Belçika’da üç şirketin, gerekli izinleri almadan Suriye’ye kimyasal silah yapımında kullanılabilecek yasaklı kimyasal madde ihraç ettiği iddiası, gözleri Belçika hükümetine çevirdi
Ülke basınında yer alan haberlere göre, Belçika hükümetinin, Suriye’ye gerekli izinleri almadan 2014-2016 yıllarında, aralarında kimyasal silah yapımında da kullanılabilen yüklü kimyasal madde ihracatı yapan üç Flaman şirket hakkında nasıl bilgi sahibi olmadığı özellikle muhalefet tarafından sorgulanmaya başladı.
Tartışmaların yaygınlaşması üzerine Bel RTL radyosuna konuşan Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders, üç şirket hakkında başsavcılığın dava açtığını belirterek, “Bu bilgiler gazeteciler ya da muhalefet tarafından ortaya çıkarılmış bilgiler değil. Belçika devletinin başsavcılığı davayı açtı, yani Belçika devleti bu üç şirketin üzerine gidiyor.” açıklamasında bulundu.
Şirketler hakkındaki davanın 15 Mayıs’ta görüleceğini hatırlatan Reynders, “Sorumlular cezalandırılacaktır.” dedi.
“ULUSLARARASI YAPTIRIMLAR DELİNDİ”
Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon ise söz konusu üç şirketin Suriye’ye yönelik uluslararası yaptırımları deldiğine dikkati çekti. Kimyasal madde ihracatı yapan şirket yetkililerinin izin almaları gerektiğinin farkında olmadıklarını iddia etmeleri hakkında da konuşan Jambon, “Şirketler doldurdukları gümrük beyannamelerinde yanlış bilgi vermiş.” ifadelerini kullandı.
Jambon, şirketlerin beyannamelerde yasaklı kimyasal madde taşıdığını açıklamadığına işaret etti.
SARİN GAZI YAPIMINDA KULLANILAN MADDELER İHRAÇ EDİLDİ
Belçika’nın önde gelen Flaman dergilerinden Knack, hafta başında AAE Chemie, Danmar Logistics ve Anex Customs adlı şirketlerin gerekli izinleri almadan 2014-2016 yılları arasında Suriye’ye 24 defa kimyasal madde sevkiyatı yaptığını ileri sürmüştü.
Bu sevkiyatlarda sarin gazı yapımında kullanılabilen izopropanolün da bulunduğu savunulan haberde, toplamda Belçika’dan Suriye’ye 168 ton izopropanol, 219 ton aseton, 77 ton metanol ve 21 ton diklorometanın ihraç edildiği belirtilmişti.
Şirket yetkilileri ise izin almaları gerektiğini bilmediklerini, ihracatı çok uzun yıllardır tanıdıkları “ortaklarına” yaptıklarını ve bu kişilerin ise herhangi bir yasak listesinde bulunmadığını savunmuştu.
Bu konuda 2013 yılında Kimyasal Silahlar Konvansiyonuna taraf olan Suriye’nin tüm izopropanol deposunu yok etmesi talep edilmişti. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ise Suriye’nin 133 ton izopropanolü imha ettiğini bildirmişti.