Bu siyasi bir yazı değildir …

“Kendimize nasıl davranılsın istiyorsak, karşımızdakine de öyle davranmalıyız.”

Son günlerde gördüğüm, okuduğum, izlediğim olaylar haberler niyeyse sürekli bu kısa ama oldukça anlamlı sözü aklıma getirir oldu.

Hepimiz hep en iyi, en vicdanlı,en menfaatsiz vb. olduğumuzu iddia ederiz. Peki öyle miyiz?

Son zamanlarda her yerde ortaya çıkan kutuplaşma ve ayrışma toplumun her kesimine sirayet etti malesef. Kendimizden başkasını dinlemek ,anlamak,çözmek veya yardım etmek için birşey yapmaz olduk. Birlik duygusu yerlerde sürünüyor ama birimizde ayağa kaldırmaya yeltenmiyor..

Ne çok değiştik asimile olduk işin ilginci uyumda sağlayamıyoruz.

Tüm bunlar günlük her işte aktivitede de olduğu gibi goruslerede yansıdı. Malesef günümüzde uzlaşmadan anlaşılan benim gibi olursadan geçiyor oysa uzlaşmak kelimesi bununla tam tamına zıt farklılıkların anlaşması anlamına geliyor. Ne büyük ironidir ki kişiler hep alkışladıkları şeyin kendi başına alkislamadilari tarafından getirilince ;

-ya böyle seymi olur !

-bu ne biçim iş !

-hani demokrasi nerede?

-zaten hep bizi dışlıyorlar!

Filan filan…

Dürüst olalım; önce kendimize karşı aynaya baktığımızda gördüğümüz aksimize vicdani rahat miyiz?

Peki ya başımızı yastığa koyduğumuzda ?

Hadi soralım bi nedir aslında bizi rahatsız edipte başkası yaşarken umursamadigimiz? Biliyoruz biliyoruz da söylemeye korkuyoruz .

Mesela dışlandığımızı ıdea ettiğimiz topluma kendimizi doğru ifadelerle mi tanistirdik acaba?

İnandığımız dinin temeli olan kutsal kitabımızı ne kadar biliyoruz ? oku demiş okuduk mu?

Her millet bizim gibi 10 gün önce yere göğe sigdiramadigini 10 gün sonra en büyük kötü ilan edince sorun çözülür mu sanıyor yoksa araştırmayı esas alıp tecrübe etmisleri dinleyip, başına canından edecek kadar büyük bir belaya dönüşmeden önlemini mi alıyor?

Bazı kimselerin şahsiyetlerine hayranlık ve sevgi duymak ; bu kişi yada kişilere geleceğimizi gözü kapalı teslim etmeye yetecek donanıma sahihip mi acabayı sormaktan bizi alikoyuyorda her millet bu yöntemle mi yarınlarını şekillendiriyor?

Yasaklara, haksızlıklara karşı tepki vermek sadece bize uygulandığında mi aklımıza geliyor yoksa inamasak hatta sevmesek de başkalarına yapıldığında da olmaz böyle şey diyor muyuz?

Bir sürü örnek geliyordur gözünüzün önüne eminim.

Sahi sürekli birlikten beraberlikten bahsediyoruz ama niyeyse icraatte hep sınıfta kalıyoruz.

İlginçtir tarih boyunca yanlış aktarılan kanıtlanmamış ve hatta yalan olduğunu bildiğimiz olaylarda dahi doğruyu anlatmak için toplandigimizda dahi sözü ; kanıtla bilgiyle çözme ihtimali yüksek kimselerde değil de kim tribünlere oynayacaksa onları öne çıkarıp şovlarını yaptiryoruz ,boş boş konusturuyoruz onlar bagirken gaza geliyoruz sonrada vay efendim biz bunu yapmadık niye bizi anlamıyorlar diyoruz . acaba biz anladık mi ne yaptığımızı?

Bazen düşünmeden edemiyorum düşmanımızın çocuğuna bile zordaysa eğer kapısı sofrasını açan bir milletten birbirinden bile bir bardak suyu esirgen bir toplum haline dönüşmeyi nasıl başardık?

Hadi bugün bayram! Bir kereliğine bile olsa özümüze dönelim.

Konuşalım ,dertleselim,paylaşalım aciyida sevincide ..

Hakliya haklı ,haksıza haksız diyebilelim bizden öteki ayırmadan !

Iyi Bayramlar .

Sevgi ve dostlukla kalın

Özlem Kardeş Sancar – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) Kadın Kolları Başkanı – Eğitimci