Hollanda’da Türk lobi gücü oluşturmak amacıyla Türk devlet fonlarından edinilen destekle kurulan ancak bu hedeften oldukça uzaklaştığı anlaşılan CPD, FETÖ konulu toplantı düzenledi. Buluşmada FETÖ dışında herkes suçlandı. Son olarak, CPD’ye tepeden inme başkan olarak çöken Mehmet Emin Ateş’in Başbakan Binali Yıldırım’a ettiği hakaretler tepkilere yol açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AK Parti hükümetine yönelik hakaretler ise katılımcı Hollanda Türklerini çileden çıkarttı. AK Parti eski Gençlik Kolları Başkanı Ali Osman Ok verdiği söyleşide, çarpıcı tespitlere bulunarak CPD’nin nasıl Türkiye ve AK Parti düşmanı kişilerle doldurulduğunu anlattı, yetkilileri göreve çağırdı.
Hollanda Türklerini birleştirerek lobi gücü oluşturmak amacıyla T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu tarafından desteklendiği bilinen CPD’nin (Centre for Public Debate – Sivil Tartışmalar Merkezi) ve HOTİAD’ın (Hollanda Türk İşadamları Derneği), kendi ifadelerine göre “FETÖ terör örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan darbe girişimin Hollanda’da yaşayan bizlere yansımasını, çıkış yollarını ve FETÖ’nün bilinmeyen yönlerini anlatması için Gülen’in yanında uzun yıllar yer almış, en yetkili ve bilgili ağız olarak sayın Profesörümüz Hakan Yavuz’a ricada bulunduk” çerçevesi içinde bir buluşma organize ettiler.
Hollanda Türklerinden gelen tepkiye rağmen CPD’de başkanlığa tepeden inme getirilen, Mehmet Emin Ateş’in başarısızlıklarına bir yenisini daha eklemesi olarak nitelenen buluşmada, FETÖ değil iktidar partisi AK Parti ve hükümeti yerden yere vuruldu. Emin Ateş’in hanesine geçen faaliyette konuşan; ABD’de Utah Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Hakan Yavuz, AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan tutarsız ve terörist-başı Fethullah Gülen yanlısı çıkışları salonda haklı tepkilere yol açtı.
AK Parti kadrolarında daha önce Gençlik Kolları Başkanlığı yapmış olan Ali Osman Ok, buluşmada yaşananları ve genel olarak CPD’nin başarısız lobiciliğini AVRUPA TÜRK GAZETESİ‘ne değerlendirdi.
Ali Osman Ok değerlendirmesinde CPD’nin buluşmasını tam bir fiyasko ve fecaat olarak niteledi ve gündem yaratan çarpıcı tespitlerde bulundu.
“İT İTİ ISIRMAZ”
Ali Osman Ok şunu vurguladı, “Akademisyenliğini politik silah gibi kullanan bu şahıs (Hakan Yavuz), konu terörist-başı Fethullah Gülen’e geldiğinde bu silahına sarılıyor. Devletin terörist olarak tanımladığı şahısa (terörist-başı Fethullah Gülen’e) sürekli ‘hocaefendi’ diye hitap ediyor ve savunmasını “ben akademisyenim FETÖ terimini kullanmam, mahkeme kararı yok” diyerek yapıyor. Fakat konu AK Parti’ye geldiğinde mahkeme kararı falan aramayı lüzumsuz buluyor ve belediyelerin rüşvet ile çalıştığını söyleyebiliyor. Bu ilke tanımaz adamı CPD ve HOTİAD bize “en yetkili ve bilgili ağız” olarak pazarlıyor. Herhalde yetkiyi hocaefendilerinden aldılar, kim vermiş buna o yetkiyi, ayrıca neyin yetkisi?
İşin garip tarafı şu ki AK Parti dışında, CHP ve MHP’yi de rüşvet yemekle suçluyor, ama HDP’ye iki çift laf etmiyor. Kısaca diyor ki; FETÖ ve HDP namusludur, ama AK Parti, CHP ve MHP namussuzdur, onlar rüşvet yer. HDP’nin PKK ile bağlantısını bildiğimiz için, bu terör seviciye ancak “it iti ısırmaz” denilebilir.”
KENARDAN İZLEYEN ŞAHSİYETSİZLER
Ali Osman Ok, Türk milletine yönelen iftiralar karşısında kenardan bakanları ise, “Orada bu terör sevici adama isyan eden STK yöneticilerine şükranlarımı iletiyorum, fakat ses etmeden sus pus dinleyenlere de şaşırmıyorum. Günümüz dünyasında makam sahibi olmanın temel kuralı şahsiyetsiz olmak oldu maalesef.
Yanılmıyorsam izleyiciler arasında MHP’den milletvekili aday adayı Durmuş Doğan’da vardı, MHP’ye/Ülkücülere rüşvetçi suçlaması yapıldığında onun ayağa kalkıp kükremesini beklerdim. Rüşvet suçlaması, namussuzluk ile eşit bir suçlamadır, yani ağır suçlamadır. Videolarda itiraz adına bir şey göremedim kendisinden, şayet itiraz etmediyse herhalde MHP yönetimi bunun hesabını kendisinden soracaktır. Biliyorsunuz susmak bir yerde kabul etmektir.”
FETÖ’YLE MÜCADELEDE İNANDIRICI VE SAMİMİ DEĞİLLER
“Anladığım kadarıyla, toplantının başlığının adının ‘FETÖ’ olmasının dışında, Fethullah Gülen’in ‘terörist’ olduğuna, başta Emin Ateş olmak üzere organizatörler arasında inanan yok. Zate Emin Ateş, FETÖ finansörü HOGİAF’ın danışmanıdır. Bunlar belgeli. Keşke samimi olsalar, keşke mücadele etseler biz de ‘helal olsun’ desek. Adam bırak mücadele etmeyi, Fethullah Gülen’i ve onun haşhaşilerini terörist olarak görmüyor ki. Alenen herkesin içinde aslında ‘bunların terörist olmadığını, hükümetin bunların yabancı ülkelerden iadesi riskli olur’ diye, ‘terör’ etiketi yapıştırdığını söylüyor. Aslında bu sadece bir ‘kalkışmaymış’ sonradan ‘terör’ olarak sunulmuş, bizim Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ‘dönmüş’ gibi abuk-subuk ifadelerde bulunuyor. MGK kararlarından bihaber, kalkışma terör eyleminin sadece ilk adımıydı, ön-aşamasıydı. Durum tespiti ile hukuki terimleri bilmeyecek kadar cahil bir adam mı bu? Tabi ki değil, amacı kafa karıştırmak. Bizim orada bir laf var “okumuşsun ama adam olamamışsın” diye. Bu da profesör, pazarlama müdürü, lobi başkanı olmuş, ama bir çok şey eksik kalmış.”
BÖYLE LOBİCİLİK Mİ OLUR?
Ali Osman Ok, CPD ve Emin Ateş başarısız çalışmaları hakkında ise şu tespiti yaptı, “CPD ilk kurulduğu günden beri takip ediyorum, Türk toplumunun klasikleşmiş toplantılarının aynılarını, yine aynı kişilere İngilizce olarak yapmaktan öteye gidemediler. Ha birde Nieuwspoort’u keşfettiler, orada toplantı yapınca adı ‘lobi yapmak’ oldu. Yani içeriğe değil, şekle önem verdiler. Önemli olan nerede yapıldığı değil, toplantıya kimin katıldığıdır. CPD’yi özetleyecek olursak eskiden Türk’e Türk’ü Türkçe anlatıyorduk, Emin Ateş’in başındaki CPD ile Türk’e Türk’ü İngilizce anlatmaya çalışıyor, onu bile beceremiyor.”
CPD ve EMİN ATEŞ TÜRKİYE ADINA LOBİ YAPMIYOR
“İyi yöneticiyi iki şey belirler, biri istemek diğeri beceri. Bu yönetimin beceriksiz olduğuna inanmıyorum, sorun bence istememelerinde. Türkiye ve Türkler adına lobi yapacak insanlar o ülkenin yöneticilerine ve insanlarına düşmansalar bu çıkarımı elde edebilirim. Düşünün ki CPD başkanı Mehmet Emin Ateş, T.C. Başbakanı Sayın Binali Yıldırım’a alenen “dönek” diyebiliyor. Düşünün ki, bir başka CPD yöneticisi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti hükümetine “diz çöküp yalvararak tövbe etmeleri gerektiği”ni alenen söyleyebiliyor, yazabiliyor. Ama iş paraya gelince yine hakaret ettikleri makamlardan istiyorlar. Ahlaksızlığın bile bir ahlakı varsa, bunlardaki yüzsüzlüğe hangi ismi verelim?”
TERÖRE YARDIM VE YATAKLIKTAN YARGILANMALILAR
Ali Osman Ok bununla da yetinmeyip bu toplantıyı organize eden HOTİAD ve CPD yöneticilerinin yargılanması gerektiğini söyledi, “Bu toplantıda terörist-başı Fethullah Gülen profesyonel bir algı-operasyonu ile aklanmaya çalışıldı mı, çalışılmadı mı? Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali FETÖ’den çok AK Parti suçlandı mı, suçlanmadı mı? Yani devletin ‘terör örgütü’ diye tanımladığı örgütün liderine ‘hocaefendi’, AK Parti’ye ‘rüşvet yiyen namussuzlar’ yakıştırmasını yapmak, teröre yardım etmekten başka bir şey değildir. Türk hukukuna ve evrensel hukuka göre bu suçtur, millet vicdanında mahkum edilen bu yöneticiler Amerika’dan ithal ettikleri ‘en yetkili ve en bilgili ağız’ı bilerek ve isteyerek getirerek bu suçu işlemişlerdir.” şeklinde tespitte bulundu.
Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER | SÖYLEŞİ
Emin Ateş’in kontrolündeki CPD’de yaşanan tartışmaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AK Parti’ye yapılan hakaretleri video’dan izleyin: