AVRUPA TÜRK GAZETESİ yazarı Damla Çiğdem, 15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) çetesinin asker içine sızmış teröristlerinin kanlı darbe girişimini yazdı.
15 Temmuz Cuma gecesi köprülerin askerler tarafından kapatılmasıyla vatandaşlar şaşkına dönmüş ve olayı anlamaya çalışıyordu. Vatandaşların akıllarında terör saldırısı ihtimali vardı. Aradan fazla zaman geçmeden TRT spikeri donuk bakışları ve sesiyle ülkemizde darbe açıklamasını yaptı ve askeriyenin verdiği talimatla vatandaşların evden çıkmamasını duyurdu. Evden hepimiz bunu izlerken ilk başta inanmak ve kabullenmek istemedik. Ve kabullenmeyecektik de…
Türkiye çok darbe görmüştür. Ama tarihinde ilk defa bir darbe girişiminde “Milletin Meclisi” bombalanmıştır. Ve yine ilk defa doğrudan doğruya milletimize silah sıkılmıştır…
Savunmasız insanlar tanklarla ezilmiş, helikopterlerden açılan ateşin hedefi olmuşlardır. Türk tarihinde kendi milletini hedef alan böylesine kahpe bir girişim bir ilktir. Bu nasıl bir kin, nasıl bir nefrettir? Nasıl köklenmiş, neyle beslenmiştir; anlamak mümkün değil.
“Darbe” kelimesini duyar duymaz Türk halkının tümü tepki vermiş ve birlikte sokaklara dökülmüştür. Uzun zamandır kutuplaşma halindeki Türkiye’de ilk defa bir birlik havası oluşmuştur. Laik, dindar, solcu, sağcı, Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi herkes ama herkes tek yürek tek ses olmuştur. TBMM, darbeye rağmen toplanmış, bütün partiler bir birlik ve bütünlük içinde davranmışlar, demokrasiye sahip çıkmışlardır. Hükümet karşıtı en sert sesler bile darbe girişimini lanetlemiştir.
Bir kısım yabancı basın ise tüm bu olup bitenleri görmezden gelmekteTürkiye’yi ve Türkiye’nin halkın yüzde 50’den fazla oyuyla seçilmiş cumhurbaşkanını kötülemekteler. Bazı yabancı düşünürler ve yazarlar, milletimizin Erdoğan’a karşı tavır almaması halinde Türkiye’nin geri gideceğini iddia etmekte kamuoyunu yanıltmaktadırlar. Hatta darbe kalkışmasını neredeyse alkışlamakta, daha da ileri giderek neredeyse darbe taktikleri vermekte,yeni bir darbe için karanlık odaklara cesaret vermeye çalışmaktadırlar.
15 Temmuz’da Türk halkının sahip çıktığı tek şey vardır: Demokrasi.
Evet, Türk insanı sağcısıyla solcusuyla, kadınla, erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle demokrasi uğrunda sokaklara dökülmüş tüm dünyayı örnek bir mücadele yürütmüştür. Milletimin bu kahramanca duruşunu anlatmaya kelimeler yetmez. Şükürler olsun ki Allah, milletimin yüksek ahlakına şahit olmamı nasip etti. Ne güzel bir millet ne güzel bir örnek…
Türkiye gerilecek ve gerileyecek diyenlere sözüm o ki; Türkiye alabildiğine ilerleyecektir ve bunun önünde Allah’ın izniyle hiçbir güç duramayacaktır.
Adnan Oktar’ın fikirlerinden faydalanılmıştır.
Damla Çiğdem – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI