MONHEIM kentinde yaşayan Hüseyin Ersoy, 1999 yılında Almanya’ya geldi. Temizlik işlerinde, ardında demir boru taşıyan bir lojistik firmasında 17 yıl çalıştı. Üç çocuk babası Sinoplu Ersoy, 2017’de bina ve dairelerin tasfiye işini üstlenen şirket kurdu. Antika meraklısı Ersoy, bir gün e-mail üzerinden bir binanın tasfiye işini aldı. Bodrum katını boşaltırken bir dolabı açan Ersoy, büyük şok yaşadı.
İŞ E-MAİL YOLUYLA GELDİ
Ersoy, “Yaşlı bir adam vefat edince kızı e-mail aracılığı ile bana ulaşıp evin tasfiyesini istedi. Sona bodrum katını bıraktım. Pazarda antika eşyaları da sattığım için her dolabı açıp bakarım. Bir dolabı açınca içinde para dolu çanta ile karşılaştım. Önce paraları sahte sandım. İncelediğimde gerçek olduğunu anladım. Eve götürüp eşimle saydığımda 557 bin euro ve 2700 İsviçre Frangı çıktı” dedi.HELALLEŞME ŞANSIM YOKTU
TÜRKİYE’DE imam hatip lisesi mezunu olduğunu ifade eden Ersoy, “Bize hocalarım vicdan muhasebesini, kul hakkını çok iyi anlattılar. Allah, ‘Kul hakkı ile gelmeyin’ diye buyuruyor. Paranın sahibi ile helalleşme şansım da yoktu. İslam dininin gereğini yapıp parayı mirasçısı kadına vermeyi kararlaştırdık. 15 yaşındaki oğlum da aynı görüşteydi. O zaman manevi olarak çok zengin olduğumu anladım” diye konuştu.
‘VİCDANIMI DİNLEDİM’
İNSANLARIN yarım metre sınırı aştı diye birbirlerini öldürdüğünü ifade eden Hüseyin Ersoy, ” Ben inançlı bir Müslümanım. Vicdanımı dinledim ve o parayı teslim ettim. Lojistik firmasında çalışırken eski eşyalar toplayıp pazarlarda satmaya başladığını söyleyen Ersoy, “Bu işi beş yıl önce mesleğe dönüştürdüm” dedi.
ŞAKA YAPIYORUZ SANDI
ÖLEN adamın kızı ile irtibata geçip para bulduklarını söylediğini anlatan Ersoy, “Önce şaka sandı. Sonra ‘500 veya 1000 euro mu?. 50 bin euro olamaz’ dedi. Rakamı söylediğimizde kısa süre şoke oldu. Ona, ‘Bizi buraya getirenin adı İslamiyet’ dediğimde duygulandı. Teşekkür etti. İslamiyet’e karşı olan önyargıları yıkma, nesillere örnek olacak bir davranış yaptığımı düşünüyorum. Vicdanımı dinledim” dedi.