Anayasa değişikliği paketi Meclis’ten geçti ama hala onay için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulmadı. Bu beklemenin iktidar kanadının stratejik bir hamlesi olduğu ifade edilirken olası referandum tarihi olarak 9 Nisan ön plana çıkıyor.
Türkiye Başkanlık sistemi getirecek anayasa referandumuna kilitlendi. ‘Evet, hayır’ kampanyaları sosyal medyada başlarken resmi sürecin startının ne zaman verileceği merak konusu.
Süreç paketin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onayının ardından Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla başlayacak. 21 Ocak’ta TBMM’de kabul edilen paketin henüz onay için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderilmemesi dikkat çekiyor.
Büyük bir hızla komisyondan ve Meclis’ten geçirilen paketin onaylanmasına rağmen 10 gündür Meclis’te bekletilmesinin altında referandumu istenen tarihe getirme niyeti yattığı ifade ediliyor.
Referandumun yapılabileceği tarihler arasında 2, 9, 16 ve 23 Nisan seçenekleri yer alıyor. Ankara’da ağırlık kazanan seçeneğin 9 Nisan olduğu iddia ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın anayasa değişiklik referandumu için 9 Nisan tarihinde anlaştığı ileri sürüldü.
Ak Parti cephesinden gelen bilgilere göre, son dakikada sürpriz bir karar değişikliği olmazsa, Cumhurbaşkanı bu hafta kanunu onaylayacak, bu onay ile Resmi gazete’de yayın süreci 3 Şubat itibarıyla tamamlanmış olacak.
Anayasa değişikliği referandumu, kanunun Resmi Gazete’de yayımını takip eden 60. günden sonraki ilk pazar günü yapılacak. Yapılan planlamaya göre bu çerçevede Türkiye 9 Nisan’da referandum için sandık başına gidecek.
Cumhurbaşkanı sahaya iniyor!
Referandum sürecinde Ak Parti ve MHP ayrı ayrı seçim kampanyası yürütecek. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan da sahaya inecek. Erdoğan’ın, anayasa değişikliği referandumunda vatandaşlardan ‘evet’ oyu istemek için 40’a yakın ilde toplu açılış ve miting düzenlemesi bekleniyor. Erdoğan, referandum sürecinde yeni sistemi anlatmak için bazı televizyon programlarına da çıkacak. Referandum sürecinde miting yapması konusunda açıklama yapan Erdoğan, “Şu anda bizim meydanlarda olmamıza mani bir hal yok. Birçok etkinlik olacaktır. Arkadaşlarımızla değerlendirmelerimizi yaparız, şu an meydanlardayım. Bunun değerlendirmelerini yaptıktan sonra kararımızı veririz. Kaldı ki bir Cumhurbaşkanı olarak, Cumhurbaşkanlığı üzerinde geleceğin hazırlandığı süreç bizi de ilgilendirecektir” demişti.
CHP nasıl bir kampanya yürütecek?
İktidar kanadında bu gelişmeler yaşanırken ana muhalefet partisi CHP de strateji belirlemeye çalışıyor. Alman basınına konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kampanya yapmayacağız” dedi. Referandumda ‘evet’ çıkmasının Türkiye’de demokrasinin sonu olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı bütün vatandaşların yaşamlarına derinden etki edecektir. Bizler baskıyı daha fazla hissedeceğiz. Erdoğan kararnamelerle yönetecektir. Parlamento etkisizleşecek. Bir başka deyişle: Olağanüstü hal olağan hale gelecektir” dedi.
Kılıçdaroğlu, “nasıl kampanya yapmayı düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Biz Erdoğan’a karşı kampanya yapmayacağız. Erdoğan’ın geldiği noktayı bugün herkes görüyor. AKP ülkeyi yönettiğinden beri, neredeyse her alanda gerileme yaşadık. Batı dünyasından uzaklaştık ve içe kapandık. Erdoğan bu ülkeye daha ne yapabilir? Sorun Erdoğan’dan daha büyük. Anayasa Erdoğan’dan sonra da yürürlükte kalacak ve bu durumu yeniden düzeltmek zor olacak. Düzenleme geçecek olursa, bu Türkiye’de demokrasinin sonu olacaktır. Olağanüstü hal Nisan’a kadar uzatıldı. Bu şartlarda adil bir kampanya mümkün mü? Hayır. AKP devletine karşı kampanya yapmak zorundayız. Valiler, polis, jandarma hepsi AKP’ye çalışacaktır. AKP devletin imkânlarını kullanıyor. Erdoğan medyanın yüzde 90’ını kontrol ediyor. Günün her saati Erdoğan propagandası yapılıyor. Yargıyı kendi kontrolü altına aldı. Eleştiri yapan, hapse girme korkusu yaşıyor. Biz şu anda korku ikliminde yaşıyoruz” şeklinde cevap verdi.
Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER