FETÖ kumpası mağduru Ayhan Durak Hollanda’da gündem oldu; Ejder Köse’den FETÖ’ye dava

‘Erdoğan’ın ajanı’ olarak damgalanmasından sonra açığa alınan polis memur Ayhan Durak, Fethullahçıların kendisine yönelik, “Erdoğan yanlılarına karşı suç duyurusunda bulunanlar hakkında polis sisteminde kayıtları arayıp, bunları Türkiye jurnallediği” iftirasını atarak, Hollanda’da ‘kişilik suikastı’ yaptığı, Adalet Bakanlığı’nın sıkı soruşturması sonrası ortaya çıkan raporla kesinleşti.

“Fethullahçılar hayatımı bitirdi” diyen Ayhan Durak’ın haftalarca telefonlarının dinlendiği ve ailesinin takip altına alındığı ifade edildi.

Konuyu gündeme taşıyan Hollanda’nın yüksek tirajlı De Telegraaf gazetesi, FETÖ mağduru Ayhan Durak’ın avukatı Ejder Köse‘nin değerlendirmelerine yer verdi.

OLAY NASIL BAŞLADI?
Fethullahçı olduğunu gizlemeyen, Rotterdam’lı Nimet Kurşun adlı bir kişi birkaç günde 2 defa polise giderek suç duyurusunda bulundu. 4 ağustos tarihinde yaptığı ilk suç duyurusunda, facebook üzerinden tehdit edildiğini öne süren Nimet Kurşun’u, 5 gün sonra kocası arıyor ve polis karakoluna gidişindeki sır bu şekilde ortaya çıkıyor. Kocasının Nimet’in polisteki suç duyurusundan haberi vardı, diyor soruşturmayı yürüten Adalet Bakanlığı. Koca, Ayhan’dan karısının polise gelip suç duyurusunda bulunduğundan haberdar olduğunu, ondan konuyu öğrendiğini söyledi.

KOCAM’DAN DUYDUM DİYEREK ZAMAN’A YETİŞTİRDİ
Hayatından endişe duyduğunu iddia ederek, ‘FETÖ medyası’ ve ‘Fethullahçı borazan’ olarak bilinen Zaman Vandaag’a giden Nimet Kurşun, ‘Ayhan Durak’ın polis sisteminde Erdoğan düşmanlarının kayıtlarını aradığını ve bunları Türkiye’ye muhbirlediği’ni öne sürüyor. İşte o andan itibaren Ayhan Durak’ın hayatı kararıyor.

Terörist faaliyetleri gerekçesiyle hakkında Türkiye’de tutuklama kararı bulunan Mehmet Cerit‘in başında olduğu Zaman Vandaag adlı FETÖ bülteni, üzerinden FETÖ tüm Hollanda Türklerine sinyal vererek Durak’a operasyonu, 31 ağustos’ta attığı, Hollandaca yayınlanan,  ‘Hollanda’da Erdoğan’cı polis tehdit suç duyurusunu dışarı sızdırdı’ başlıklı yalan haberlerle başlatıyor. Yalan ve uyduruk içeriği yazan ise, Hüseyin Atasever adlı genç Fethullahçı.

HEDEFLERİ OLUŞTURDUKLARI İKLİMLE HOLLANDA’DA TÜRKLERE KORKU SALMAK ve ELEŞTİRENLERİ SİNDİRMEK
Uydurdukları mizanseni şirazesinden çıkartıp büyütmeye kararlı görünen Hollanda’daki Fethullahçılar, konuyu Hollanda’da yaşayan Türklere korku salma fırsatına çevirerek, Türk kökenli polis hakkında polis’te soruşturma açılmasına yol açıyorlar.

OLAYI PARLAMENTOYA TAŞIDILAR
FETÖ bundan sonra konuyu siyasetin gündemine de sızdırıyor ve Hollandalı ırkçıların başını çektiği alternatif aşırı-sağ parti VNL (Voor Nederland – Hollanda için) parlamentoda, ‘Hollanda devlet sistemine sızmış Erdoğan muhbirleri’nden bahsederek hükümete baskı kurmaya başlıyor. Aradan vakit geçmeden, VNL’le birlikte ana-muhalefet Hristiyan birlik partisi CDA da mecliste konuyu Adalet Bakanı Van der Steur’e sormalarıyla ülkede gerilim tırmandırıldı.

Hollanda Türklerine tekrar ‘şüpheli’ gözüyle bakılmaya başlandı. Durak’a karşı linç operasyonu yapıldı ve hakkında ‘polis teşkilatı içinde Erdoğan ve MİT için bilgi topladığı’ suçlamalarında bulunuldu.

FİŞLEMEDEN SONRA EZİYET DOLU SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bunun üzerinde Bakan Van der Steur’ün söz vermesiyle Hollanda’da savcılık (OM) ceza davası açmak için Adalet Bakanlığı’nı görevlendiriyor, o da Polis Genel Müdürlüğü’yle birlikte polis memuru Ayhan Durak hakkında, ‘Hollanda devleti (Hollanda polisi) içinde MİT için bilgi toplamak’ iddiasıyla soruşturma başlatıyor. Bu süreç kolay geçmiyor. Durak’ın e-postaları, telefon görüşmeleri gözden geçiriyor ve uzun bir süre dinleniyor, telefonu incelenmek üzere bir süre emanete alınarak inceleme altına alınıyor sonra geri veriliyor.

ADALET BAKANLIĞI’NIN ÇIKARDIĞI SONUÇ: MASUMSUN, FETÖ POLİS İDARESİNİ KEKLEDİ ve OYUNA GETİRDİ
Ancak 3 aylık soruşturmadan sonra, 22 Kasım’da Durak’a yanıt verilebiliyor; “yapılan sıkı ve geniş çaplı soruşturma sonucunda masum olduğunuz anlaşılmıştır” deniyor. Durak aklanarak hakkında dava açılmasına gerek olmadığına hükmediliyor ve özet olarak Durak’ın Fethullahçıların iddia ettiği gibi bir faaliyetine rastlanamıyor. Durak’ın masum olduğu ve Fethullahçıların sistematik iftiralarına, kumpasına maruz kaldığı kesinleşiyor.

Durak rahatlıyor tabi ki, ancak ilk başta hakkında olan olumsuz ilgiye karşın şu anda onun masumiyetine ilgi duyan yok gibi. Durak öyle diyor.

Fethullahçılar tarafından kumpasa muhatap kılınarak hayatı mahvedilen Durak, aşırı stres sonucu psikolojik sorunlar yaşadığı için ilaçlar aldığını söylüyor. 49 yaşındaki Ayhan Durak diyor ki; “Fethullahçılar sadece beni değil, Fethullahçılar Hollanda polis teşkilatına da çok büyük zarar verip kötülük yaptılar.”

NİMET KURŞUN, FETÖ BÜLTENİ ZAMAN VANDAAG ve HÜSEYİN ATASEVER’İN CEZALANDIRILMASI İÇİN AYHAN DURAK, EJDER KÖSE’YE YETKİ VERDİ
Ayhan Durak kendisi hakkında, iftiralar atarak başına çorap ören Nimet Kurşun’un, Mehmet Cerit‘in başında bulunduğu FETÖ tetikçisi olarak bilinen Zaman Vandaag adlı yayının ve bu yayında çalışıp uyduruk yazılarla masum insanların hayatını karartan Hüseyin Atasever adlı kişinin hukuk karşısında cezalandırılması için avukatı Ejder Köse’ye yetki vererek suç duyurusunda bulundu. Ayhan Durak, üzüntülü olduğunu ancak hayata dayandığını ve direndiğini söylüyor.

Avukat Ejder Köse ise şunları söyledi, “Durak, propaganda savaşının mağdurudur. İlk başlarda, Fethullahçıların sözde suç duyuruları hakkında, Hollanda’daki kamuoyu sağduyudan, itidalden oldukça uzaktı. Bu suç duyurularından bir tanesinde bile mahkumiyetle sonuçlanmadı. Siyasiler daha sorumlu davranmalıdır. Bazı siyasiler; Türkler, Türkiye, Erdoğan olduğunda, bilmedikleri konular bile olsa balıklamasına atlıyorlar. O nedenle sıcağı sıcağına, daha olayı tam bilmeden hemen reaksiyon vermek akıllıca birşey değil. Bu toplumu geriyor. İddialar ilk önce araştırılmalıdır, bakın buradan ne çıktı, herkesi kandırdı (Fethullahçılar). İftira olduğu ortaya çıktı.”

HADİSE ‘FETHULLAHÇILARIN KUMPASI’NDAN İBARETTİR
Avukat Ejder Köse, olayla ilgili tüm delillerin olayın bir ‘Fethullahçı kumpas’ olarak tanımlamaya yettiğini aktardı. Fethullahçılık bağlantıları bakımından, Nimet Kurşun’un Time To Help adlı Fethullahçı vakıf’ta çalıştığı için bu kumpası kasıtlı olarak yaptığı ve bu olayla örgütün hedefinin, Hollanda Türklerinin yüzde 80’e yakını olan, Erdoğan ve AK Parti destekçilerine gözdağı vermek olduğu iyice pekişti. Time To Help ile, kumpasta aktif rol alan, Zaman Vandaag’ın aynı binada oldukları da ayrıca kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında.

Nimet Kurşun’un adının, Fethullahçı ‘Time To Help’ adlı vakfın Ticaret Odası sicil kayıtlarında görevli olarak geçtiği öğrenildi. Vatandaşın başını belaya sokup mağdur ettiği Adalet Bakanlığı’nın raporuyla ortaya çıkan Nimet Kurşun’un, “gazetedeki çocuklar” olarak ifade ettiği Zaman Vandaag‘taki kişilerle çok iyi tanıştığını, ancak özellikle eski-kocasının ona söylediklerinden yola çıkarak böyle birşey yaptığını ileri sürdü. Sıkışan Nimet Kurşun topu kocasına atarak, kendisini masum göstermeye çalıştı. Kurşun’un eski kocası ise eski eşinin söylediklerini reddediyor, kendisinin bunları yaptığını söylüyor.

