Türkçe’yi yasaklayan Hollanda’daki FETÖ okulundan ad değiştirme takiyesi

HABER MERKEZİ – Türkçe’yi yasaklayan Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bulunan Cosmicus Montessori Lyceum/Lisesi (CML) adlı FETÖ bağlantılı okul’un Fethullah Gülen’le bağlantısı açığa çıkınca FETÖ’cüler takiye’ye (iki yüzlülüğe) başvurarak okulun adını Metis Montessori Lyceum/Lisesi (MML) yaptıkları ortaya çıktı.

FETHULLAHÇILARIN OKULU MAHKEMELİK EDİLMİŞTİ
Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da Cosmicus Montessori Lisesi (CML), öğrencilerinden Denizhan Murat Üresin’in okul yöneticileri müdür Huseyin Asma ve müdürü yardımcısı Piet van Dijk’in aldığı Türkçe konuşma yasağına uymadığı gerekçesiyle 2012 sonu okuldan atıldığı basının gündemine gelmişti. Devlet okulu prosedürü içinde çalışmayı taahhüt ettiği için Hollanda Eğitim Kültür ve Bilim Bakanlığından (OCW – Ministerie van Onderwijs Cultuur en Wetenschap) para alarak 2008 yılında kamu okulu olarak faaliyete başlayan Fethullahçı Terör Örgütü’yle (FETÖ) bağlantılı Cosmicus Montessori Lisesi’nin (CML) koyduğu Türkçe yasağı mahkemeye taşınmış ve CML, Asma ve Van Dijk’in cezalandırılması için dava açılmıştı.

FETÖ YASAL GÖRÜNÜMLÜ OKUL ÜZERİNDEN ÖĞRENCİLERİN ÖZEL YAŞAMLARINA KADAR GİREREK FİŞLEME YAPILIYOR
CML’nin Fethullahçı yöneticilerinin koyduğu Türkçe yasağının skandal boyutlarda olduğu, Türk genci Denizhan Murat Üresin’in okuldan atılması ve mahkemeye gitmesi sonucu ortaya çıktı. Fethullahçıların yasal görünümlü ‘okul idaresi ve öğretmeni’ kisvesiyle öğrencileri ve öğrenci velilerini özel yaşamlarına kadar fişledikleri ve CML öğrencilerinin kişisel siyasi görüş-ırk-din-felsefi inanış gibi değerleri de kapsayacak şekilde Fethullahçıların öğrenciler üzerinde tahakküm ve baskı kurmaya kadar adımlara giriştikleri mahkeme kararıyla ortaya çıktı.

FETÖ bağlantılı okulda yönetici olarak Türkçe’yi yasakladıkları ve gencin eğitim hayatını bitirdikleri için yargılanan ikili Huseyin Asma ve Piet van Dijk. Van Dijk hippi geçmişini övünerek anlatan ve Amsterdam’da pek çok eğitim çevresi ve basın kuruluşlarıyla girdiği kavgalarıyla biliniyor. Foto kaynak: belçika haber

FETHULLAHÇILARIN HANESİNE ‘TÜRKÇE DÜŞMANI’ OLDUKLARI KAZINDI
Türk genci Denizhan Murat Üresin, CML’nin kamu okulu olduğunu düşünerek kaydolduğu ancak okulun FETÖ tarafından yönetildiği ortaya çıkınca yaşam tarzını değiştirmesi için ‘okul yetkilisi’ görünümlü Fethullahçılar tarafından özel yaşamına ve üyesi olduğu derneğe varıncaya kadar fişlenip ayrımcılığa uğramış ve baskı altına alınmıştı. Okuldaki Türkçe yasağına itiraz ettiği için okuldan atılarak mağdur edilen ve eğitim yaşamı sonlandırılan Türk genci Denizhan Murat Üresin, kararın geri çekilmesi ve bu kararı alarak görevlerini Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lehinde kötüye kullanarak eğitim çalışmasının dışında çıkan CML müdürü Huseyin Asma ve müdür yardımcısı Piet van Dijk’in cezalandırılması için adı geçenler hakkında dava açmış, 9 Temmuz 2013’te Amsterdam Mahkemesinde görülmeye başlanan duruşmadan sonra 30 Ekim 2013’te dava karara bağlandı ve FETÖ bağlantılı okul Cosmicus Montessori Lisesi’ndeki (CML) Türkçe yasağı Hollanda yargısı tarafından onaylandı. Türkçe anadilinin konuşmasını yasaklayan ve Üresin’i okuldan atarak Türkçe yasağını uyguladığı gerekçesiyle yargılanan şüpheli sanıklar CML okul müdürü Huseyin Asma ve müdürü yardımcısı Piet van Dijk beraat etmiş oldular.

FETÖ’NÜN TÜRKÇE’Yİ YASAKLADIĞI MAHKEME KARARIYLA RESMİLEŞTİ
Mahkeme kararında şu ifadele yer verdi “Bu anlaşmazlıkların özü, Üresin’in, okulun kurallarına aykırı olarak Türkçe konuştuğu gerçeğinden kaynaklanıyordu. Okulun, ‘okuldan atma’ yönündeki nihai kararı, bu temele dayanarak takdir edilmelidir” ifadelerine yer verilmişti. Amsterdam Mahkemesi, okulda Türkçe konuşmanın yasak olduğuna hükmederek, FETÖ bağlantılı okul yöneticilerinin öğrenci Üresin’in okuldan atılmasını dair kararı haklı buldu. Öğrenci aleyhine sonuçlanan davanın kararı, aynı zamanda Tükçe olimpiyatlarıyla övünen cemaat görünümlü Fethullahçıların ‘kamu okulu’ yasal kisvesiyle ve Hollanda yasalarını kötüye kullanarak kendi yasadışı cemaat kurallarını uyguladıkları okullarındaki resmen ‘Türkçe yasağı’nı da belgelemiş oldu. Hollanda mahkemesi öğrenci Denizhan Üresin’in FETÖ bağlantılı CML okulundan Türkçe konuştuğu için atıldığına hükmetmesiyle birlikte Fethullah Gülen’in başında bulunduğu örgütün Türkçe’nin yaşatılması değil tam tersine Türkçe’ye karşı olduğu ve Türkçe’yi bizzat kendisi yasakladığı resmen mahkeme kararıyla tescillenmiş oldu.

DAVANIN TAKİPÇİSİ FEDERASYON: KARAR İNSAN HAKLARINA VE ANAYASA’YA AYKIRI
Davanın yüksek yargıya taşınmasını AVRUPA TÜRK GAZETESİ olarak, davanın takipçisi olan Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu’na (HTGF) sorduk. Federasyon’dan bir yetkili, yöneticileri Denizhan Murat Üresin’in Türkçe konuştuğu için okuldan atılmasını şöyle değerlendirdi “Mahkemenin kararı Hollanda’nın taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, çeşitli uluslararası sözleşmelere, dil-ırk-siyasi görüş-felsefi inanç gibi temellerde ayrımcılığı kesin olarak yasaklayan Hollanda Anayasası’nın birinci maddesi başta olmak üzere, Hollanda anayasasının eşitlik, bireyin eğitim hakkı, kişinin kişilik hak ve özgürlüklerini ilgilendiren hükümlerine doğrudan aykırıdır. Bütün bu yasal gereksinimlerin ve güvencelerin çiğnendiği bir eğitim düzenin demokratik hukuk düzeniyle ilgisi olamaz. “ Kararın Yüksek Mahkeme’ye taşınacağı belirtildi.

DAVA YÜKSEK YARGI’DA
Bu karar üzerine, FETÖ tarafından mağdur edilen Türk genci Denizhan Murat Üresin, görevi kötüye kullanarak Türkçe konuştuğu gerekçesiyle öğrenciyi Kasım 2012’de CML’den atan okul müdürü Huseyin Asma ve müdürü yardımcısı Van Dijk’in cezalandırılmaları ve okuldan atılma kararının geri çekilip dava sonucunun esastan bozulması için dava’yı yüksek yargıya taşıdı.

FETÖ’nun acımasız eylemlerini eleştirenler hakkında sözde ‘gazeteci’ kisvesiyle bilgi toplayıp, topladığı bilgileri yalanlarla karıştırarak yayınlayan FETÖ medyası Hollanda görevlisi Basri Doğan masum insanların özel yaşamına müdahalede sınır tanımıyor. Masum insanları hedef haline getirerek mağdur eden sayısız yalan haberin altına imzası bulunan birisi.

FETHULLAHÇILAR YALANA SARILARAK UTANÇ KARARI ve KENDİ KOYDUKLARI TÜRKÇE YASAĞINI SAVUNDULAR!
FETÖ medyası Zaman, gazeteci olduğunu iddia ettiği Hollanda görevlisi Basri Doğan adlı bir şahsin imzasıyla, 26 Kasım 2012 tarihinde yalan bir habere imza attı. FETÖ medyası Zaman Amsterdam CML müdürü yardımcısı Piet van Dijk’in (adını da bilinçli bir şekilde ‘Dijck’ olarak yanlış yazarak), öğrencinin Türkçe konuştuğu için okuldan atıldığına dair mahkeme kararı ortadayken, “Öğrencinin Türkçe konuştuğu için okuldan atıldığı iddiaları tamamen asılsız” şeklindeki sözlerini öne çıkartarak bir çok yalan haberinden bir tanesini daha yayınlayarak konuyu bir kez daha manipüle etmişti.

FETÖ MEDYASINDAN MAĞDURA KARŞI KARA PROPAGANDA
Yine Van Dijk ve Asma FETÖ medyasına yaptıkları açıklamalarda öğrencinin Türkçe konuştuğu için değil sözde “kışkırtıcı eylemlerden dolayı” okuldan atıldığını ifade ederek öğrenciyi basın üzerine karalamışlardı. Bu da FETÖ medyası Zaman’ın Hollanda görevlisi Basri Doğan’ın kaleminden çıkan ve öğrencinin özel yaşamının yalan-yanlış bilgilerle yoğrulmuş bir şekilde ifşa edildiği yalan haberine başkan medya kuruluşlarına servis edilmesi sonucu Fethullahçıların yalanları yaygınlaştırılmaya çalışıldı. Bunun üzerine bu yalanlara kanmayan pek çok gazete, FETÖ bağlantılı CML okulunda Türkçe yasağının belgesini yayımlamıştı. FETÖ medyası FETÖ bağlantılı CML okulunun Türkçe resmen yasakladığına dair mahkeme kararına hiç değinmeyerek özellikle Denizhan Murat Üresin ve mensubu olduğu Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu’na (HTGF) ve Genel Başkan Oğuzhan Kılıç’ın da aralarında bulunduğu Federasyon yöneticilerine bel-altı yalanlarla saldırdı. Hatta öyle ki FETÖ medyasının Hollanda görevlisi Basri Doğan, bir çok yalan haberlerinden bir tanesine daha imza atarak, Türkçe’nin yasakladığı gerekçesiyle Denizhan Murat Üresin’in CML okulundan atıldığını teyit eden 30 Ekim 2013 tarihli kararını öyle ters çevirip utanmadan yalana başvurmuştu ki, gerçekte Üresin’in FETÖ’cü olduklarını gözeterek mahkemeye verip yargılattığı şüpheli sanıklar Huseyin Asma ve Piet van Dijk hiç yargılanmamış (!?), tam tersine Denizhan Murat Üresin’in yargılanıp cezalandırıldığı bir dava olarak sunulmuştu. Olayı tam ters olmuş gibi veren FETÖ medyası, FETÖ mağdurlarını bir kez daha mağdur etmişti. FETÖ medyası her zamanki gibi basın etiği bakımından sınıfta kalmış, yalanlarla insanların özel yaşamını hedef alıp onları itibarsızlaştırıp kişilik suikastı düzenleyen bir örgüt bülteni olmaktan ileriye gidememiştir.

