avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

İşitme engellilerin cihaz mağduriyeti…

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN verilerine göre dünya genelinde 466 milyon işitme engelli yaşıyor. Fakat, dünya genelinde ihtiyacı olan işitme engellilerin yüzde 90’ında gerekli cihazlar bulunmuyor.

İşitme engellilerin cihaz mağduriyeti…
19.09.2018
A+
A-

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 466 milyon işitme engelli yaşıyor. Bu kişilerin 34 milyonunu ise 15 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. Buna karşın, üretilen işitme cihazları küresel ihtiyacın yüzde 10’undan azını karşılıyor. Bu da gelişmekte olan ülkelerdeki işitme engellilerin ihtiyaçlarının yalnızca yüzde 3’ünden azına tekabül ediyor.

Güney Asya, Asya Pasifik ve Sahra Altı Afrika işitme engellilerin çoğunun yaşadığı bölgeler olarak öne çıkıyor. Bu bölgelerde yaşayan işitme engelli bireylerin, en önemli sorunu ise ilgili sağlık hizmetlerine ulaşma imkanlarının kısıtlı olması.

Genetik kökenli olabilmesinin yanı sıra kronik kulak enfeksiyonları, kimi ilaçların sürekli kullanımı, aşırı sese maruz kalma ve belli hastalıklar neticesinde oluşan işitme kaybında erken teşhisin önemli olduğu belirtiliyor.

İŞİTME KAYBI VAKALARI ERKEN TEŞHİSLE ÖNLENEBİLİYOR
Dünyaya gelen her bin bebekten 5’inin işitme sorununa sahip olduğu tahmin ediliyor. Fakat DSÖ, özellikle çocuklardaki işitme kaybı vakalarının erken teşhisle yüzde 60’ının önlenebilir olduğuna dikkati çekiyor. Bu oran az ve orta gelirli ülkelerde yüzde 75’leri bulabiliyor.

Dünya nüfusunun yüzde 5’ten fazlasını oluşturan işitme engellilerin sayısı, gerekli önlemler alınmazsa 2030’da 630 milyon, 2050’ye kadarsa 900 milyonu bulacak. Bu da 2050’de her 10 kişiden birinin işitme engelli olacağı anlamına geliyor.

DSÖ ayrıca çözüme kavuşturulamayan işitme kayıplarının küresel olarak yılda 70 milyar dolara mal olduğunu belirtiyor. Bunlar sağlık sektöründeki harcamalar, eğitim desteği, üretkenliğin azalması ve sosyal harcamalardan oluşuyor.

EĞİTİMİN ÖNEMİ
DSÖ, rehabilitasyon, eğitim, gerekli imkanlar ve materyallerin sağlanmasıyla işitme engellilerin yaşamlarının kolaylaştırılabileceğini belirtiyor.

Bu kapsamda işitme kaybıyla ilgili farkındalığı artırma, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırma gibi faaliyetler önem arz ediyor.

Önlenemeyen işitme kayıplarının neden olduğu sorunların en başında ise işitme engellilerin diğer insanlarla iletişim kurmakta yaşadığı sorunlar geliyor. Bu da işitme engelli bireylerin sosyal ve duygusal hayatlarına olumsuz etki ediyor.

Gelişmekte olan ülkelerde işitme engelli çocukların önemli bir kısmı eğitim alamıyor. Bu nedenle bu gibi ülkelerde işitme engelli bireylerin iş bulma olasılıkları da gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça düşük.

DSÖ, işitme engellilerin eğitim imkanlarının geliştirilmesi ve mesleki rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanabilmesi bu bireylerin iş gücüne katılabilmesi ihtimalini artıracağına dikkat çekiyor.

YAPILMASI GEREKENLER
İşitme engelli bireylerin işitme cihazı, ileri veya çok ileri derecede işitme kaybı yaşayanlar için geliştirilmiş elektronik medikal cihaz olan koklear implant ve farklı aletlerin yanı sıra konuşma terapileri, işitsel rehabilitasyon gibi yöntemler sayesinde yaşam kaliteleri yükselebiliyor.

DSÖ, bu nedenle tam oturabilen, konforlu ve maddi olarak karşılanabilir işitme cihazları ve koklear implantların üretimini teşvik ediyor.

Bunun yanı sıra işitme engellilere yazılı metinleri okuyabilmenin yanı sıra dudak okuma yetilerinin geliştirilmesi ve işaret dilini öğrenmeleri için gerekli eğitimlerin verilmesi önem arz ediyor.

DSÖ ayrıca içinde bulunulan iletişim dünyasında çeşitli medya platformlarında işitme engelliler için altyazılar ve işaret dilinin kullanımının yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yapıyor.

Bunların yanı sıra uzmanlar, çocukların yenidoğan döneminde işitme taramalarından geçmesi, kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarını olması, özellikle iç kulağa zarar verici özellikte ilaç kullanırken seçici davranılması, orta kulak iltihabı için etkin tedavilerin yapılması, aşırı gürültülü ortamlardan kaçınılması öneriliyor.

ULUSLARARASI İŞİTME ENGELLİLER HAFTASI
Uluslararası İşitme Engelliler Haftası 2009’dan bugüne işitme engellilerin sorunlarına farkındalık yaratmak, engelliler için düzenlenmesi gereken yasalara dikkat çekmek ve ortak bilinci artırmak için her yıl eylül ayının son haftasında kutlanıyor.

“İşaret Diliyle Herkes Dahil!” temasıyla bu yıl 19-25 Eylül tarihlerindeki İşitme Engelliler Haftası, bu yıl Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen “23 Eylül Uluslararası İşaret Dili Günü” ile ilk kez beraber kutlanacak.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.