Avukat Ejder Köse ise ‘asılsız suç duyurusu’ nedeniyle ve bununla birlikte oluşan mağduriyet göz önünde tutularak savcılığın soruşturma başlatması gerektiğini ifade etti.

KUMPAS’TAKİ ROLÜ NEDENİYLE ZAMAN VANDAAG VE HÜSEYİN ATASEVER HAKKINDA DA DAVA AÇILDI
Manevi ve maddi olarak büyük zarar gören Ayhan Durak, avukatı Ejder Köse’ye verdiği yetkiyle Nimet Kurşun yanı sıra, yalanlar yayarak kumpas’taki rolü ortaya çıkan Fethullahçı Zaman Vandaag’taki Hüseyin Atasever hakkında da dava açtı. Bunun dışında, kamuoyunda ‘FETÖ’nün medya imamı’ olarak bilinen Mehmet Cerit‘in başında bulunduğu Zaman Vandaag adlı yayın hakkında, özel hayatı ifşa eden asılsız ve ahlaksız yayınları gibi pek çok nedenle, dava açıldı ve aynı zamanda Gazetecilik Konseyi’ne şikayet edildi.

MEDYA MESLEK ÖRGÜTLERİ: FETHULLAHÇILAR’IN GAZETECİLİKLE İLGİSİ OLAMAZ; GAZETECİ FETHULLAHÇI, GAZETECİ TERÖRİST OLAMAZ! 
Avrupa’daki Türk medya mensuplarının meslek kuruluşu olan Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti ise açıklamada bulunarak; terörizm propagandası yapan, son derece taraflı, ırkçılığı ve nefreti körükleyen, kışkırtıcı, gerçeğe dayanmayan uydurulmuş yalan hikayelerin verildiği, Zaman Vandaag adlı yayının faaliyetlerinin gazetecilik faaliyetleri kapsamında değerlendiremeyeceğini söyledi.

FETHULLAH GÜLEN BİR KRİMİNAL ÖRGÜTTÜR
Cemiyet Genel Başkanı Oğuzhan Kılıç, gazeteciliğin onurlu ve ilkelere sahip bir meslek olduğunu ifade ederek gazetecilik görüntüsüyle, mesleğin imtiyaz ve ayrıcalıklarının yeraltı karanlık mafya-kriminalite faaliyetlerin odağı haline gelen bir örgütün lehine onu suçlarını aklamak için kullanılmakta olduğunu söyledi ve yayın yoluyla terörist-başı Fethullah Gülen’in propagandasının yapıldığını, örgütün kurduğu kumpaslarda yayın yoluyla terörist Fethullah Gülen’e olumsuz bakan insanların sistemli bir şekilde aktif olarak şantaj yapılarak baskı altına alıp susturulduğunu, Zaman Vandaag’ın ise tetikçilik vazifesi gördüğü için öne sürülerek silah olarak kullanıldığının iyice ortaya çıktığını söyledi.

Ergenekon, Bayloz, 17/25 Yargı darbesi gibi sayısız pek çok Fethullahçı tertipte de ispatlandığı gibi kumpas ve komplo tertiplemek te uzman olan bu örgütün yayın ayağında bulunanlara gazeteci denemeyeceğinin çok açık olduğunu söyledi ve ekledi, “gazetecilik mesleğini kimsenin ayağa düşürmeye hakkı yoktur.”

Mesleğin onur ve saygınlığını rencide eden faaliyetlerin tespit edilmesi için komisyon kurduklarını ve komisyonun araştırma ağırlıklı çalışmaları bittiğinde Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti olarak, komisyonun bulgularını içeren raporu kamuoyuna sunarak yayımlayacakları bildirildi.

Avrupa Türk Gazetesi © ANALİZ | ÖZEL HABER

De Telegraaf gazetesi’nin 28 Aralık 2016’da yayınlanan Reputatiemoord- politieman Ayhan Durak gebrandmerkt als ‘Erdoğan-agent’: ‘Mijn leven is aan diggelen’ (İtibar suikastı- polis memuru Ayhan Durak ‘Erdoğan-ajanı’ olarak damgalandı: ‘Hayatım paramparça’ – PDF

Avukatı Ejder Köse kimdir?

FETÖ’nün Hollanda’da oluşturduğu pek çok korkunç mağduriyeti gündeme getiren Avrupa Türk Gazetesi, ‘Polis memuru Ayhan Durak davası’nda sorulmayanları ve cevap bekleyen soruları önümüzdeki süreçte gündeme taşımaya devam edecek.