avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Büyük kaos, küresel kumpas; tek çıkış demokratik-laik hukuk devleti!

Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ yazarı, eğitimci-gazeteci Özlem Kardeş Sancar gündeme dair yazdı.

Büyük kaos, küresel kumpas; tek çıkış demokratik-laik hukuk devleti!

Türkiye büyük bir sınav veriyor tüm dersleri,tüm konuları kapsayan.

Bir savaş hemde öyle tek cepheden de değil. Görünen üç, perde arkasında ise onlarcasıyla.. Cumhuriyet tarihinin en kritik zamanını geçiriyoruz

Peki bu duruma nasıl geldik ve daha da can alıcısı nasıl çıkacağız bu girdaptan?

Geçen yıl bu zamanlarda başlayan terörist eylemler süreci sonunda geldiğimiz nokta maalesef can ve mal güvenliğinin en alt seviyesi.. Yorulduk artık!

Eskiden sadece dış haberlerde dinleyip şaşırdığımız Ortadoğu eylemlerini yaşamaktan , her gün iç karartan ölüm haberleri almaktan …

Her an bir yerde patlayarak ölebilir yahut kurşunların hedefi olabilir.  ocağımıza ateşler düşebilir ……

Darbe yaparak; içinde vekillerin olduğu meclisi bombalayanlar, cumhurbaşkanını öldürmek isteyenler , parti liderlerine roketle saldırmaya kalkanların varlığı apaçık ortadayken de aslında kim olduğunuzun da bir önemi yok!

Bir tarafta değme düşmanlara taş çıkartan meclis binası bombalayıp halka kurşun sıkan , gözü dönmüş, dini varacağı hedefe kalkan kullanıp kendini mesih ilan etmiş ilkokul mezunu deli bir emperyalizm kuklasının ; sorgusuz sualsiz adeda vahiy gelmiş gibi itaatkar köleleri.. FETÖ –PDY TERÖR ÖRGÜTÜ!

Bir yanda etnik kimliğin ardına gizlenmiş, ne istedikleri açıkça belli olmayan ; birlikte yaşamak, eşitlik süsleriyle bağımsızlık savaşı veriyoruz diyerek suçu günahı olmayan masumlara fidanlara kıyan ;aslı suretinde saklı eli kanlı dağ haydutları ..PKK TERÖR ÖRGÜTÜ!

Bunların yanında bende varım ! Elimde, dilimde kanlı ; altı yaşında kız çocuklarını bile köle pazarlarında alıp satarım diyerek kafa kesen sapık cellatlar …IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜ!

Düğün , cenaze,miting; çoluk ,çocuk,genç,yaşlı ayırt etmeyen canlı bombalar,gencecik fidanlarımızı solduran ,şehit eden kurşunlar, roketler, füzeler….

Peki ne için ?

Niye yaşıyoruz bunca acıyı korkuyu.. Ülkemize bize ne faydası var? Biz bu bataklıkta ne arıyoruz? Ortadoğu bataklığı demek haksızlık mi yoksa..

Şimdi bu soruya yanıt arayalım biraz..

Ortadoğu bataklığı denirken buradaki mevcut siyasal yapının paramparça oluşu, genel siyasi güvensizlik ve paranoyanın çatışan çıkarların sürekliliğini sağlaması, ortak bir konsensusa varmanın imkansızlığı, uzun vadeli bir vizyona dayalı siyasi birlikteliklerin olamayışı, üstüne üstlük tüm küçük oyuncuların ve piyonların, büyük oyuncuların (abd, almanya, rusya) telkinleriyle kolaylıkla saf değiştirebilmesi ve elbette ki terörün, savaşın ve şiddetin en önemli silahlardan biri olmasının yarattığı kaos kastedilir.

Saddam, maliki, barzani, pkk, ypg, ışid,… yani bu tüm oyuncular değişir ama kin ve nefret, bitmek bilmez kavgaların yarattığı sivil travmaların yeni küçük oyunculara gebe olması değişmez. Bataklıktan kasıt bu, defalarca kafana bomba düşerse sen de bir yerde o bombayı atana kinlenirsin fakat senin bunu yapacağın önceden kestirilip o bombalar, zalim liderlere satılıyorsa, orada ciddi bir öngörüsüzlük, makul olamama ilkelliği ve yönetimsel bir beceriksizlik söz konusu.

Ortadoğu demek taraf olmak demektir, multi etnisite demek ama multi sayısı kadar çok topluluğun ortak mutabakata varamayacağı bir kitle demektir. ortadoğuda sünniler şii’lerden nefret eder, yahudiler her ikisinden de, kürtler araplardan, araplar kürtlerden nefret eder, sünniler yezidilerden, ….

Yani bir topluluk düşünün ki bunlar zayıf olmasına karşın birbirlerinin hiçbir şeyine saygı duyacak bir ortak toplumsal mutabakata varamamış, böyle bir ortak mutabakata varabilecek nitelikte bir zeka çıkaramamış insanlar . Güdülenmelerini kontrol ederek makul denilebilecek bir politik zeka yerine, bunun hazırını sunan batı üzerinden diğerleriyle anlaşma yolunu tercih eden (tam da taraf tutmayan batının istediği gibi) dolayısıyla kendi komşusuyla etnik ya da mezhebi bir kaygıyla nefret ederken bu komşusuyla anlaşmak için abd’yle yani kendisinden fersah fersah okyanus ötesindeki bir ülkeyle temasa giren aklını kullanmayan insanların coğrafyasıdır ..

Ortadoğu, dürtüleriyle davranır, çabuk gaza gelir, çabuk taraf olur ve sonunda bertaraf olur ..Kendi aralarında kontrolsüz ilişkiler kurdukları için duragan bir medeniyet kuramayan bu coğrafyanın kaosu, kontrollü bir kaostur,bop ise kontrollü bir yapay düzendir, bugün bop’u bile gerçekleyemeyecek bir yol ayrımına gelindi, yani batılıların karıştırdığı ortadoğuya o denli çok nefret tohumu ekildi ki, şimdi onlar kendi düzenlerini bile kuracak  edecek nitelikte politik figürler bulamıyor, ya da politik figürler olması gereken planları işleyebilecek nitelikte ülkelerini kontrol edemiyorlar..

Kimsenin kimseyi dinlemediği, anlamadığı, anlamak istemediği, herkesin birbirini stereotiplerle (basma kalıp kati genellemeler )çağırıp buna göre tavır aldığı, taraftarlığın her şey olduğu bir coğrafya. Herkes kendi düşüncesini diğerine dikte etmek, silah ve güç yoluyla iktidar sahibi olmak istiyor burada.  “bazen kazanmanın yegane yolu, kaybetmektir.” cümlesindeki politik hakikati anlayamayacak insanlar, sorunların tek çözümü ise kaba kuvvet ve savaş..

İşte tam burada tüm planları bozan bir faktör devreye giriyor,bu bataklığa girmeyi reddetmiş, bağımsızlığı için yedi düvele kafa tutmuş, muasır medeniyetler seviyesini amaçlayan ışıl ışıl bir ülke Türkiye!

Geçen yıllar içinde Ortadoğu’da istenilene ulaşılmasının en büyük engeli olarak görülen Türkiye zamanla Laik üniter devlet yapısı ve Türk Silahlı Kuvvetleriyle küresel kumpasın hedefi haline geldi. Ergenekon-Balyoz gibi kumpas davalarla ilk darbeyi gerçekleştirdikleri TSK’yi 15 temmuz gecesi darbe girişimiyle iyice gözden düşürmeye terör ile mücadele edemez hale getirip iç savaş çıkarmaya çalıştılar..

Çünkü üniter devletin yıkılması ,parlementer sistemin çöküşü ile başlayacak iç savaş ve kaosdan sonra tıpkı Irak,Suriye gibi darmadağın olmamız küresel güçlerin emperyalist amaçlarına ulaşmaları için büyük önem taşıyor.

Bunu yıllar önce öngören Atatürk’ün, Amerikalı gazeteci Marcosson’a verdiği röportajda söylediği sözlerin bir bölümü: “Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir”

Tarihi boyunca hiç haymatlos olmamış ,vatansız kalmamış kalırsa ya savaşmış yada olmuş, tanklara kafa tutan Türk milleti olarak şimdi çok önemli bir yol ayrımındayız.. .

Birlik ve beraberlik içinde hiç bir etnik yada mezhepsel kutuplaşmaya izin vermemeliyiz. Terörle yaşamaya alışmamalı, bunu normalleştirmemeli, sağduyulu fakat akıllı olmamız gereken zamanlardayız ..

Çok daha acı günler yaşamamak için , cesaretle Cumhuriyetin kurucu ayarlarlarına hızla dönüş yapmalı;

Yanlış mezhepçi dış politikalardan vazgeçmeli, cemaatlere tarikatlara devlet içinde devlet oluşturma izni vermemeliyiz.!

TSK kuvvetlerinin itibarını koruyup onlara sahip çıkmalı güçlü ordu intibasini tekrar oluşturmalıyız..

Biz yeterki isteyelim ;

Misak –i Milli sınırları içinde, Kuva-i milliye ruhuyla demokratik,laik, özgürlükçü ,eşitlik içinde, hukukun üstünlüğü ile muasır medeniyetler seviyesinde huzur içinde yaşayacağımız gunlere ulaşabiliriz .

Tarihi bir yol ayrımındayız:

Ya birlikte elele bu bataklıktan çıkacağız ; yada hep beraber boğulup batacağız..

Özlem Kardeş Sancar – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) Kadın Kolları Başkanı – Eğitimci

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.