Sosyal-Antropolog Sefa Yürükel, 15 Mart’ta Hollanda’da yapılan seçimleri analiz etti.
Sosyal-Antropolog Sefa Yürükel, 15 Mart’ta Hollanda’da yapılan seçimleri AVRUPA TÜRK GAZETESİ’ne analiz etti.
Hollanda’da da yapılan Milletvekili genel seçimlerinde Parlamentoda; İktidar Partileri Sosyal Demokrat Parti, 38 Milletvekilden 9 Milletvekile düşerek 29 Milletvekili kaybetti, Başbakanın Partisi Liberal Parti hala Mecliste en büyük parti statüsünü korurken, yinede 41 Milletvekilinden 31 Milletvekiline düştü ve 10 Milletvekili kaybetti.
Burada Hükümet koalisyonunun büyük kayba uğradığı ve halkın bu koalisyonu reddettiği ve cezalandırdığını görüyoruz.
Burada çok boyutlu sebepler olduğu düşünülmektedir. İşsizlik, ekonomik durgunluk, istihdamda gerileme, sosyal ve kültürel alanlarda kesintiler, sağlık ve eğitim sektöründeki belirsizlikler, AB ile ilişkiler, gelecek korkusu rol oynadığı görülmektedir.
Yalnız tüm partilerin üzerinde durduğu konu, Hükümet’teki Başbakanın partisinin 10 Marttaki Türkiye ile krizden çok iyi yararlandığı, 10 Marttan önce kamuoyu yoklamalarına göre 22 ye düşen Milletvekili sayısını 9 milletvekili artırarak 31 Milletvekiline çıkarttığı belirtilmektedir. Bu krizden en çok yararlanan birinci parti Başbakanın Partisi Liberal Parti olmuştur ikinci Parti ise, Geert Wilders’in Partisi 15 den 19’a çıkararak Türkiye krizinden yararlanan ikinci parti olmuştur.
Burada Hollandalılar aynı zamanda ise Neocon’ların desteklediği Başbakanın Partisi ve Trump’çü olan Brexit’çi Wilders’in partisi gibi Avrupa’dan ayrılma yönündeki eğlimlere de hayır oyu vermiştir.
Seçimin en büyük kazananı ise Yeşil Sol Partisi Olmuştur. Burada 4 Milletvekili’nden 16 Milletvekili’ne çıkan Milletvekili sayısı ile öne çıkmıştır. Oyların önemli bir kısmı Sosyal Demokrat Partiden geldiği gözükmektedir. Liberal Sol Parti olan D66 partisi ise oylarını 12 den 19 çıkararak seçimin ikinci en çok kazanan partisi, Hristiyan Demokrat Parti ise oylarını 13 den 19 çıkararak seçimde en çok kazanan üçüncü Parti si olmuştur. Burada oyların Sosyal Demokrat Parti ve Liberal Partiden geldiği görülmektedir.
Sosyalist Parti ise Sosyal Demokrat Partinin çok büyük milletvekili sayısı kaybetmesine rağmen oradan hiç bir oy gelmemiş ve 1 Milletvekili kaybetmiş 15 den 14 düşmüştür.
Hollandadaki, Türk, Faslı ve müslüman azınlıkların, tarikatlerin, cemaatların desteklediği Başkanlığını Tunahan Kuzu’nun yaptığı DENK partisi ise 3 Milletvekili kazanarak Milletvekili sayısını 1 Milletvekili artırmıştır. Burada Türkiye’yle yaşanan kriz ve entegrasyon, ayrımcılık, islamafobi ve islamcı ideolojik yaklaşımlar, Türk ve diğer müslümanların camiileri, tarikatları, AKP’nin seçmeni yönlendirmesi büyük rol oynamıştır. Türkiye Hollanda Krizinden önce kamuoyu yoklamalarında 1 Milletvekili olarak gözüken esas olarak Türk ve Müslümanların Partisi DENK partisi Türkiye ile ilgili Krizle birlikte, Başbakan ve Wilders’ten sonra oylarını bu yüzden artıran üçüncü parti konumuna gelmiştir.
Seçimlerin sonucu göstermektedir ki, Halk bir yada iki Partili koalisyona hayır demişter. Aynı zamanda da Irkçılık burada istediği oy oranına ulaşamamıştır. Sol ve Liberal ve diğer küçük entereseli partilerin kazanması ile halk sağ duyulu olduğunu göstermiş ve Hollanda’da Irkçılığın zafer kazanamayacağı ve kesinlikle iktidar olamayacağını göstermiştir.
Burada şimdilik 3 Koalisyon oluşumu muhtemel olarak gözükmektedir: 150 Milletvekili Bulunan Hollanda Parlamentosu’nda, Parlamento’da 76 Milletvekili bulan koalisyon kurabilmektedir.
Hollanda Bu seçimle Avrupa Birliğine daha çok Önem veren bir pozisyon almış ve AB den çıkmayı reddetmiştir.
Türkiye Konusunda ise büyük oranda Türk ve Müslüman Partisi Denk partisi hariç diğer tüm Partiler dayanışma içerisindedir. Türkiye’yle ilgili politikada kesinlikle bir değişiklik beklenmemektedir. Aksine Türkiye’ye taviz vermeyecek politikaların, eğer olağan üstü bir durum olmaz ise sürdürüleceği anlaşılmaktadır.
Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER