CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, başkanlık sistemine destek vererek “Başkanlık değerlendirilmeli” açıklaması yaptı.
Gazeteci Avni Özgürel’e konuşan CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal‘ın “Sistem kaçınılmaz noktaya gelince bunu değerlendirmek gerekir diye bakıyorum. Bu kadar sıkıntıyı yaşadığımız bir dönemin şartları içinde değerlendirmemiz gerekir başkanlık sistemini” dediği öğrenildi.
BAYKAL: BAŞKANLIK, PARTİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR YER TUTACAK
Deniz Baykal’ın, “CHP bu konuda özündeki, kökündeki projeye sahip çıkan bir anlayışla parti kamuoyunun önünde iddialı bir şekilde yer tutabilmeli. Ben inanıyorum ki başkanlık rejimi partimiz için önemli bir yer tutacak” sözleri dikkat çekti.
BAYKAL’DAN CHP’YE ELEŞTİRİ
Tartışırken meselenin özünü kaçırmamak gerektiğini dile getiren Baykal, “Terörle mücadelenin neresindeyiz? Terörle mücadeleye destek veriyor muyuz vermiyor muyuz? Bunun neresindeyiz? Paralel devletle mücadelenin neresindeyiz? Sonra dış politika sorunları.. Siyasette dürüstlük, ahlak konuları.. Kısacası bu konularda güven veren, inandırıcı bir siyasi duruşu partimiz gerçekleştirebilse inanıyorum ki, başkanlık rejimi partimiz için önemli bir yer tutacak” diye konuştu.
“BU MAKAMIN GEREKTİRDİĞİ NİTELİKLERDE BİR ADAYLA ÇIKABİLİRSEK…”
“Bu makamın gerektirdiği niteliklerde bir adayla çıkabilirsek inanıyorum ki çok ciddi bir sıçrama yapabiliriz” diyen Baykal, “Makamın gereklerini yerine getirebilecek bir adayla çıkabilirsek rekabet edebilecek duruma gelinebilir. Partinin bahsettiğim zafiyetleri karşılandığında rejim değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.
YAZILI AÇIKLAMA YAPTI: AMA HER ŞEYE RAĞMEN YİNE DE BAŞKANLIĞA UYUM SİNYALİ VERDİ
Kısa süre sonra Baykal yazılı bir açıklama göndererek, açıklamasının bazı kısımlarında aktardığı görüşlerin yanlış anlaşıldığını yazdı.
Baykal yazılı olarak şu açıklamayı yaptı:
“Gazeteci Sayın Avni Özgürel beni arayarak, ‘Ben hayret ediyorum, Başkanlık rejimi gelirse her yerde CHP seçimi alamaz gibi bir kanaat var, Siz ne dersiniz’ diye sordu. Bunun üzerine verdiğim yanıt şu şekildedir:
“Makamın özelliklerine uygun iyi bir aday oylarımızı artıracaktır. Ama asıl mesele CHP’nin gerçek kimliğine uygun özündeki temel projeye sahip çıkan bir anlayışı parti olarak kamuoyunun önünde iddialı bir şekilde ortaya koyabilmektir. Çünkü Türkiye’nin CHP’nin temel siyasetine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.”
Dolayısıyla ben Başkanlık rejimi gelsin mi gelmesin mi sorusuna değil, bize rağmen gelirse CHP’nin ne yapabileceği sorusuna yanıt verdim. Elbette CHP, bu başkanlık projesine sonuna kadar ve tüm gücüyle direnmelidir ve direnecektir. Şunu unutmamak lazım ki, bu ortamda başkanlık rejimi Türkiye’nin maruz kaldığı tehlikeleri büyük ölçüde artırır. Türkiye’nin bugün her zamankinden daha çok ortak akla, kurumsal düşünme ve davranmaya ihtiyacı vardır. Halbuki başkanlık rejimi, mevcut siyasi tabloya bakacak olursak çok daha keyfi ve şahsi uygulamaların önünü açacaktır.
Bu da Türkiye’nin iç ve dış politika sorunlarının daha da karmaşık hale gelmesine neden olacaktır. Ama şunu da hatırlatmak isterim ki, Fransa’da Sosyalist Parti anayasadaki başkanlık düzenlemesine tüm gücüyle karşı çıkmıştı. Ancak başkanlık rejimi onlara rağmen geldikten sonra Mitterand sosyalistlerin adayı olarak sonraki bir seçimde başkan seçilmiştir. Bu da kulaklara küpe olsun.”
Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER