100 yıllık emperyalist yalan bitti. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk milletine yönelik “soykırımcı” saldırılarını bertaraf etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire Perinçek-İsviçre davasında Perinçek lehine karar verdi. Mahkeme, AİHM 2. dairenin kararını onayladı ve 1915 olaylarının soykırım tanımına uymadığını karara bağladı. İşte Strazburg’da zaferle sonuçlanan davanın ayrıntıları.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek kararın ardından açıklama yaptı. Perinçek, “Milletimizi kutluyoruz. Tarihi bir karardır. Bu Türkiye’nin vatan savunmasıyla ilgilidir. 1915’te de vatanı savunuyorduk. Şimdi de savunuyoruz. Bu zaferin asıl sahibi Mehmetçik’tir. ABD’nin kara gücümüz dediği örgüte karşı savaşan mehmetçiğe armağan ediyoruz.” dedi.
Perinçek açıklamasında şunları belirtti:
– Tarihi bir karardır. Bu Türkiye’nin vatan savunmasıyla ilgilidir.
– 1915’te de vatanı savunuyorduk şimdi de savunuyoruz.
– Bu zaferin asıl sahibi Mehmetçik’tir. ABD’nin kara gücümüz dediği örgüte karşı savaşan Mehmetçik’e armağan ediyoruz.
– Davanın kazanılmasında beraber olduğumuz Sayın Rauf Denktaş’ı saygıyla anıyoruz.
– Bu mahkeme kararından sonra artık ‘soykırımı inkar’ diye bir suç tanımı olamaz.
– Bu bir tarih tartışması, hukuk anlaşmazlığı değildir. Bir vatan savunmasıdır! Bağımsızlık savaşıdır!
– Bu davayı kazanacağımızı kesinlikle biliyorduk
Batı’nın Türkiyeyi bölme planının parçası olan soykırım yalanı 100. yılında bitirildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire Perinçek-İsviçre davasını karara bağladı. Strazburg’da Perinçek kazandı Türkiye kazandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Perinçek lehine verdiği karardan sonra İsviçre Batı’nın baskısıyla kararı son gün temyiz etmişti. Temyiz için ilk duruşma 28 Ocak’ta yapıldı. Perinçek, tarihsel gerçekleri bir kez de Strazburg’daki Büyük Daire’de dile getirdi. Bu duruşmadan yaklaşık 10 ay sonra mahkeme kararını verdi. Büyük Daire, Perinçek’i haklı buldu.
17 yagıçlı mahkeme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7, 10 ve 17 maddesine dayanarak karar verdi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7. maddesi cezaların yasallığına ilişkin hükümleri içeriyor. 1 oya karşı 16 oyla kabul edilen maddede, “Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuka göre suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkum edilemez” ifadesi yer alıyor.
7’ye karşı 10 oyla kabul edilen 10. maddede “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım hakkında sahiptir” sözleriyle ifade özgürlüğüne vurgu yapılıyor. Ve 3’e karşı 14 oyla kabul edilen 17 maddede de “Hiçbir kamu otoritesinin ifade özgürlüğünü sınırlayamayacağı” belirtiliyor.
Duruşma biter bitmez Ermenistan basını Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e mikrofon uzattı. Perinçek, Ermeni basınına verdiği röportajı Ulusal Kanal özel yayınında aktardı.
Perinçek, zaferi Mehmetçiğe armağan etti.
Yurt dışındaki Türklere de “artık özgürce konuşabilirsiniz” mesajı verdi.
Peki 100 yıllık yalan nasıl bertaraf edildi? İşte 2005 yılından bu yana soykırım yalanını bitiren mücadelenin serüveni.
Aslında bu saldırı “Türkiye’yi parçalama” planlarının da bir parçasıydı. Emperyalizm Türkiye’ye içeriden ve dışarıdan yapılacak eş zamanlı operasyonlarla diz çöktürmek istiyordu.
2005 yılında dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, İsviçre’de bir konferansta “Ermeni soykırımı yoktur” dediği için hakkında bir soruşturma başlatıldı. Çünkü İsviçre meclisi bir yasa çıkarmış ve o “Ermeni soykırımı yoktur” demeyi suç saymıştı.
Halaçoğlu hakkında soruşturma başlatılmasının ardından Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek İsviçre’ye gitti. Lozan’da “inkar yasası”nı çiğnedi ve “Ermeni soykırımı yoktur” dedi. İsviçre savcılığı bu kez Perinçek hakkında soruşturma başlattı.