Hogiaf eş-başkanı Vecih Er, nazik tavırlarıyla bilinen bir insan olmasına rağmen sıra Fethullah Gülen’in eleştirilmesine gelince Fethullahçılar tarafından mağdur edilmiş 17 yaşındaki masum gence Samanyolu Tv’de “ahlaksız” diyebildi. Bu çekimleri yapıp ağabeylerinin yazdığı senaryoyu uygulamaya geçiren de yine Basri Doğan.

FETÖ DEVLETİN ZİRVESİNİ BİLE MANİPÜLE ETMİŞTİ, HOLLANDA İSTİHBARATI AİVD DEVREYE GİREREK TACİZLER YAPIYORDU
Bu yetmediği gibi mağdur ettikleri Türk genci Denizhan Murat Üresin’ne ve yöneticisi olduğu Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu’na (HTGF) “kriminal” “ırkçı”, “provokatör”, “ateist” ve “hırsız” gibi atmadıkları yafta ve demedikleri hakaret bırakmayan Fethullahçılar, Fethullahçı olduğu bilinen FETÖ görevlisi Murat Baran adlı bir kişinin adıyla yalan ve karalama içerikli kara propaganda siteler kurarak konuyu olduğundan farklı göstermeye çalıştı. Üresin’in hiçbir zaman yazmadığı ancak bilgisayar programlarıyla ustaca dizayn edilmiş küfür içerikli twitter ve facebook mesajlarını sanki Üresin tarafından yazmış gibi tasarlayarak yalan içerikli kara propaganda siteleri kurup yayına vermişlerdi. Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) mağdur Denizhan Murat Üresin ve çevresine karşı yürüttüğü kara propaganda sonucunda Hollanda’daki Türkçe yasağını gelişmeyi il öğrendikleri gibi gündemine alan dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve görevlendirdiği Rotterdam Başkonsolosluğu konuyu gündemlerinden çıkartmıştı. Bunun üzerine hem Üresin hem de Federasyon’na karşı Hollanda istihbarat örgütü AİVD devreye sokularak “iki ülkenin arasını” açtıkları iddiası ortaya atılmış ve bu camianın insanlarını özel yaşamlarına kadar taciz edilmiştir. Bunu ilk oraya atan HOGİAF adlı Fethullahçı örgütün eş-başkanı Vecih Er oldu. Hatta Vecih Er, hiç tanımadığı Denizhan Murat Üresin’in kişilik haklarını ayaklar altına alarak ona FETÖ medyası Samanyolu Tv’de “ahlaksız” dedi. Dahası aynı Samanyolu Tv haber bülteninde olayı çarpıtarak duyururken hakaret etmekten geri kalmayarak “Üresin’in yalanları üreyemedi” alt yazısıyla verdi. FETÖ medyası her türlü bela-altı iftirayı başvurarak kara propaganda dolu algı-operasyonu yapıyordu, bir avuç FETÖ elemanları ellerindeki ağayı devreye sokarak başlattıkları büyük bir linç kampanyası ve ardı ardı kesilmeyen provokasyonlar yürütüyorlardı.

FETHULLAHÇILAR UTANMADAN ÖZEL YAŞAMLA İLGİLİ BİLGİLER EDİNİP LİNÇ ORGANİZE ETTİLER
AVRUPA TÜRK GAZETESİ olarak edindiğimiz bilgileri Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu’na (HTGF) sorduk. Federasyon şunları kaydetti “Bu terörist örgüt, mensuplarımızın özel yaşamına kadar varan bir karalama faaliyetinin içine girmiştir. İnsanlara bu şekilde şantajda bulunan, tehdit eden, sindiren ve baskı altına aldılar. Bu yollara başvuranların Müslümanlıkla ilgisi ne olabilir? Soruyoruz. Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Hollanda’da dahi yaptığı haksızlıkları örtmek ve kendi menfaatlerini korumak için gazetecilik meslek ahlakını ayaklar altına alarak habercilik yaptığını söyleyen kimi kötü-niyetli kişileri görevlendirdiği çok açıktır. Bu yasadışı örgüt’ü oluşturan kişiler, kendilerine en ufak bir eleştiri getiren ve görüşünü beğenmedikleri insanları, kişilik haklarına saldırıda bulunarak ve onurunu rencide edecek şekilde özel yaşamına dair bilgileri yarı gerçek yarı yalan-yanlış bilgilerle yoğurarak servis etmektedirler. Yaptıkları haksızlığın üstünü örtmek için yönetimiz hakkında ve onun nazarında federasyonumuz hakkında kötü bir profil oluşturma gayreti içinde girdiler. Ama yaptıkları yüzlerinde patladı. Bu çok çok iğrenç ve ahlaksız bir tutumdur. Herkesi duyarlı olmaya ve cemaat adı altında kirli işlerini gizlemeye çalışan bu karanlık örgüte alet olmamaya ve provokasyona gelmemeye çağırıyoruz. Çünkü artık bunların bu kirli yöntemi açığa çıktı. Biz böyle şeylerden geçmişte etkilenmediğimiz gibi gelecekte de etkilenmeyiz. Hukuk devletini kendilerine bugüne kadar hatırlattığımız gibi bugünden sonra da hatırlatacağız. Federasyon Genel Başkan Yardımcımız Denizhan Murat Üresin tek mağdur değil, o bu hayasız akına karşı direnmesini bilen bir aydındır. Biz bize karşı yapılan kumpasın farkındayız. Daha nice mağdurlar var baskı altında olduğu için sesini çıkartmayan ve bize başvuran. Ancak Sayın Üresin, bu gencecik yaşına rağmen dayanıklı bir insan olduğunu Türkçe anadil mücadelesine kattığı güçle göstermiş oldu. Tüm yasaları ve dosyaları inceledik ve gördük ki, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Denizhan Murat Üresin tamamıyla haklıdır. O bakımdan tarih bizim bu haklı ve başarılı mücadelemizi göstermiş oldu bu gerçekleri sonradan öğrenenlere. Biz toplumdaki bu büyük destek için tüm Türklere ve ezilenlerin yanında duran tüm insanlık sevdalılarına biz kez daha teşekkür ederiz. Ancak şunu bir kez daha altını çiziyoruz; MGK kararı ve bu tür terör ve organize suçlar, kriminolojiyle ilgili tespit ve çalışmaları yapan uluslararası kuruluşlar nazarında bu örgütün ne kadar kirli bir casusluk örgütü olduğu artık çok iyi biliniyor. O bakımdan tek çaremiz hukukun işlemesi ve devlet görevlilerin işlerini hakkıyla yapmalarıdır.”

TERÖRİST FETHULLAH GÜLEN İNSANLARI MAĞDUR ETMİŞTİ, ŞİMDİ YARGILANACAK
Başta yönetici, bürokrat, aydın, gazeteci asker olmak üzere çok sayıda insan, devletin içine sızmış Paralel Yapı olarak bilinen ve başında ABD Pensilvanya’da bulunan Fethullah Gülen’in başında olduğu Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hedefinde mağdur olmuş ve haklarında uyduruk kumpas davalar açılmış veya medya üzerinden itibar suikastına uğrayarak mağdur edilmişti. Bu FETÖ kumpasları mağdurları kesiminin Avrupa’da olan en tanınmışı Denizhan Murat Üresin ve onun yöneticisi olduğu Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu ile süreç boyunca taciz edilip suçlanarak mağduriyetini henüz gür sesle kamuoyuna duyurmamış olan Federasyon Genel Başkanı Oğuzhan Kılıç’tır.

Türkiye’de terör örgütü kurmak, yönetmek ve Ergenekon, Balyoz, şike gibi çok sayıda kumpaslar ile 17/24 gibi darbeler tertip etmek gibi pek çok suçtan yargılanacak firari sanık Fethullah Gülen hakkında çeşitli suçlardan 3 defa yakalama ve tutuklama kararı bulunuyor. Gülen hakkında yakalama ve tutuklama kararlarını artacağı belirtilirken, Fethullahçı Terör Örgütü’nü (FETÖ) yönettiği tespit edilen şüpheli Gülen hakkında terörist olmaktan çok boyutlu soruşturmalar sürüyor.

