avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Türkmen Önder Hicran Kazancı Irak’taki halk ayaklanmaları ve Türkmenlerin güvenliği konularında uyardı

Irak Türkmen Cephesi partisi (ITC) yürütme kurulu ve idare heyeti üyesi Dr. Hicran Kazancı, AVRUPA TÜRK GAZETESİ’ne yaptığı açıklamada Irak’taki halk ayaklanmaları ve Türkmenlerin güvenliği konularında önemli uyarılarda bulundu. İşte Kazancı’nın AVRUPA TÜRK GAZETESİ’ne yaptığı açıklama.

Türkmen Önder Hicran Kazancı Irak’taki halk ayaklanmaları ve Türkmenlerin güvenliği konularında uyardı
20.10.2019
A+
A-

Bağdat merkezli Irak’ın güney ve orta bölgelerinde patlak veren büyük çaptaki halk protestoları, 2003 sonrasında Irak’ın devlet yönetimine getirilenlerin 16 yıl boyunca yolsuzluk yapmaları, kötü yönetim ve devlet erkanın yapılanmasındaki büyük başarısızlıklarına doğal bir tepki olarak görünüyor. Aynı zamanda, 2003 sonrası oluşturulan Irak’ın siyasal sistemi, bölgedeki değişim ve gelişimlerin neticesinde ortaya çıkan sorun ve zorluklarla baş edebilmesi için kendisini sürekli yenileme konusunda tamamen başarısız olduğunu gösterdi.

Halk protestocuların birçok kesimlerinin farklı istekleri olmasına rağmen, hükümetin düşürülmesi ve dışa bağlı olan siyasetçilerin cezalandırılması gibi talepler konusunda hem fikirdiler. Ancak, Irak’ın, etnik-mezhebe dayalı idari ve güvenlik sisteminin gruplar arasındaki paylaşımı neticesinde ortaya çıkan devlet sisteminde yer alan siyasi aktörlerin uzlaşılması sonucu başbakanlık koltuğuna oturan Adil Abdul Mehdi’n istifa etmesi takdirde, 2003 sonrası Irak’ta oluşturulan siyasal siteminin çöküşü anlamına gelir. Dolayısıyla, 2003 sonrası kurulan sistemin düşmemesi konusunda, göstericilere karşı aşırı kuvvet kullanıldı. Bu gelişme, iç savaş benzeri bir kanlı çatışmayı beraberinde getireceği büyük olasılıktır. Çünkü, gerek protestocular, gerekse protestocuları kanlı bastırmaya çalışan güvenlik güçleri ayni kesimin mensuplarıdır.

Halk protestoculara göre, Irak’ın siyasi sürecinde yer alan tüm siyasi partilerin başkanlılarının Irak’a değil dışa bağımlı olduklarını ve dış ülkelerden destek aldıklarını, Irak’ın değil destek aldığı dış ülkelerin ajandalarını uyguladıkları ve Irak halkına ait olan devlet gelirlerini büyük ölçekte hortumladıklarından dolay ülkeyi çıkmaza soktular. Dolayısıyla, dincilik, milletçilik ve halkçılık sembollerin arkasına sığınarak kendisine ait olan bir avuç insanın yanı sıra şahsi çıkarlarını korumaya çalışan parti başkanlarının artık halk arasında yeri kalmayacağı konusunda bir ortam oluşmaya başladı.

Ancak, Kendi ulusal güvenliğini korumak için Irak’ı ön karakul olarak kullanan bölgesel sistemin uzantısı olan Irak’taki siyasi sitemi, ayaklanmalara karşı şiddetli bir şeklide var gücü ile direnecektir. Ekonomisinde büyük sorunlar yaşayan söz konusu olan bölgesel sistem, Irak’taki nüfuzunu kayıp etmemek için ülkede Suriye tecrübesini tekrarlayabilir.

Bu bağlamda Irak Hükümeti, Bağdat’taki göstericileri bastırmak için Kerkük’te konuşlandırılan askeri gücünü ülkenin güneyine kaydıracağına dair söylentiler dolaşmaya başladı. Hemen akabinde, Kerkük’ü DAİŞ’ten korumak için peşmergelerin kente gireceği spekülasyonları arttı. 50-60 kişiden oluşan öncü peşmerge devriyelerinin Kerkük yakınlarında keşif yaptığı tespit edilince, Haşdul Şabi devreye girerek konuyu şimdilik noktaladı. Bağdat’taki durumun kötüye gitmesi halinde, Kerkük merkezli Türkmeneli bölgemiz güvenlik durumu da kötüleşir. Türkmenler buna hazırlıklı mı?. Maalesef değil, Türkmen Milletini temsil eden siyasi kurumlar, Türkmen siyasetçilerin yatak odasıdır, yani şerefidir, o şerefi koruyamayan Türkmen Milletinin temsilcisi olma hakkına laik değiller. Çapulcu, ayyaş ve münferit silahlı bireylerden kurumlarımızı koruyamayan Türkmen güvenlik sitemi, Türkmen milletinin güvenliğini nasıl koruyacaktır?. Türkmen Milletini kendi güvenliğini korumak amacıyla Kerkük’te halk komitelerinin oluşturulması için işe koyulmalıdır.

Avrupa Türk Gazetesi © SÖYLEŞİ | ÖZEL HABER

Dr.Hicran Kazancı kimdir?

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.