Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Diyarbakır’da yerel seçimlere yönelik önemli mesajlar verdi.
Bakan Varank, Diyarbakır’da bir dizi temasta bulundu. Kayapınar Belediyesinin ev sahipliğinde Kadim Akademi ve İlim Yayma Cemiyeti Diyarbakır Şubesi ortaklığıyla düzenlenen “Uluslararası İslam Bilim Tarihi ve Fuat Sezgin Sempozyumu”na katılan Varank’a AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker ve Oya Eronat eşlik etti. Sempozyumda ayrıca Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Serdar Budak da hazır bulundu.
Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Varank, Diyarbakır’ın medeniyetlerin beşiği olduğunu ifade ederek, “Uluslararası İslam Bilim Tarihi ve Fuat Sezgin Sempozyumu” vesilesiyle bu şehirde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Varank, Profesör Doktor Fuat Sezgin’in, Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı ve çalışkan ilim insanlarından biri olduğunu kaydederek, “Yüreği memleket sevdasıyla çarpan saygıdeğer hocamız, kendisini medeniyetimizin ilmi birikimini gün yüzüne çıkarmaya adamıştı. Nitekim hocamız tüm çalışmalarının amacını şu şekilde özetliyor: ‘Gayretimin bir kısmı bilim dünyasına hizmet, ama diğer çok mühim bir gayesiyse; koskoca bir İslam âleminin yitirmiş olduğu kendine hürmeti, güveni ve insanlık tarihindeki yerini hatırlatmak, kaybettiklerini iade etmek içindir.’ Biz de eserleriyle nesiller boyunca adından söz ettirecek Fuat Sezgin hocamızın hatırasını yaşatmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 2019 yılının “Prof.Dr.Fuat Sezgin Yılı” olarak ilan edildiğini anımsatan Varank, “Dolayısıyla bu sempozyum, yılın ilk etkinliği olması hasebiyle özel bir öneme sahip. Sene boyunca düzenlenecek bu gibi etkinlikler; hocamızın ömrünü adadığı İslam kültür ve medeniyet hazinesinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak, özellikle de genç kuşaklara onun çalışma azmini ve şevkini aşılayacak.” diye konuştu.
Varank, Fuat Sezgin’in İslam bilimine yaptığı katkılardan bahsederken, “Fuat Sezgin hoca, Frankfurt’taki enstitüsü için temin ettiği eserlerden kendi imkânlarıyla özel bir kütüphane de oluşturmuştu. Bu özel kütüphanesini Türkiye’ye getirmek istemiş, ancak Almanya bu eserlerin önemli bir bölümünün ülkemize getirilmesine izin vermemiştir. Yine 2008 yılında, Fuat hocanın değerli bağış ve çabalarıyla İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi kuruldu. 2010’da müzenin faaliyetlerini desteklemek için bakanlığımız, TÜBA ve TÜBİTAK’ın da katkılarıyla Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfını kurduk. Bahse konu müzeler, Müslüman bilim adamlarının yüzyıllar boyunca insanlığa armağan ettiği icat ve keşifleri kapsamlı bir şekilde sunmaktadır.” dedi.
İslam dünyasındaki keşif ve buluşların, değişik yollardan Avrupa’ya geçip özümsendiğini anlatan Varank, “Batı dünyası bu eşsiz mirası kendine mal etmiş. Çok çarpıcıdır. Daha önce Fuat Sezgin hocamızın kitaplarında yer verdiği bir bilgiyi cumhurbaşkanımız uluslararası bir toplantıda ifade etmişti. Amerika kıtasının 1492’de Colomb tarafından değil ondan 3 asır önce Müslüman denizcilerin keşfettiğinin dillendirilmesi bile batılı akademi çevrelerinde çok büyük rahatsızlık yaratmıştı.” dedi.
Varank, Fuat Hoca’nın çalışmalarının, İslam medeniyetine ait olan zengin mirası, itiraz edilemez şekilde gün ışığına çıkardığını, İslam ve dünya bilim tarihine eşsiz bir katkı sunduğunu bildirerek, “Dolayısıyla hocamızın çalışmaları, bilimler tarihinin bir bütün olduğunu, gerçeğe uygun ve önyargılardan uzak şekilde ispatlamaktadır.Bu durumun; milletimizin bilimsel, teknolojik ve topyekün kalkınması için gerekli olan özgüven ve motivasyona çok ciddi katkıları olacağına inanıyorum.” diye konuştu.
Sezgin’in hatırasını yaşatmak için yıl boyunca TÜBA, TÜBİTAK, üniversiteler ve diğer paydaşlar ile çeşitli etkinlikler düzenleneceğini belirten Varank, “TÜBA bu yıldan itibaren Fuat Sezgin Ödülleri vermeye başlıyor. TÜBİTAK, hocamızın çalışma alanıyla ilgili bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla proje çağrısına çıkacak. Bakanlık olarak, bağlı ve ilgili kuruluşlarımızla Fuat Sezgin hocamızın mirasına en iyi şekilde sahip çıkmaya devam edeceğiz. Amacımız Türkiye genelinde farkındalığı artırmak.” dedi.
Varank, Fuat Sezgin’in “Şimdi düşününüz; siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin Peygamberi (SAV) ne diyor: ‘İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır.’ Bunu Müslümanlar kâfi derecede göz önüne almadılar. İnsanların dikkatini buna çekmediler. Demek ki İslam dini sizden her gün yeni bir şey istiyor. Yani bu soruyu her Müslüman’ın kendisine sorması lazım.” sözlerini anımsatarak, şöyle devam etti:
“İşte biz de, genciyle yaşlısıyla toplumda bir yenilik yapma algısı, üretici düşünme ve fark oluşturma bilincinin artmasını arzuluyoruz. Bu manada Fuat Sezgin hocamızın benzersiz çalışmaları, İslam medeniyetinin vizyonu ve üretkenliğini yansıtması açısından oldukça ilham verici. Ondan aldığımız bu ilhamla çalışmaya ve özellikle gençlerimize bu ilhamı aşılamaya devam edeceğiz.”
Diyarbakır’ın, tarihiyle, kültürüyle, çıkardığı nice değerli isimlerle Türk İslam medeniyetinin kurucu şehirlerinden birisi olduğunu kaydeden Varank, “Mekke ve Medine’den sonra en çok sahabe-i kiramın medfun olduğu bu şehir, İslami ilimlerin en önemli merkezlerinden biridir. Örneğin kelam ilminin en büyük otoritelerinden olan Seyfeddin Amidî Diyarbakır’da yetişmiş, nice İslam beldelerinde öğretisini geliştirmiştir. Diğer yandan El-Cezeri tarafından sibernetiğin ilk adımlarının atıldığı ve ilk robotun yapılıp çalıştırıldığı yer de Diyarbakır’dır. Ulu camiinin avlusundaki güneş saatinin de Cezeri tarafından yapıldığı söylenir.” dedi.
Varank, Diyarbakır böyle bir ilim ve medeniyet mirasının sahibi olmasına karşın yıllar boyu, bu medeniyetten nasibini alamamış çevrelerin istismarına uğradığına değinerek, “Seyfeddin Amidi, el cezeri, Ahmet Arif, Sezai Karakoç, Cahit Sıtkı, Ali Emiri Efendi, Celal Güzelses gibi nice büyük isimle anılması gereken Diyarbakır’ı maalesef uyuşturucu ticaretiyle, terörle anılır hale getirdiler. Bunlar sadece bugünümüze değil, geçmişimize de ihanet ettiler. Milletin verdiği yetkiyi, terör örgütüne peşkeş çektiler. Belediye imkanlarıyla, Diyarbakır’ı, binlerce yıllık Sur’u talan ettiler. Bizim bunları unutmamız, affetmemiz mümkün değil. Şimdi sorumluları tepeden aşağı yargı önünde hesap veriyorlar. Bu hesabı tarih önünde ve hakk divanda verecekler. Biz bunların yakıp yıktıkları güzel Sur’u yeniden ihya ettik, ediyoruz.” diye konuştu.
Diyarbakır’ı hak ettiği güzelliklere kavuşturmaya başladıklarını vurgulayan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama bir tehlikeyi de yeri gelmişken, Diyarbakır’dan paylaşmak istiyorum. Önümüzde 31 Mart yerel seçimleri var. Ülkemizin hem doğusunda hem batısında çok kirli bir al ver tezgahı kuruluyor. FETÖ’nün cesaretlendirdiği CHP, İYİ Parti, Saadet üçlüsüne sözde resmi olmasa da HDP de eklendi. Karşımızda tam bir zillet ittifakı var. CHP’nin, İYİ Parti’nin, Saadet’in aday çıkardığı yerde HDP’nin bunları desteklediğini, hatta meclis üyeliklerine yazdırdıklarını görüyoruz. Bu çok ama çok büyük bir tehlikedir. Bu zillet ittifakının sonucunda zamanında Diyarbakır’da ve bölgede yaptıkları gibi batı illerinde de PKK’yı belediyelere sokmak istiyorlar. Biz bu tezgahı görüyoruz ama milletimizin desteğiyle bu tezgahı da inşallah bozacağız.”
1924 yılında Bitlis’te dünyaya gelen Fuat Sezgin, İslam tarihi, bilim ve teknoloji alanlarında çalışmalar yaptı. 1950’de Arap Dili ve Edebiyatı’nda ‘Buhari’nin Kaynakları’ isimli doktora tezini bitirdi. Almanya’da Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi’nde dersler veren Sezgin, 1965’te profesör oldu. Aynı üniversitede Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü kuran Sezgin, 30 Haziran 2018 tarihinde İstanbul’da 93 yaşında yaşamını yitirdi. Bilimler tarihi alanında dünyanın sayılı otoritelerinden birisi olan ve İslam tarihi bilimcileri tarafından “Yitik Hazinenin Kaşifi” olarak anılan Fuat Sezgin, Süryanice, Latince, İbranice, Arapça ve Almanca dahil 27 dili çok iyi derecede biliyordu.
Prof. Sezgin’in cenaze törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2019 yılını inşallah Profesör Doktor Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı olarak ilan edeceğiz, bunun da talimatını verdik. İnşallah bu da hem bilim tarihimiz için, hem ilim, irfan tarihimiz için hayırlara vesile olur. Bu da bizim onun manevi noktadaki hayatı için bir iz düşümü olur diye düşünüyorum” dedi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan bir genelge ile “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” ilan edildi.80’İ AŞKIN TEBLİĞİki gün sürecek sempozyumda, Türkiye’nin yanı sıra Cezayir, Fransa, Hindistan, Irak, İspanya, Katar, Mısır ve Suudi Arabistan’dan alanında yetkin 80’i aşkın bilim insanı tebliğ sunacak. Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak sunulacak bildirilerle, Prof. Dr. Fuat Sezgin ve onun İslam bilim tarihine yaptığı katkılar ele alınacak.