Sadece İsviçre değildi. Avrupa Parlamentosu da 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlamıştı ve bu karardan sonra bir çok Avrupa ülkesinin meclisinden peş peşe “soykırımı inkar” yasası çıktı. Tüm bu saldırılara karşı bir Türkiye cephesi gerekliydi.
Talat Paşa Komitesi kuruldu. İlk eylem 24 Temmuz 2005’te yani Lozan Anlaşması’nın yıl dönümünde Lozan’da yapıldı. Türkiye’den 250 aydın yurtdışındaki Türklerle birlikte büyük bir mitinge ve konferansa imza attı.
2006 yılında durak Berlin’di. Çünkü, Alman Parlamentosu da 2005 yılının Kasım ayında soykırımı inkar yasasını kabul etti. Alman basını günlerce haber yaptı. Alman kamuoyu da yasayı tartışmaya başladı. Artık yurt dışındaki Türk toplumu da birleşiyordu. Çünkü mesele Türkiye’nin bağımsızlığı ve birliğiydi.
2006 yılında Avrupa Parlamentosu toplandı ve bir karar aldı. Türk hükümetine “Talat Paşa Komitesi’ni dağıtın” talimatı verdi. Ancak komite dağıtılamadı. Avrupa Parlamentosu’nun bu talebiyle bir hamle daha yapan İsviçre, 2006’da Perinçek hakkında yeniden dava açtı. Doğu Perinçek 90 kilo belgeyle İsviçre’ye gitti. Ermeni ve Rus belgelerini mahkemeye heyetine sundu. Buna rağmen İsviçre mahkemesi Perinçek’e 10 bin İsviçre frangı para cezası ile 90 gün hapis cezası verdi.
Karar sonrasında komite çalışmalarını yine sürdürdü. Nisan 2007’de Paris’te Kasım 2007’de de KKTC’de iki büyük eylem daha yapıldı. Talat Paşa Komitesi 22-23 Mart 2008’de de Berlin’de o günlerde Almanya’da yükselen ırkçılık ve Türklere yapılan saldırıları protesto etmeye hazırlanıyordu. Ancak eylemde bir gün önce Ergenekon operasyonuyla Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu ve Ferit İlsever gibi isimler tutuklandı. Yani Avrupa Parlamentosu’nun “Komiteyi dağıtın” talimatı AKP hükümeti ve F tipi örgüt tarafından yerine getirildi.
Ancak bu kumpas her şeyin bittiği anlamına gelmiyordu. Mücadele gitgide daha çetinleşti. Perinçek cezaevindeyken de mücadele sürdü. İsviçre mahkemesinin kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. Mahkeme, 2013 yılında kararını verdi ve 1915 olaylarının “Soykırım” tanımına uymadığını, Perinçek’in ifade özgürlüğü olduğunu vurguladı. Aslında Türkiye’ye yönelik soykırım suçlaması ve Avrupa devletlerinin inkar yasası da mahkum edildi.
ABD bu kez İsviçre’ye baskı kurarak kararı temyiz etmesini istedi. İsviçre, Büyük Daire’ye başvurdu. Karar temyize götürüldü. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye’nin yurtseverlerine karşı kurulan kirli tuzaklar bir bir berteraf edilmişti. Perinçek, Silivri cezaevinden çıktıktan sonra 28 Ocak’ta AİHM Büyük Daire’deki temyiz duruşmasına katıldı. Bu kez sadece İsviçre değildi. Ermenistan da davaya müdahil oldu. Dünyaca ünlü avukatlar diaspora cephesini savunuyordu.
Perinçek temyiz duruşmasında yine tarihi bir savunmaya imza attı. Ermeni ve Türk toplumunun kardeşlik bağlarını anlattı. Batının iki toplum arasında kin ve nefret tohumu ekmek istediğini söyledi. Ve yaklaşık 10 ay sonra Büyük Daire de kararını Perinçek lehine açıkladı. 100 yıllık yalan ve Türkiye’yi parçalama cephesinin saldırısı bertaraf oldu.
Ulusal Kanal / Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER | ATGtv
AİHM sonuç kararı: ‘Soykırım’ davasında Doğu Perinçek haklı videosu:
AİHM kararından sonrası Doğu Perinçek’ten ilk açıklama videosu:
AİHM kararından sonra; 100 yıllık yalan nasıl bertaraf edildi videosu: