avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti: Milli egemenlik Türk milletinin kimliğidir

Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti bildirisinde; “Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun.” ifadesine yer verdi.

Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti: Milli egemenlik Türk milletinin kimliğidir

23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Atatürk, 23 Nisan 1924’te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermişti.

Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştı. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, millî birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir. Milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun.

TBMM’nin açılması ve ilk hükümetin kurulması

Mustafa Kemal’in Meclis-i Mebusan’ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul’da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal’in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalı?malarına süresiz ara vermişti. Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı.

Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti’nin iş başına getirilmesini sağlatarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti’ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi.

Ancak Anadolu’ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk Milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık Mustafa Kemal’in gençliğinden beri kafasında tasarladığı millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti. Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920’de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı.

Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara’da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayınlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara’ya ulaşmaya çalışmışlardı.

Mustafa Kemal 21 Nisan’da ikinci bir genelge daha yayınlayarak, meclisin 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara’ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile ilk TBMM resmen açılmıştı.

İlk TBMM’nin faaliyetleri

TBMM öncellikle Anadolu’daki asayişsizliği ortadan kaldırmak için harekete geçmiş ve 23 Nisan 1920’de “Hiyanet-i Vataniye Kanunu”nu çıkartmıştı.

Bu yasayı uygulamak üzere 11 Eylül 1920’de İstiklal Mahkemeleri kurulmuştu. Meclis 7 Haziran 1920’de çıkarttığı bir yasa ile Osmanlı Devleti ile yapılan her çeşit sözleşmeyi, ayrıcalığı, yer altı kaynaklarının verilmesi gibi açık ya da gizli yapılmış her türlü anlaşmayı, 16 Mart 1920 tarihinden itibaren olmak üzere geçersiz saymıştı. Böylece bütün yabancı devletler Ankara ile ilişki kurmak ve anlaşmak mecburiyetinde kalmıştı.

İlk meclis 20 Ocak 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (Anayasa) çıkarılıncaya kadar, Osmanlı Kanun-u Esasisi’nin millet idaresi ile çelişmeyen hükümlerden yararlanmış, bu tarihten sonra yeni kanunlar, yeni yasaya dayanılarak çıkarılmıştı.

Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.