Kılıçdaroğlu’ndan Suriye operasyonuna ilişkin ilk yorum

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan son dakika Suriye operasyonu açıklaması… Kimyasal silah kullanımının insanlık suçu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin bir araya gelerek bölgedeki sorunu çözmesi gerektiğini belirtti

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD ve müttefiklerinin Esed rejimine yönelik saldırısına ilişkin, kimyasal silah kullanmanın insanlık suçu olduğunu belirterek, “Bölgeyi daha da kritik bir sürecin içine sokacak bir savaşı asla doğru bulmuyoruz.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, merkez Antakya ilçesindeki bir otelde, kentteki iş adamlarıyla buluştu. Basına kapalı gerçekleşen toplantı, yaklaşık bir saat sürdü. Kılıçdaroğlu, toplantı sonunda yaptığı açıklamada, katılımcılardan kentin sorunlarını dinlediğini söyledi. Suriye’de savaş bitmediği sürece sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Suriye’de iç savaş biter mi, bana göre biter. Kavga biter mi, bana göre biter. Peki bunun için ne yapmak lazım. 2013’te söyledim. Türkiye’de Suriye’deki tarafların artı, İran’ın artı, Avrupa Birliği’nin, artı Amerika ve Rusya’nın da katılımıyla Türkiye’de bir Ortadoğu konferansı yapalım. Burada bir sorun var, bu sorunun çözülmesi lazım. Kabul edilmedi bu, olabilir. Bu sabah kalktık yeni bir olayla karşılaştık. Saldırı var, Suriye’ye karşı yönelik saldırı var kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle. Önce şu düşüncemi açıklıkla ifade edeyim. Kim olursa olsun, hangi devlet olursa olsun kimyasal silah kullanmak bir insanlık suçudur, bunu bir sefer yazıp bir tarafa koyalım, kimyasal silah olmaz. Masum çocukları, tabiatı hiç kimsenin yok etmeye hakkı yoktur.”

Kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı konusunda tereddütlerin olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Bana sordu gazeteci arkadaşlar, ne yapmamız lazım. Gayet basit dedim. Birleşmiş Milletlerden bir uzman heyet gelir, bakarlar kimyasal silah kullanıldı mı kullanılmadı mı? Kullanılmışsa bu kimyasal silah hangi ülkede üretilmiş gayet basit ve net tespit edilebilir. Yapsınlar bunu ve gereğini yapsınlar. İtirazım yok. Ama bunlar yapılmadan bölgeyi daha da kritik bir sürecin içine sokacak bir savaşı asla doğru bulmuyoruz. Akan kimin kanı, akan oradaki Müslümanların, Arapların, Ezidilerin, değişik mezheplere mensup Müslümanların kanı.” ifadesini kullandı.
“Vekalet savaşları yakın Ortadoğu’da”

Kılıçdaroğlu, Suriye’de bir vekalet savaşı yapıldığını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Rusya ile Amerika karşılıklı güç gösterisi yapıyorlar. Kendi ülkelerinde yapmıyorlar başka bir ülkede de yapmıyorlar Ortadoğu’da yapıyorlar. Kimin silahlarını kullanıyor ya Amerika’nın ya da Rusya’nın silahlarını kullanıyor. Ölenler kim, o bölgenin insanı. Ya artık bu bölgenin Türkiye de dahil oturup bir karar vermeleri lazım. Bana sordular nasıl? Dedim ki çok basit. Türkiye, İran, Irak, Suriye bir araya gelsinler, bu devletlerin yetkilileri bir araya gelsin oturup konuşsunlar. Ya bu bölgede yaşanan sorunu dördünün çözme kapasitesi yok mu? Türkiye’nin, İran’ın, Irak’ın Suriye’nin yöneticileri kendi dertlerini çözemezler mi? Kendi dertlerini çözmek için ihaleyi illa egemen güçlere mi çıkarmak lazım.”

Dört devletin başkanı bir araya gelmesini, bölgedeki bu sorunu çözmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “İhale ediliyor ve vekalet savaşları yakın Ortadoğu’da. Zararı kim görüyor? Biz görüyoruz, Suriye, Irak, İran görüyor, herkes görüyor bu bölgede zararı. Diğerleri silah satıyor, onların keyfi yerinde zaten. Bir dertleri yok ki onların, oturuyorlar 50,30,100 kilometreden düğmeye basıyor, bombayı atıyor. Adam mı öldü, sivil mi öldü, asker mi öldü, çocuk mu öldü, kadın mı öldü ne olacak ya onların umurunda mı? Bölge insanının ve bölgeyi yönetin siyasilerin oturup doğru dürüst bir karar vermeleri lazım. ‘Biz kendi sorunumuzu kendimiz çözebilecek kapasitedeyiz’ demeleri lazım. Ben kendi sorunumu çözemiyorsam kendi sorumuzu başka egemen güçlere ihale ettiysem o zaman siz devlet değilsiniz.” dedi kullandı.

“ORTADOĞU’YA BARIŞIN GELMESİ LAZIM”

Kılıçdaroğlu, savaştan yana olmadıklarını, Ortadoğu’da yaşananları büyük bir kaygıyla takip ettiklerini ve bir an önce bu savaşın bitmesini istediklerini dile getirdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Güç gösterisi alanı olmamalı Ortadoğu. ‘Ben Akdeniz’den bomba atarım’. Öbürü de ‘Hazar Denizi’nden bomba atarım’. Nereye? Ortadoğu’ya. Sizin evlatlarınız yaşıyor mu orada? Hayır. Amerikalı mı yaşıyor? Rus yaşıyor mu orada? Hayır. Kim yaşıyor? Arap halkları. Bomba kimin başına gelir? Onların başına. Fatura kime çıkıyor? Fatura bizlere çıkıyor. Bir an önce Ortadoğu’ya barışın gelmesi lazım.

Savaşa destek vermek asla ve asla doğru değildir. Kim söylemiş? Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiş. Ama zorunlu olmadıkça bir cinayettir diyor. Mecbur kalınmadıkça bir cinayettir savaş. Sonuçta savaşın öznesi nedir, düşman bellediğiniz bir insanı gidip yok edeceksiniz. Savaş öldürmek demektir. Yaşatmak mı değerlidir, öldürmek mi değerlidir. Bu milletin vicdanına böyle sesleniyorum.

Birileri alacak en son modern silahları Ortadoğu’da deneyecek. ‘Ben bunu yaptım bu silahla. Bak daha modern silahlarım çıktı. Onları deneyeceğim burada.’ Kimin üzerinde deneyeceksiniz, Ortadoğu halklarının üzerinde. Ortadoğu halklarıyla biz kardeşiz. Arap’ıyla, Kürt’üyle, Ezidisi’yle akrabayız artık. Ortak kültürümüz var. Nasıl oradaki kardeşlerimizin ölmesini veya öldürülmesini isteyebiliriz. Biz barıştan yanayız, huzurdan yanayız. Hatay’da nasıl barış varsa Ortadoğu’da da aynı barışı istiyoruz. Hatay’da nasıl kardeşlik varsa Ortadoğu’da da aynı kardeşlik olsun istiyoruz.”

“ESAD’IN DEMOKRAT OLUP OLMADIĞINA SURİYE HALKI KARAR VERİR”

“Bir gece kalktık ve birdenbire Suriye’yi düşman ilan ettik.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Ya niye düşman ilan ettik. Hangi gerekçeyle ilan ettik. Efendim ‘Esad demokrat değilmiş’, ya Esad’ın demokrat olup olmadığına Suriye halkı karar verir. Esad mı kalır, başka birisi mi gider ona karar verecek olan biz değiliz, Suriye halkı. Otururlar kararlarını verirler. Demokrasi mi gelir, ha siz demokrasinin bütün ülkelere gelmesini öğütleyebilirsiniz, ‘Demokrasi kadar değerli bir şey yoktur’ diyebilirsiniz, bunu anlatabilirsiniz. Ama kültürel ilişkilerimizin olduğu, akrabalığımızın olduğu, ortak tarihimizin olduğu, ortak inançları paylaştığımız bir coğrafyada kavga hiç kimseye yarar getirmez, herkese zarar getirir. Egemen güçler de bundan faydalanırlar.”

Ortadoğu’da petrol ve doğalgaz kavgasının verildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, ölenlerin ise garibanlar olduğunu söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli bir üslup takınması ve politika izlemesi gerektiğini ancak bunu yapamadığını öne sürdü.

“Bizim gösterdiğimiz duyarlılığı keşke hükümet edenler de gösterseydi.” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Barış ve huzurdan yana bir tavır takınsalardı. Emin olun çok daha farklı bir tablo ortaya çıkabilirdi.” dedi.

Kılıçdaroğlu, devletin “Ben her şeyi bilirim ve her şeye tek başıma karar veririm” diyerek yönetilemeyeceğini belirterek, devletin liyakatle, akılla ve danışmayla yönetilmesi gerektiğini söyledi.

KILIÇDAROĞLU SINIR KARAKOLUNU ZİYARET ETTİ

Hatay’daki programı kapsamında Hassa ilçesine gelen Kılıçdaroğlu, burada sınırda bulunan Sakız Hudut Karakolunu ziyaret etti.

Karakoldaki askerlerle görüşen Kılıçdaroğlu’nun basına kapalı ziyareti yaklaşık 1 saat sürdü.

Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, görüştükleri komutan ve askerlerin morallerinin iyi olduğunu söyledi.

Kahraman Türk ordusunun sadece Türkiye’nin değil aslında bölgenin güvenliğini sağlayan bir ordu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Sadece Türkiye’ye değil, bölgeye güven veren bir ordu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin caydırıcılığını bölgede hissettiren kahraman ordumuzdur. Onlarla beraber olmak, onlarla birlikte çay içmek, pasta yemek, bize baklava ikram ettiler… Bu nedenle kendilerine yürekten teşekkür ediyoruz. Gönlümüz, yüreğimiz her zaman onlarla beraber. Onlar bizim gurur kaynağımız.”

Kılıçdaroğlu, bölgeden ayrılırken yol kontrolünü sağlayan güvenlik güçleriyle de selamlaştı.