Türk Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kılıç’tan ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ mesajı

Cemiyeti’n sitesinde ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle paylaşılan mesajda Türk Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Oğuzhan Kılıç, şunları ifade etti;

MEDYA ARTIK ÇOK BOYUTLU NİTELİKLERE SAHİP
Günümüzde; sağlam özgüvene ve demokratik işleyişe sahip toplumsal yapılar ve sosyo-ekonomik kimliği güçlü olan ülkelerin çok sesli medya organları, vatandaşlarının dünyadaki gelişmeleri anında haberdar etme yeteneğine sahiptirler. Biz Türklerde bundan farksızız.

Farklı seslerin, çok sesliliğin ve özgün düşüncelerin kendini ifade imkanı bulduğu medya, sağlıklı bir kamuoyu ve güçlü bir demokratik nizam için çok önemli görev ifa ediyorlar. Özgür medya’nın ve buna bağlı olarak nitelikli medya çalışanlarının, gazeteciler ve habercilerin olduğu yerde güçlü bir demokrasi ülkenin niteliklerine koşut olarak gelmektedir.

TERÖR PROPAGANDASI VE ALGI PROPAGANDİSTLERİNİN BASTIRMAYA ÇALIŞTIĞI İFADE HÜRRİYETİ
Medya’nın terör propagandası amacıyla, özellikle algı-yaratmak için kötüye kullanıldığına da şahit oluyoruz. Burada Türkiye dışında; kabarık gazeteci kıyımı karnesiyle FETÖ ve öldürdüğü gazetecilerle bilinen PKK öne çıkmaktadır. Bunlar özellikle batı’da aktiftirler ve her türlü demokratik karşı sesi ilgili devletleri de manipüle ederek sindirme, korkutma ve yıldırma yöntemiyle susturmakta; kendilerine yönelen her türlü demokratik muhalefeti ‘radikal’ ve saire olarak yaftalayabilmektedirler. Bu da demokrasi’nin gelişmesine en önemli engeli teşkil etmektedir. Bu hadise batı’da ‘azınlıkların kendi içindeki bir meselesi’ olarak kimi zaman görülebildiği için, meslektaşlar arasında işimizi yaparken ‘ifade hürriyeti’ açısından sıkıntılar çekmekteyiz.

Biz mesleğini tutkuyla yapan onurlu gazeteciler, kökü terör örgütlerine dayanan gayri-meşru güçlerin ‘ifade özgürlüğü’nü kendileri gibi düşünmeyenlere karşı kara-propaganda için kullandıklarını ve bu çerçevede kendileri gibi düşünmeyenleri batı ülkelerinde devlet nazarında kötü göstererek bastırmaya çalıştıklarına şahit oluyoruz ve yakından yaşıyoruz.

TEKNOLOJİK GELİŞMENİN SONUCU GELİŞMİŞ ANALİZ KABİLİYETİ VE ARAŞTIRMACILIĞA DUYULAN İHTİYAÇ
Teknolojik imkanların ilerlemesiyle, analiz kabiliyeti gelişmektedir. Özellikle araştırmacı gazetecilik alanındaki zorluklarla birlikte kalite çıtası giderek yükselmektedir. Öte yandan teknolojik imkanlar geliştikçe, çeşitlenen medya son dönemde sosyal-medyanın aktif kullanımını doğru ve yalan haberin arasındaki ayrımı zorlaştırmaktadır. Sosyal-medya hızlı haber alma, kamuoyu oluşturma açısından olduğu kadar ‘kara propaganda’ bakımından da istenmeyen yayınların platformu olarak da kullanılabilmektedir. Doğru haber vermek kadar bu kara propaganda malzemelerini ayıklamak da özellikle araştırmacı nitelikteki meslek erbabımızın yükümlülükleri arasına girmiştir.

HALKIN GERÇEKLERİ ÖĞRENME HAKKI
Demokratikleşme ve şeffaflaşmada önemli yer olan medya’da; meslek ahlakına, tarafsızlık ilkesine, kişi hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi, eleştirilerde yapıcı bir tutum sergilenmesi; insanlarımızın haber alma ve bilgi edinme gereksiniminin sağlıklı ve doğru biçimde karşılanmasına vesile olacaktır. Başta ifade hürriyeti olmak üzere çeşitli özgürlükler, hiçbir zaman sorumsuzluk olarak algılanmamalıdır. Esas olan halkın gerçekleri öğrenme hakkıdır.

GAZETECİLİK ZOR MESLEKTİR
En zor şartlar altında meslektaşlarımız dünyanın değişik bölgelerinde ve çatışma ortamlarında, can güvenliklerini riske atarak görevlerini hakkıyla yerine getirme çabası içindeler. Meslektaşlarımızın halkı doğru bilgilendirme çabaları her şeyin üstünde bir takdire şayandır.

Burada yani batı’da sürekli bir şekilde Türkiye’yi odağa alan yaklaşımlar meslektaşlarımız tarafından abartılı olarak karşılanmaktadır. Oysa bizim yaşadığımız batı Avrupa’da durum Türkiye için iddia edildiğinden farksızdır. Gazeteci arkadaşlarımız işsizlikle boğuşuyorlar, sosyal-güvenceleri giderek geriye götürülmektedir. Temel olmazsa olmazımız olan dilimiz-Türkçe’miz ‘gayri-meşruluk zemininde’ soykırıma tabi tutularak, kurutulmak istenmektedir. Türklerin yaşadığı batı’da devlet nazarında kültür adı altında, baskın unsurlar fonlanmaya devam edilirken, uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan ve azınlıkların kültürel ihtiyaçları için hak olarak bugüne kadar getirilen fon ve imkanlar berhava edilmekte, yok edilinceye kadar kısıntıya gidilmektedir. Mesleğin sadece bir yan unsuru olan bu kültür dayanaklı öğenin dışlında, gazetecilik ne yazık ki korumasız bir meslek haline getirildi.

Sıkıntılar devam etmektedir. Bu açıdan yaşadığımız şu coğrafyada, devletin himayesinde yetersiz kalifiye analiz elemanının yetersizliği nedeniyle değişik bahaneler öne sürülerek artan baskılar dahi olabilmektedir. Bu açıdan gazetecilik mesleğini hakkıyla icra etmek şüphesiz zordur.

TÜRK GAZETECİLER CEMİYETİ GAZETECİ YETİŞTİRİYOR
Tüm bu zorluklar için gazeteci ve medya mensubu insanlarımızın el-birliği içinde götürdüğü Hollanda merkezli Türk Gazeteciler Cemiyeti, uluslararası anlamada hızla artan üye artışıyla, yeni genç gazeteciler yetiştirmekte, genç kalemleri mesleğe kazandırmaktadır. Önümüzdeki dönemde Gazetecilik Akademisi’nin oturaklı bir konuma yerleştirerek eğitim programlarının düzenlenmesine hız verecek ve Türkçe’ye verdiğimiz önem çerçevesinde devam eden atılımlarını sürdürecektir.

FİKRİ NAMUS ÇİZGİ ESASTIR
‘Fikri namus’ çizgi esastır. Burada mücadelenin ölçüsü mesleği kullananlarla, ‘fikri namus’ erbap arasındadır. Sonsuza değin sürecek olan mücadele budur. O nedenle gazetecilik çıkar sağlamak için yapılamaz, tutkuyla ve toplumsal sorumluluk içinde yapılır. Para kazanmak, egolarını tatmin etmek, iş takibi veya komisyonculuk yapmak için gazeteciliğe soyunanlar bu mesleğe hiç girmesinler, gazetecilik böyle bir beceri değildir.

Türk Gazeteciler Cemiyeti; Türkiye dışında çalışan, Türkçe konuşan, meslek onuruyla hareket eden gazetecilerin meslek kuruluşudur. Mesleğin bayraklaşan onurunu gündelik hayatında sorumluluk olarak bilmiş tüm meslektaşlarımızın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz.

Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER

Türk Gazeteciler Cemiyeti nedir?