Hrant Dink suikastinda ‘Reis’ bilmecesi yaşanıyor. Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, Dink öldürüldükten bir gün sonra kendisine ulaşan bilgi notunda “Reis’in yakalanması halinde birçok konunun ortaya çıkabileceği” yazıyordu. Soruşturmada gözler o resin kim olduğuna ve suskunluğunu koruyan Ramazan Akyürek’e çevrildi.
Hrant Dink cinayetindeki sır perdesi, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın, savcılığa verdiği ifadeyle aralanmaya başladı. Altay, cinayetten bir gün sonra kendisine verilen bir telefon görüşmesine ait bilgi notundan bahsetti.
Bilgi notuna göre; Gürhan K. adlı kişi telefonda konuştuğu Trabzon Asayiş Şubesi’nde görevli polis memuru Oktay D.’ye ‘Samast’ı almak için Samsun’a gittiğini ancak Samast’ın yakalandığını öğrenince geri döndüğünü’ söyledi.
Gürhan K. daha sonra “Konuyla ilgili Reis’in bilgi sahibi olduğunu, Reis’in yakalanmaması için her şeyi yapabileceğini, Reis’in yakalanması halinde birçok değişik konunun ortaya çıkabileceğini” aktardı.
Altay, kendisine verilen bu bilgi notundaki bu konuşmalar üzerine Reis’in bulunması için talimat verdi, savcılık izniyle teknik takip başlatıldı. Ancak kısa süre sonra zanlılar teknik takibi fark ederek birbirleriyle ilişkilerini kesti.
Altay, savcılık ifadesinde “Konu ile ilgili bilgisi olduğuna inandığımız kamu görevlileri suskunluklarını korumaya devam ediyorlar” dedi. Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’de, savcılık ifadesinde “Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in konuyla ilgili konuşmaktan ısrarla kaçındığını” söyledi.
Dink öldürülmeden önce Yasin Hayal’in bu konuda eylem yapacağından Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in başında olduğu İstihbarat Dairesi C. Bürosunun haberi olduğu savcılık sorgularında ortaya çıkmıştı.
Soruşturmada gözler Reis’in kim olduğuna ve bir kez daha Ramazan Akyürek’e çevrildi.