Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ’nin yazarı, gazeteci Denizhan Murat Üresin yazdı.
İz bırakmış tüm siyasi liderler gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de hayali ‘Güçlü Türkiye’ydi, güçlü bir devletti.
O zamanlar nasıl Cumhuriyet’i kurdu ve Türkiye’yi büyüttüyse Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017 yılından başlamak üzere Başkanlık sistemi daha güçlü bir Türkiye için şart görünüyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bahsettiği ‘muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak’, tam da budur. Yenilik, doğanın ve geleceğe emin adımlarla yürümenin en doğal şartıdır. Dünya uluslarıyla yarış, büyüyen Türkiye’nin sürekli içe dönük tartışmalarla zaman tüketmesi ve enerjisini bunlara harcamasının en temel dayanağı mevcut işlemeyen hantal yapıdır.
Cumhuriyet rejimin oylamaya sunulduğu hiç bir bakımdan doğru değildir. Hantallaşan sistemin revizyona sunulduğu bir gerçek. Bu hamlelerin hepsi imparatorluk döneminde olduğu gibi Yeniden Büyük Türkiye içindir. Sonuç olarak Türkiye’nin ve Türk milleti’nin maziden miras, geleceğe kutlu bir yürüyüşü vardır.
Bu kutlu yürüyüşe çomak sokmak isteyenler olabilir. Bunların en başta geleni, nefret saçan terörist-başı Fethullah Gülen ve avanesi konumundaki Fethullahçı terör örgütü’dür. Ve FETÖ’nün ruh ikizi PKK terör örgütü. Görün, insanlık barışını sırtına misyon olarak yükleyen Türk milletinin, kimlerin hedefinde olduğunu. Şüphesiz, şerefsiz operasyon aygıtı Fethullah Gülen bu halk oylamasında da rahat durmayacak, yine ortalıktaki elemanlarıyla cepheleşmelere ve provokasyonlara yol açmaya gayret edecektir. Bunlara karşı dikkat etmeliyiz!
Hayır kampanyası yürüten halis niyetli insanlarımızın ve hatta bunu demokratik sistem içinde AK Parti’yle hesaplaşmaya çevirmeye çalışan insanlarımız, FETÖ ve PKK’nın oyununa özellikle gelmemeleri ve doğrudan doğruya tepkilerini sergilemeleri gerekmektedir, ancak o zaman halis niyetli oldukları daha doğru anlaşılacaktır. Yoksa FETÖ ve PKK’la kol kola girip ardında da ‘demokratik zeminde siyaset yaptıkları’nı söyleseler de kimse onlara inanmayacaktır.
#EVET‘in gericilik olduğunu söyleyenlerin dayandıkları partilerin içindeki zehre ilk önce bakmalılardır. Türkiye için oradan bir alternatif oluşturmaları ve malum terör örgütleriyle bağlantılarını gözden geçirmeleri öncelikleri olmalıdır. FETÖ’nün iletişim programı olan ByLock’u saatlik kullandığı ortaya çıkan danışmanlarının yönlendirdiği, PKK bağlantılı HDP işbirlikçisi Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu ‘Yeni-CHP’nin yapısal olarak çürümüşlüğü ise gözler önünde. Her seferinde Atatürk’ün arkasına saklanarak, başarısızlıklarını ve beceriksizliklerini saklamaya çalışanların, parti içinde iktidar olmaktan başka bir amacı yoktur. Son CİA belgeleriyle Hillary Clinton’un övdüğü Yeni-CHP’yi oluşturan Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Bu kafaların yönettiği, dış güçlerin dizayn ettiği ortaya çıkan böyle bir oluşumun ülkeye hayrı hiç olabilir mi?
Halkımızı oluşturan insanları tenzih ederek söylüyorum; FETÖ’nün sızıp yönlendirdiği ortaya çıkan, PKK’ya tavizkar, ABD’nin kumandasında bir yapının Atatürk hiç alakası olabilir mi? Elbette hayır!
Atatürk’ün kullanılacak malzeme olmaktan çıkartılması ilk önce bu çevrelerin hayrınadır. Her şeyden önce Atatürk’ü savunuyorlarsa onun gereklerini yukarıda izah ettiğim gibi yerine getirmeleri gerekmektedir. Bunun gerekleri açıktır. Başta milli’lik çok temel bir ön-şart’tır.
Düşün Atatürk’ün yakasından, halkı aşağılamaktan vazgeçin, millet için hayırlı bir iş yapın da görelim!
Onun için tekrarlamakta yarar vardır; #EVET gericilik değildir, bilakis ileriye gitmektir.
Burada oylanan ne Atatürk’ün Cumhuriyeti’dir, ne de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsıdır. Parlamenter sistem de oylamaya sunulmamıştır.
Türkiye’nin ayağına pranga olan hantal bir yapıdan kurtulacak mıyız, kurtulmayacak mıyız; bunu oyluyoruz! Konunun esası budur.
#EVET sonucu terör örgütlerinin sonunu getirecektir, emperyalizmin arzuladığının tersine Türkiye’nin içe enerjisini harcamasını önleyecektir.
İşte bunun için insanlık barışını mefkure edinmiş Büyük Türk milletine önderlik eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyük Türkiye yolundaki kutlu yürüyüşüne #EVET diyorum.
#EVET diyorum çünkü, tarihi insanlığın tarihiyle koşut olan 12 bin yıllık Türklük ebediyete kadar sürmeli ve ecdadımız Göktürkler, Selçuklular, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti kuran Türk milleti’nin misyonu sürmeli, içe dönük kısır kavgalar Türklüğün medeniyet ufkuna doğru yürüyüşüne engel olmaktan çıkartılmalıdır. Türkiye ancak bu şekilde gerçek bir demokrasiye kavuşabilir.
Ben ve dava arkadaşlarımızın kararı istişareler neticesinde belirmiştir, inanıyorum ki; Avrupa ve Hollanda Türklüğü de bu halk oylamasında rekora koşacak ve yüzde 90% oranında #EVET diyecektir.
O halde soruyorum; Güçlü bir Avrupa Türklüğü için sen de #EVET diyecek misin?
Denizhan Murat Üresin – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI