Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuşan CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, Silahlı Kuvvetler aleyhine çalışan, ajanlık yapan kişilerin Silahlı Kuvvetler’den temizlenmesini istiyoruz. Ancak çalışmalar, bizim de beklentimizin altında yavaş gidiyor” dedi. Dursun Çiçek TBMM’de FETÖ hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, “Bir an önce Silahlı Kuvvetlerden evrak sızdıran, Silahlı Kuvvetler aleyhine çalışan, ajanlık yapan kişilerin Silahlı Kuvvetler’den temizlenmesini istiyoruz. Ancak çalışmalar, bizim de beklentimizin altında yavaş gidiyor” dedi.
Çiçek, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen eylemler sırasında güvenlik güçlerince müdahalede bulunulan kadınların fotoğraflarını paylaştı.
Temel sorunlardan birinin de kadın cinayetleri olduğunu dile getiren Çiçek, bunda gittikçe artan bir eğilimin gözlendiğini söyledi. Dursun Çiçek, her alanda cesur kadınların sayısı artmadıkça ülkenin gelişmesinin de mümkün olamayacağını belirtti.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çiçek, bir soru üzerine geçmişte milletvekillerinin tutuklandığını anımsatarak, “Esas olan kalıcı bir çözümdür. Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıralım. Her dosya gelsin. Milletvekilleri içeriğine, delillere baksın. ‘Yargılansın veya yasama görevine devam etsin’ şeklinde kendi vicdanlarına göre karar versinler. Bunda parti ayrımı, siyasi görüş ayrımı olmasın. CHP’nin bu konudaki ilkeleri evrensel ilkelerdir” ifadesini kullandı.
TSK’daki cemaatçi yapının hala temizlenemediği iddiasıyla ilgili değerlendirmesi sorulan Dursun Çiçek, “Tabii canım yanan bir konu, yıllardır mağdur olduğum bir konu. Cemaat mensubu militanların en büyük özelliği kendilerini gizlemedir, ortama uymadır. Zaten bu konuda ortaokuldan itibaren eğitim alırlar” diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin de temel sorununun bu tür şüpheliler hakkında ceza yargılamasına esas olacak delillerin bulunmasındaki zorluklar olduğunu anlatan Çiçek, şunları söyledi:
“Ayrıca Silahlı Kuvvetler, şu anda terörle mücadele ve Suriye krizi nedeniyle de büyük bir mücadelenin içindedir. Bu ortamda birbirini ihbar eden, birbirine iftira eden, geçmişteki hastalıkların tekrar ortaya çıkması, herkesi Ergenekoncu yapıyorlardı, şimdi herkesi de FETÖ’cü yapıyorlar. Bunun tabii terörle mücadeleye, Suriye konusundaki gelişmelere olumsuz yansımaları olabilir. Bu nedenle Silahlı Kuvvetlerin bu konuda daha dikkatli ve yavaş gittiğini biliyorum. Biraz canımız yansa da bu politikanın ülkemiz için doğru olduğunu da düşünüyorum. Biz de bir an önce Silahlı Kuvvetlerden evrak sızdıran, Silahlı Kuvvetler aleyhine çalışan, ajanlık yapan kişilerin Silahlı Kuvvetlerden temizlenmesini istiyoruz. Ancak çalışmalar, bizim de beklentimizin altında yavaş gidiyor. Gerekçesini de bize bu şekilde ifade ediyorlar. Terörle mücadele, Suriye ve delil bulmaktaki zorluklar. Üç tane temel nedeni var.”
“TSK’DAKİ PARALEL YAPILANMA MENSUPLARI YÜZDE 10’U GEÇMEZ”
“TSK’daki Paralel Yapılanmanın yüzde 40 olduğu söyleniyor. Siz rakamı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine ise Çiçek, Silahlı Kuvvetlerin omurgasını Harbiye’den mezun olan personelin teşkil ettiğini anımsatarak, bu omurganın içindeki Paralel Devlet Yapılanması mensubunun yüzde 10’u geçmeyeceğini vurguladı.
Dursun Çiçek, illerde alınacak güvenlik önlemlerine ilişkin İçişleri Bakanlığı genelgesi konusundaki değerlendirmesi sorusuna, “Zimmetleme olayı daha çok mal ve hizmetler içindir. İnsanlar için zimmetleme olmaz. Bu anlayış sakat bir anlayıştır” yanıtını verdi.
İktidarın sicilinin çok karanlık ve kirli olduğunu iddia eden Çiçek, “Önce FETÖ’ye yardım yataklık yaptılar. IŞİD’e yardım yataklık yaptılar, PKK’ya yardım yataklık yaptılar. İnşallah yardım yataklık yapacak başka suç örgütleri üretmezler” görüşünü ileri sürdü.
“BU PLANLAMAYI YAPAN YER CIA VE ABD”
“Deniz Kuvvetleri Komutanlığı özellikle mi hedef alındı?” sorusuna da Çiçek, “Bu planlamayı yapan stratejik bir yer var. CIA ve ABD. Özellikle Doğu Akdeniz’de ve Karadeniz’de ABD’yi zorlayan, her dediğini yapmayan, Silah Kuvvetlerin içindeki temel birim de Deniz Kuvvetleridir. Deniz Kuvvetlerinin de Plan Prensipler başkanlıkları ve Ar-Ge başkanlıkları hedef alınmıştır” karşılığını verdi.
