Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ yazarı Halit Turanoğlu yazdı.
Adama sormazlar mı: “Mektep medrese gördün, mürekkep yaladın, bu kanunları sana anlatan olmadı mı? Newton elmayı kafasına boşuna mı yedi? Arşimet “Evreka” nidalarıyla sokaklarda boşuna mı çırılçıplak koştu?
İnansan da inanmasan da Fizik kanunları der ki, “Sırtını dayadığın şey giderse, hiç şansın yok, o tarafa doğru iki seksen uzanırsın” Bunun aksini umarsan, aksini beklersen, yetmedi aksine göre hareket edersen, düşer ya kafanı ya çanağı kırarsın. O sebeple fiziğin bile kanununa karşı gelmeyeceksin. Amma yapı itibari ile kanun kaide tanımaz biri isen, böyle ha bire çanak çömlek patlatır gidersin.
Benim okul zamanımda da Fizik dersim pek parlak değildi. Bir anda bu Fizik Kanunları hakkında ne diye yazmaya başladım anlamadım. Bazen insana içten içe ilham gelince böyle zayıf olduğu konularda bile döktürebiliyor demek ki.
Uzun zamandır bayağı bir moda olmuştu dokunulmazlık denen zırha bürünüp, Fizik ve Kimya kanunları dâhil her türlü kanun ve de kaideye karşı çıkmak. Bu zırhın delinmez olduğunu düşünüp te pervasızca milletin “bam teline” basanlar “Gün olur devran döner” lafını hiç duymamışlar demek ki. Sen milletin değerlerini hiçe say, sınırın öte tarafındaki terörist yandaşların için, Kobani olaylarının fitilini ateşleyip vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşları ile beraber 50 kişinin ölümüne sebep ol, Hendek – Çukur – Özerklik diyerek ortalığın altını üstüne getir, bunların hesabını sormaya gelen olunca da insan haklarından, demokrasiden, Asya’dan, Avrupa’dan bahset. Yok öyle yağma. Haddini bileceksin.
Haddini bilmek, kendini bilmek her kişiye nasip olmaz. Ne hikmetse, bir çatı altında toplanıp yukarıda bahsettiğim zırha bürünen, kendini elit sanan bazı şahsiyetler fırsatını bulunca hadsiz ve densiz ne varsa peş peşe döktürmeye başladılar.
Sırtınızı birilerine dayayıp, Ortalığı niye tükürükle boğmaya kalkarsınız. Bu millet size bir fırsat vermiş. Kullan o fırsatı. Kardeşliği pekiştir. Tabi gaye üzüm yemekse! Lakin mesele üzüm değil.
Bunlar ve bunların sahipleri bağcıya gıcık. Yoksa ortalık herkese yetecek kadar üzüm kaynıyor. Ee Bağcıdaki sabır da bir yere kadar. Bağcı dediğime bakmayın. Bağcı diye tabir ettiğim bu Devlet’te binlerce yıllık devlet geleneği varken, böyle bir kaç hadsizin yaptığı kuklalığa da eyvallah diyecek değil yani.
Yine rotadan çıktım galiba. Konuya Fizik’ten girdim, Siyasetten çıktım. Ben ne anlarım siyasetten. Gel gör ki Siyasetçiyim diyerek ortaya dökülenlerden de çok çekti bu millet amma artık millet de uyandı. Kavun seçer gibi seçiyor siyasetçiyi ve görünen o ki Kavunun iyisinden de anlıyor artık.
Sahi Arşimet “Evreka evreka” diye bağırarak hamamdan hızla çıktığında peştamalı beline bağlamamış mıydı? Bilen varsa bana yazsın, ben de aydınlatayım bu konuda milleti.
Yaşasın aydınlık, Kahrolsun karanlık.
Halit Turanoğlu – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği – UETD Bonn Şube Başkanı