Murat Baran, kara propaganda sitelerini FETÖ adına kuran, işleten ve sahibi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elemanı. Murat Baran, FETÖ’yle ilişkisi ortaya çıktıktan sonra adını ‘Stichting Dialoog Academie’den ‘Platform INS’e (Platform Islam & Dialoog) çeviren Fethullah Gülen’in yazdıklarını bilimsel bir kılıfa giydirmekle meşgul vakfın müdürü olarak çalışıyor. Baran aynı zamanda FETÖ’yle ilişkili Rotterdam’daki Stichting Educatie Centrum’da görevlidir. Foto kaynak: AİP

İşlediği korkunç cinayet ve kumpaslar ile mağdur ettikleri kitlenin büyüklüğü göz önüne bulundurularak Türkiye’nin talebiyle Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) uluslararası terör örgütleri listesi’ne alındığı ve bu nedenle Fethullahçıların kendilerini daha fazla gizleyecekleri ve giderek küçülmelerine rağmen daha agresif bir şekilde karşıtlarına saldıracakları, Hablemitoğlu-Dink ve diğer cinayetlerde olduğu gibi silahlı eylemlerini sürdürecekleri, daha fazla propagandaya yapacakları öğrenildi.

PARALELİN OKULLARIN ADINI DEĞİŞTİRME TAKTİĞİ
Bugünlerde takiye’ye başvurarak kendilerini gizlemeye çalışan Fethullahçı Terör Örgütü’nü (FETÖ) korku sardı. Paraleciler/Fethullahçıların açtıkları okulların yasadışı örgütleriyle bağlantısını gizlemek için şimdi de isimlerini değiştirmeye başladılar. Bu çerçevede Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bulunan Cosmicus Montessori Lisesi (CML) okulunun adı Metis Montessori Lisesi (MML) olarak değiştirildi. Almanya’nın Mannheim kentindeki Sema Okulları’nın adı ise Karl Von Drais Schule olarak değiştirildi. Diğer FETÖ bağlantılı okulların isimlerinin de yavaş yavaş değiştirilmesi için çalışma yapıldığı öğrenildi.

TAKİYECİ FETHULLAHÇILAR İYİCE KÖŞEYE SIKIŞTI
Hanesine yazılan terörist, kumpasçı ve Türkçe yasakçısı uygularından kurtulmak için Fethullahçılar okulun adını değiştirme kararı aldıkları öğrenildi. CML’den MML’ye dönüştürülen Amsterdam’daki okulun FETÖ’ye bağlı olduğu kesin. Adı daha önce pasaport kaçakçılığına karışan ve son olarak hak etmediği halde sahte belgeyle edindiği emekli imam maaşı kesilen terörist şüphelisi firari sanık Fethullah Gülen’in fgulen adlı sitesinde Amsterdam’daki Cosmicus Montessori Lisesi’nin (CML) tanıtımı yapılıyor.

HOLLANDA DEVLETİ DESTEKLİ GÜLEN OKULU (!?)
Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Hollanda’da istihbarat örgütü AİVD tarafından ülke ve kentteki Türkleri kontrol altına almak için kullanıldığı ve yönlendirildiği belirtirken, istihbarat örgütü AİVD’nin ve başta Amsterdam belediye başkanı Eberhard van der Laan (Van der Laan FETÖ’nün emrinde*) olmak üzere bu örgütü eleştiren tüm toplum kesimlerine baskı kurduğu gelen bilgiler arasında. Hollanda devlet yetkililerinin yetersiz müdahaleleri kafalarda soru işaretlerinin yol açarken, FETÖ’yle bağlantılı okulun ad değiştirmesine rağmen sayısız soruşturma geçirip yaptırıma tabi tutulacağı belirtildi, sıkı takibin de süreceği öğrenildi.

Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER

Not: Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kumpas mağduru Denizhan Murat Üresin’le yaptığımız söyleşi pek yakında Gazeteniz AVRUPA TÜRK GAZETESİ’nde. Üresin nasıl mağdur edildiğinin detaylarını pek yakında Avrupalı Türklerin gazetesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ’nde sizlerle paylaşacak.