Melih Altınok kaleme aldığı ikinci yazıda, FETÖ ve PKK’ya karşı yurtdışında yürütülen mücadele konusunda önemli uyarılarda bulundu ve Hollanda’dan örnek vererek fotoğraf paylaştı.
Dünkü “FETÖ ve PKK ile mücadeleyi içeride kazandık dışarıda kaybediyoruz” başlıklı yazıma çok sayıda geri dönüş oldu.
Ne var ki eleştiriler üzerine yetkililerden aldığım telefonlarda, FETÖ’cü ve PKK’lı teröristlerin yurtdışındaki manipülasyonlarına karşı “rutin dışı” bir tepkiye rastlayamadım.
Evet makaleler yazılmış, görüşmeler yapılmış. Ne var ki bahsettiğim şey dışarıda sınırsız para ve insan kaynağıyla çalışan FETÖ’cülerin “adanmışlığına” denk bir mücadele performansının izlenmesi gerektiği.
Çünkü yurtdışı kamuoyunda hava tahmin ettiğinizden katbekat fazla Türkiye aleyhinde.
Yabancı televizyonların ve gazetelerin yayınlarında, Türkiye karşıtı FETÖ’cüler, PKK’lılar ya da “düşmanımın dostu” diyerek bu çetelere destek olan “solcular” utanılası bir yalan kampanyası yürütüyorlar.
Darbeci terör lobisi, kendi perspektiflerine zaten teşne olan Avrupalı siyasilerin, STK’ların ve akademinin her etkinliğine mutlaka bir temsilci gönderiyor.
Çoğu zaman da karşılarında Türkiye yanlısı, gerçekleri savunacak bir tek resmi ya da sivil yetkili bile olmuyor. Bu mücadeleye bireysel olarak giren yurtseverler de arkalarında Türk devletinin desteğini hissetmedikleri için “mahalle baskısına” dayanamayarak pes ediyorlar.
Ben bu işin arkasını bırakmamaya kararlıyım. Darbecilere ve teröre karşı kazandığımız başarıyı yurtdışında kaybetmemek için de hepinizi yaratıcı fikirlerinizle birlikte bekliyorum.
Çünkü 15 Temmuz’da püskürttüğümüz darbenin daha etkilisi şimdi yurtdışında pişiriliyor!
***
SİSTEMATİK YALANLARLA TÜRKİYE’YE DIŞ MÜDAHALE ZEMİNİ HAZIRLANIYOR
Yurt dışındaki Türkiye karşıtı kampanyanın temel amacı Türkiye’yi “failed state” ilan etmek. Yani ekonomik ve siyasi olarak kırılgan, toplumsal kutuplaşmanın tavan yaptığı bir ülke görüntüsü çizip ülkemizi dış müdahaleye açık hale getirmek.
Daha önce “Suriye ve Libya gibi ülkelerin başına örülen bu çorap”, gözlerimizin önünde ilmik ilmik dokunuyor.
Manipülasyon, kronolojik sırasıyla okuduktan sonra “hah işte” diyeceğiniz türden açık.
Basın, ifade özgürlüğü yok.
Hukuk bağımsız değil.
Erdoğan tek adamlık yolunda ilerliyor.
Kürtler katlediliyor.
Türkiye batıdan koptu. DAEŞ’e destek veriyor. AB ve NATO yükümlülüklerini ikinci plana itti.
Mülteci krizinde mecburi işbirliğine “mahkum” olunan Türkiye güvenilmez.
Evet, belki moralinizi bozacağım ama, içerideki işbirlikçilerin yalanlarıyla, özellikle 2013’ten beri çizilmeye çalışılan bu tabloda gerçekleri anlatıp “kral çıplak” demeyi başaramazsak, Türkiye’yi bekleyen son ne yazık ki hiç iyi değil!
***
AVRUPA’DA SIRADAN BİR GÜN…
Gördüğünüz kare yurt dışındaki manipülasyonun ve Türkiye düşmanlığının hangi boyuta geldiğinin resmidir. Hollanda’nın meşhur “Kral günü”nden bir etkinlik. Bir yanda müzmin Türkiye düşmanlığıyla nam salmış bir gazetecinin kuklası. Diğer yanda ise AB adayı, NATO üyesi bir ülkenin tüm dünyanın izlediği serbest ve genel seçimlerle iktidara gelmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı temsil eden maket.
Kameralar kayıtta. Parktan geçen vatandaşlara bir yumurta uzatılıp mikrofon tutuluyor ve soruluyor:
“Kime yumurta atmak istersiniz. Niçin?” Ben de size soruyorum. Ülkesini temsil eden bir Cumhurbaşkanına karşı yapılan bu tür bir saygısızlığı dünya üzerinde hangi yurttaş içine sindirebilir?
Peki, ne yaptık, ne yapıyoruz.
Melih Altınok – Sabah