Araştırmacılığıyla, arşivciliğiyle, terkipçiliğiyle, soruşturmacılığıyla ve konuları ele almadaki ustalığıyla Ekrem Dumanlı’nın hayranlığını kazanan Nazlı Ilıcak ‘cesur!’ yazılar yazmaya devam ediyor.
AK Partiden umduğunu bulamayınca ve Balyoz, Ergenekon davaları döneminde ‘The Cemaat’in gücünü fark eden Ilıcak, her zamanki konjonktürel zekası ve öngörüsüyle “istikbal cemaatte” deyip yanaşıverdi.
Ekrem abisini bir kez daha haklı çıkartan Nazlı Ilıcak 17 Aralık darbe dosyasında hukuksuzluklar ve usulsüzlükler olduğu gerekçesiyle dosyaya takipsizlik kararı veren Savcı Ekrem Aydıner’i Hanefi Avcı davasından tanıdığını yazıverdi!
Ilıcak zihnini şöyle bir yoklayıverince bir gazetede çıkan şu sözleri hatırlamış: “Dinlemeler içeren eski tip kasetleri Hanefi Avcı’nın makamına gizlice koyan polislere soruşturma açtığı için, Eskişehir Başsavcısı Aydıner düz savcı oldu.”
Diyor ki Ilıcak ‘Bu iddianın ardında cemaatçi HSYK, soruşturmayı karartmak amacıyla savcıyı cezalandırdı. Ama araştırınca gerçeğin farklı olduğu meydana çıktı. Hanefi Avcı’nın makamına soruşturmayı açan Aydıner değil, savcı Hasan Gönen’di. 2011 yaz kararnamesiyle tayini çıktı. Kadıköy Başsavcısı olarak atandı Aydıner, sonrasında ise Kadıköy kapatılınca Anadolu Adliyesine düz savcı olarak atandı. Zaten hakkında da ‘haksız menfaat temininden’ dolayı soruşturma başlatılmıştı. HSYK’dan kınama cezası vardı.” Hede hödö hak guk!
Bildiğiniz Nazlı Ilıcak işte. Ciddiye dahi almaya gerek yok aslında. Ancak bir de işin içine CHP’nin hukukçu ve vakti zamanında Diyarbakır Barosu Başkanlığı yapmış Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun meclise verdiği soru önergesi ve paralel medyanın da bunu ‘CHP’den şok iddia’ olarak haber yapınca yazmanın vacip olduğuna inandım.
Hadi Nazlı Ilıcak bildiğin Nazlı Ilıcak! Ekrem Abisi ne verirse eline onu yazıyor diyelim. İyi de Sezgin Tanrıkulu… Evet, HSYK tarafından Aydıner’le ilgili bir soruşturma yürütülmüş. Yürütülmüş de anlaşılan paralel örgütteki size coşkuyu veren kaynaklarınız sizi yanıltmışlar.
Sayın Sezgin Tanrıkulu…
İbrahim Okur’lu HSYK döneminde sicilleri bozulan yargı mensuplarının başına ne geldiyse Eskişehir Başsavcısı Ekrem Aydıner’in başına aynısı geldi.
Paralel örgüt Eskişehir Başsavcısı Ekrem Aydıner’in ipini iki sebepten dolayı çekti.
Birincisi Hanefi Avcı’nın makamına eski tip kasetleri gizlice koyan emniyetçilere yönelik soruşturmanın talimatını verip bizzat ilgilendiği için.
Nazlı Ilıcak’a bir not: Evet, Nazlı abla Hanefi Avcı’nın makamına uydurma deliller koyan emniyetçilere yönelik soruşturmayı savcı Hasan Gönen yürüttü. Ancak emniyetçilere yönelik soruşturma Hanefi Avcı’nın Başsavcı Ekrem Aydıner’e gönderdiği şikayet mektubunu işleme alan ve ilgili savcıyı görevlendiren Başsavcı Aydıner’dir. Dolayısıyla soruşturmaların asıl muhatabı Başsavcılık makamıdır, kurumdur.
Hasan Gönen soruşturmanın her aşamasını Başsavcı Aydıner’i bilgilendirmiş, başsavcı ya da ilgili başsavcı vekilinin talimatları doğrultusunda hareket etmiştir. Hanefi Avcı’nın odasında bulunan ve Avcı’nın aleyhine kullanılan delillerin odaya nasıl konulduğunu ya da Avcı’ya ait olup olmadığını kanıtlayacak olan ise kamera kayıtlarıdır. Ve savcı Gönen’e kameraların o tarihlerde arızalı olduğu dolayısıyla herhangi bir kayıt olmadığı söylenir. Bunun üzerine Başsavcı Aydıner, soruşturmayı yürüten Gönen’e hardiskin sökülüp getirilmesi talimatını verir. Zira o günlerde gerçekten güvenlik kameraları bozuk mu, yoksa birileri tarafından kayıt dışı bırakılıp bırakılmadığı hard diskten anlaşılacaktır.
Peki ne oluyor?
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Hanefi Avcı soruşturma dosyası için o dönem ‘mesleğinin akıbeti için dosyayı kapat, gitme bu kadar üzerine, üzülmek istemezsin’ gibi tehditlere aldırış etmeyen Aydıner’in bir anda tayini çıkıyor. Nazlı Ilıcak doğru söylüyor, yaz kararnamesiyle Ağustos 2011’de Kadıköy Adliyesine Başsavcı olarak.
Yalnız Kadıköy, Üsküdar, Kartal, Ümraniye adliyelerinin kapanacağı ta 2007 yılından zaten bilinen bir şeydi.
Hanefi Avcı dosyasında paralel örgütü kızdıran Eskişehir Başsavcısı Ekrem Aydıner’in tek kusuru bu değildi elbette. Bundan daha kötüsü bir de Erzincan eski Jandarma Alay Komutanı kıdemli Albay Recep Gençoğlu dosyası var. Aydıner’in ipini çektiren…
Mevzu önemli. Paralel örgüt ve yandaş medyasının ‘17 Aralık dosyasına takipsizlik kararı veren Ekrem Aydıner’le ilgili şok iddia’ velvelesi yaptıkları Ekrem Aydıner meselesine yarın kaldığımız yerden devam ediyoruz.