadı. Bu tavrı İzmir’de tartışmalara ve eleştirilere sebep oldu.
Demem o ki, İzmir farklı bir yer!
Kılıçdaroğlu’nun ön seçime gireceği İzmir 2. Bölge’de 67 bin partili oy kullanacak. Kemal Anadol gibi eski tüfekler, Canan Arıtman gibi etkili isimler, çizdiği ve aday yapmadığı başarılı belediye başkanları ve bütün ulusalcılar aleyhine çalışacak.
Kazansa da karizma çizilecek. Çünkü, karşısına çıkacak diğer CHP’li adaylara da ciddi miktarda oy verilecek. Bu oylar “Biz Kılıçdaroğlu’nu istemiyoruz” anlamına gelecek.
Seçim bu, olur mu olur, Kılıçdaroğlu ön seçimden ikinci ya da üçüncü de çıkabilir. Seyreyleyin o zaman siz rezaleti!
Kılıçdaroğlu bu riskleri nasıl hesap edemedi, hayret ediyorum! Dedim ya, Kocaoğlu’nun dolduruşuna geldi.
* * *
CHP, 10 ilde ön seçimi bitirdi. Pazar günü de 45 ilde daha ön seçim yapacak. 1871 aday listelere girmek için yarışacak.
Sandıkta oylanacaklar arasında Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül, Hakkı Suha Okay ve Önder Sav gibi önemli isimler de var. Bu isimler çok ciddi sürprizlerle karşı karşıya kalabilirler. Ön seçimde nal toplayabilirler.
Neden mi?
Çünkü, CHP’de ciddi bir kabuk değişimi yaşandı. Ana Muhalefet Partisi, SHP’lileşti. Bu ne demek biliyor musunuz? Geçmişte SHP’de olduğu gibi mezhepçi ve etnik hassasiyetlerin CHP’de de öne çıkması demek! SHP’yi yıkan bu anlayış, şimdi CHP’yi de ciddi şekilde tehdit ediyor.
Antalya’da Baykal bile sıkıntıda. Kılıçdaroğlu Genel Başkan olduğunda Muratpaşa’da CHP’nin 5 bin üyesi vardı. Bugün Muratpaşa’nın üye sayısı 12 bine çıktı. Şimdi o üyeler arasında şu propaganda yapılıyor:
-Baykal’a bir tek oy yok.
Tutar mı, tutabilir. Olabilir…
Çünkü, ön seçim yapılan Adana, Tekirdağ, Mersin ve Maraş’ta tuttu. Hepsinde aynı anlayış hâkim oldu. Oylar kullanılırken etnik ve mezhepçi anlayışlar öne çıktı. Onda dört… Bir başka ifade ile yüzde 40. Bu, çok önemli bir oran. Geçmişte SHP’de de böyle olmuştu. Ardından etnik ve mezhepçi yapı SHP’yi yok etmişti.
Şimdi CHP, SHP’lileşme yolunda hızla ilerliyor!
Böyle giderse, Haziran seçimlerinde CHP’den MHP ve HDP’ye ciddi oy kaymaları yaşanması hiç şaşırtıcı olmayacak.