Milli gemi projeleri ve deniz siyasetiyle ilgili konularda etkin olan subayların, amirallerin bu dava süreçlerine dahil edildiğine dikkati çeken Çiçek, “Amirallerin yüzde 50’si davalara konu yapılarak emekli edildi. Yani planlayan ABD, icra eden FETÖ, azmettiren ve siyasi ortamı hazırlayan bu siyasi iktidar” iddiasında bulundu.
Öte yandan Çiçek açıklamasının hemen ardından Akşam’a konuştu.
Partisinin paralel yapıya destek eylemlerinden duyduğu rahatsızlığı Kemal Kılıçdaroğlu’na ileten CHP’li Dursun Çiçek şu yanıtı almış: Size kumpas kurduklarını, onlarca insanı mağdur ettiklerini biliyorum.
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, kendisine FETÖ tarafından kurulan kumpaslara rağmen partisinin bu yapıya destek vermesinden rahatsız. Geçtiğimiz günlerde TBMM’de bir açıklama yaparak bu rahatsızlığını dile getiren Çiçek, yine çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Rahatsızlığını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ifade ettiğini de belirten Çiçek, “Kemal Bey’e bu manzaraların beni rencide ettiğini, yaraladığını söyledim. Hatta dışarıda cemaat ile CHP’nin kol kola olduğu yönünde bir manzaranın olduğunu söyledim. Kemal Bey de ‘Bu insanların size kumpas kurduğunu, onlarca masum insanın da onlar yüzünden mağdur olduğunu biliyorum. O eylemlere giden milletvekili arkadaşlarımız da her şeyin farkında. Basın özgürlüğü için o arkadaşları gönderdik’ dedi” sözleriyle Kılıçdaroğlu’nun bile bileparalel yapıya destek verdiğini ortaya koydu.
“CHP’NİN NE İŞİ OLUR?”
Çiçek şöyle devam etti: “Ben, Mustafa Balbay, İlhan Cihaner ve Tuncay Özkan bu kumpasçılar yüzünden yıllarca hapis yattık. Sonuç olarak o yüzsüzlerle samimi pozlar vermemiz bize yakışmaz. Biz cennet cehennem kadar farklı dünyaların insanlarıyız. CHP’nin onlarla ne işi olabilir?”
“TEK TEK KONUŞTUM”
CHP milletvekilleri Barış Yarkadaş, Enis Berberoğlu, Gürsel Tekin gibi isimleri eleştiren Çiçek‘in aldığı yanıt ise bir hayli ilginç olmuş. Dursun Çiçek, “CHP’li arkadaşlarımın bu gazetelere gitmelerine üzüldüm. Sonra hepsiyle tek tek konuştum. Neden oraya gittiklerini sordum. Hepsi de ‘Genel Merkez oraya gitmemizi istedi. Basın özgürlüğünü savunmamız için bizi oraya gönderdiler’ yanıtını verdi. Kumpas davalarıyla karalama kampanyası yapan, masum insanları cezaevlerine tıkan bu yüzsüzlerle CHP’nin yan yana gelmemesi lazım” dedi.
“İKTİDAR YAPTIRDIYSA BELGESİNİ GÖSTERİN”
“Şimdi kumpas davalarından onlarca savcı, hakim ve polis tutuklu. Hepsi de iktidar emriyle bunu yaptığını söylüyor. Madem iktidar yaptırdı koyun belgesini. Belgen varsa mahkemeye sunacaksın bunu. Memuriyette yasadışı emir yapılmaz. Yazılı emir verilmiş mi? Varsa mahkemeye sunun bunu. Ama yok!”
“ZEKERİYA ÖZ GELSİN, HESAPLAŞALIM”
“Benim imzam taklit edilerek bir eylem planına atıldı. Zekeriya Öz defalarca Adli Tıp Kurumu’na gidip baskı yaptı. Şimdi o belgede şerh düşen dört kişi itiraf etti. Ben buradayım ama Zekeriya Öz kaçak. Hala yüzsüzlük yapıp bana dava açabiliyor. Kaçak güreşmesin. Gelsin kanun önünde hesaplaşalım.”
“KAYYUM ATANMASINI DESTEKLİYORUM”
“Paralel yapının yayın organlarına kayyum atanmasını destekliyorum. O dönemde yargı onların elinde olduğu için kaç tane dava açtıysak hepsine takipsizlik kararı verildi. Bizim açtığımız davaların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor.”
“ZAMAN’DA KUMPAS ODALARI VARDI”
“Zaman gazetesi ile Samanyolu televizyonunda Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde belirlenen isimlerin kullandığı odalar vardı. Kumpas ekiplerine dahil olan üst düzey yetkililer bu odalara sık sık girdiler. Buralarda oluşturulan belgeler Mehmet Baransu’ya gönderildi.”