PYD/YPG’nin sözde yöneticileri Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May’e bir mektup göndererek yardım istedi. Mektupta, ”ABD’nin çekilmesinin ardından bölgede insiyatifi siz almalısınız. Bizi korursanız ‘ileride verilecek savaşlar’ için de bir müttefik kazanmış olursunuz. ABD’nin bizi yılbaşı hindisi gibi Türkiye’nin önüne atmasına izin vermeyin” denildi.
ABD’nin Suriye’den çekilme kararı almasının ardından korkulu rüyalar görmeye devam eden terör örgütü PYD/YPG, İngiltere Başbakanı’na bir mektup yazarak bölgede acil himaye edilme talebinde bulundu.
Mektup, örgüte yakınlığıyla bilinen Ekurd Daily gazetesinde yayımlandı. Mektupta DEAŞ’in, ABD Başkanı Donald Trump’in iddia ettiği gibi yenilmediği iddia edilerek, örgütün başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı tehdit etmeye devam ettiği ifade edildi. Örgüt, mektubunda Fırat’ın doğusunda DEAŞ’la halen mücadele ettiklerini öne sürerek “Geri çekilirsek geri dönerler ve Türkiye destekli ve korumasında olan El-Kaide bağlantılı gruplar bölgedeki varlığını arttırır” ifadesiyle de hem Türkiye’yi karaladı hem de Batı’yı tehdit etti.
YİNE GÖÇMEN TEHDİDİ: Mektuptaki tehdit bununla da kalmadı, Batı ülkelerine, “gelecekte bölgedeki savaşlarında destek bulamayacakları, olası bir Türkiye operasyonunda DEAŞ’li üst düzey tutukluların mecburen serbest bırakılmak zorunda kalınacağı, Deyrezzor’da DEAŞ’la verilen mücadeleden de Türkiye karşısında savunmaya geçebilmek için mecburen vazgeçilmek zorunda kalınacağı” belirtildi. Mektupta, Ab liderleri Suriye’den yeni bir göç dalgasıyla korkutulurken ABD’ye duyulan güvensizlik de ortaya konuldu: “Trump başından beri otoriter rejim ve liderlerle yan yana duruyor. Çekilme olur olmaz Türkiye havadan ve karadan saldıracak dolayısıyla Fransa ve Büyük Britanya bölgedeki gücü eline almalı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de (BMGK) giderek Kürtlerin korunması için YPG’nin hakimiyetindeki bölgelerin uçuşa yasak bölge edilmesi için çabalamalı.”
SURİYE’DE KALALIM YASASINA KONGREDEN ONAY: ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararına karşı çıkan Senato’da Cumhuriyetçi Senatör Mitch McConnell tarafından hazırlanan ve ABD askerinin Afganistan ve Suriye’de kalmaya devam etmesini içeren yasa tasarısı oylandı. Senato, tasarıya 68’e 23 oyla onay verdi. “Ortadoğu’da Amerika’nın Güvenliğinin Güçlendirilmesi Yasası’ isimli tasarıda Suriye ve Afganistan’daki İslami militan gruplarının ABD ulusal güvenliğine ‘ciddi bir tehdit’ oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Tasarıda, ABD güçlerinin ‘acele çekilmesi’ durumunda ‘oluşacak boşluğun İran veya Rusya tarafından doldurulabileceği’ savunuldu.
BM: YPG YÜZÜNDEN 29 ÇOCUK OLDU: Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), terör örgütü YPG/PKK’nın Suriye’de Deyrizor ilinin doğusunda yerinden edilmiş sivillere transit geçiş izin vermediğini, bölgedeki sivillerin hareket özgürlüğünü kısıtladığını ve kimlik belgelerine el koyduğunu bildirdi. Soğuk altında yolculuk yapan ve büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan sivillere yol boyunca çok az ya da hiç insani yardım yapılmadığı belirtildi. Bu sebeple 29 çocuğun hayatını kaybettiğini aktaran yetkililer ölüm sebebinin yetersiz beslenme olduğunu ifade etti.
TEKTİP KIYAFET DAYATTI: Bu arada YPG Münbiç’te öğrencilere tek tip kıyafet zorunluluğu getirdi. Formalardaki armaların, örgütü simgeleyen sözde flamaların renkleri ve sembolleri ile benzerliği dikkati çekiyor.
ABD TÜRKİYE’YE YÖNELİK MALİYET HESABI YAPMALI: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Siyaset Ekonomi Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde yayımlanan Kriter dergisine röportaj verdi. Türkiye’nin Suriye siyaseti konusunda önemli açıklamalar yapan Altun, “ABD, Türkiye’ye rağmen adım atmanın Türkiye’nin beklentilerini karşılayarak iş yapmaktan daha maliyetli olduğunu ne kadar hızlı kavrarsa kendisi için o kadar iyi olur. Zira Türkiye hiçbir alanda alternatifsiz değildir. Türkiye her türlü terör koridoru oluşturma girişimleri karşısında hiçbir tehdide aldırmadan yine kendi göbeğini kendi kesecektir” diye konuştu.
Altun, ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle Kürtlerin Türkiye’nin operasyonuyla karşı karşıya kalacağı” şeklindeki dezenformasyonu konusunda “Bizim amacımız gayet net: Sınırımızın yanı başındaki terör bataklığının kurutulması. Kürt kardeşlerimizle bu tür çarpıtmalarla zedelenemeyecek sağlam bağlara sahibiz” dedi. Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımız, milletin birliği ve refahı, devletin dirliği ve bekası için gecesini gündüzüne katarak çalışan bir lider. Ülkemize dönük her bir meydan okumayı ve saldırıyı devlet-millet birlikteliği ile atlattık” dedi.
ÖRTBAS EDEMEDİLER: Altun, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasında Türkiye’nin rolü konusunda “İlk anlardan itibaren bazı ülkeler, yayın organları ve kuruluşların cinayetin üstünü örtmeye çabaladı. Eğer Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, kararlı tutumu olmasaydı bu cinayet örtbas edilecekti” dedi. Altun yeni hükümet sisteminin Türkiye’nin yeni dönemdeki ihtiyaçlarını karşılayacak çok güçlü bir zemin ortaya koyduğunu da belirtti.