Alkolü savunan dini cemaat! (Süleyman Özışık)

Türkiye geçtiğimiz haftayı Gülen cemaatin eğitim kurumlarından birisi olan Fatih Üniversitesi’nin öğretim görevlisi İhsan Yılmaz ve Ahmet Hakan’a konuşan eski cemaatçi Hüseyin Gülerce’nin gündemi sallayan sözlerini konuşuyor.

Sırayla gidelim ve İhsan Yılmaz’ın sözleriyle başlayalım.

Hemen hemen her yerde yayınlanan videosunda Yılmaz, İslamileşme’yi tehlike olarak niteliyor ve bu durumu, ülkedeki laiklerin haklarının gasp edilmesi olarak gördüğünü söylüyor.

İktidar partisinin Türkiye’de alkolü yasakladığını, her yere imam hatip okulu açtığını, insanların zorla dini okullara gönderildiğini söylüyor. Yılmaz’a göre Türkiye yeni bir İran olma yolunda da hızla ilerliyor.

Videonun yayınlanmasının ardından Yılmaz bir açıklama yapmış. Oturup “Acaba ne demek istemiş” diyerek açıklamasını dikkatlice okudum.

Bizim yörede aynı anlama gelen sözler için kullanılan enfes bir tabir vardır: “Ha kel Hasan, ha Hasan kel” benzetmesi yapılır. İhsan beyin durumu da aynen bu! “Benim sözlerim manipüle ediliyor. Ben Kel hasan demedim ki Hasan kel” dedim diyor.

İmam Hatiplerle ilgili savunması şöyle:

“Ben İmam Hatip Liseleri’ne karşı çıkmadım. Devlet eli ile insanların istekleri olmamasına rağmen buraya kayıt ettirilmesine itiraz ettim!”

Göstere göstere yalan söylüyor İhsan Yılmaz!

Tercihe göre kayıt yaptıranların çocukları şu an istediği okulda okuyor. Buna benim çocuklarım da dahil. Son güne kadar tercih yapmaları istenen ama bunu yapmayan öğrenci velilerinin çocukları da kendi semtine veya mahallesine en yakın okulda okuyor. Eğitim dönemi başlamadan önce bilgisayar sistemlerinde bazı ufak tefek hatalar olsa da bu hatalar daha sonra süratle düzeltildi.

İhsan Hoca eğer izanı, vicdanı olan biriyse gelsin, “Şu veli falanca okulu tercih etti ama devlet onun çocuğunu zorla İmam Hatip Lisesi’ne gönderdi” desin.

Hadi diyelim ki İhsan hoca haklı olsun ve çok az sayıdaki öğrenci kendi isteği dışında İmam Hatip Liseleri’ne gönderilmiş olsun. Yahu bu öğrencilerin velileri gıkını çıkarmezken sana ne oluyor? Hangi veli seni vekil tayin edip, “Git derdimizi ABD’deki bir konferansta anlat” dedi ki sen İmam Hatip Liseleri’ni böyle kötüledin? O okulları dolaylı yoldan karalamak dini bir cemaate mensup olan sana mı kaldı?

Alkol yasağı hakkındaki sözlerini ise şöyle savunuyor:

“Ben Türkiye’de alkolün yasaklandığını söylemedim. Erdoğan’ın, ‘Dinde de alkol yasağı var’sözünü referans göstererek yasağı savunmasını eleştirdim. Koskoca başbakan, ‘dinin yasakladığı’ lafını kullanınca, bu ülkede siz ve ben bundan rahatsız olmasak da, bu ülkede milyonlar rahatsız olur, ülke gerilir, iç barış zarar görür. Bu düzenlemeyi seküler bir dille anlatmak çok kolay iken, başbakan, kendi tabanına oynayıp, ülkeyi din üzerinden germemeliydi diye düşünüyorum”

Ülke Gezi olaylarında bundan dolayı gerildi öyle mi İhsan Yılmaz?

Erdoğan bu sözü kullandı diye mi senin mensubu olduğun cemaat şehir iblisleriyle bir oldu ve ülkeyi ateşe verdi. Onun için mi senin cemaatinin diğer mensupları yurt dışına yayın yaptıkları gazetelerde, “Türkiye bir diktatöre direniyor” diyerek fitne ateşine odun taşıdı? Hadi laik kesim rahatsız oldu? Peki sen ve cemaatin niye rahatsız oldunuz bu sözlerden? Gece saat 22.00’dan sonra alkol satışının dışarışa yapılması sizi niye huzursuz etti onu da anlatsaydın ya ABD’li dostlarına!

Gelelim en komik savunmaya…

“Türkiye İran yolunda ilerliyor” diye yorumlanan sözlerini ise şöyle düzeltiyor İhsan hoca:

“’Türkiye İranlaşıyor’ diye bir sözüm hiçbir zaman olmadı, orası gibi otoriterleşiyor ama henüz o aşamada değil diyorum. Türkiye’nin asla İran olmayacağını ben yıllarca anlattım ve anlatıyorum zaten. Tamamen farklı iki ülke. İkinci evimiz vs. de asla olamaz. İnsanların İslamileşmesine bir mümin olarak karşı olmam düşünülemez. Ancak, bunun devlet eli ile yapılmasının, aynen İran’daki gibi insanları mürailiğe, ikiyüzlülüğe sevk edeceğini savunuyorum.”

Bir öğretim görevlisine yakışmayacak kıvraklığa bakın hele!

“Türkiye İranlaşıyor” demiyorum ama “orası gibi otoriteleşiyor” diyorum!”

Biz bu aklımızla alay edercesine söylenen fütursuzca sözlere epeydir aşinayız zaten! Şu zamana kadar ne dediklerini hatırlasanıza:

“O polislerin bir tanesini tanımıyoruz ama, hepsi vatan kahramanıdır! Biz paralel değiliz ama, yargı cuntasındaki bütün hakim ve savcılar Türkiye’nin kahramanıdır! Devleti ele geçirmek gibi bir düşüncemiz yoktu. Biz sadece iktidardaki partinin evinize giren hırsız olduğunu gördük ve evinizi hırsızlarla beraber yakmaya çalıştık! Kimseyi dinlemedik ama kimin hakkında kaset varsa hepsini biliyoruz! Hocaefendi beddua etmedi. Birilirinin evine ateşler saldı ama biz ona kısaca mülaane diyoruz! Sağdan nemalanıp sola yatırım yapıyoruz. Din, iman, Kur-an diyerek himmetleri toplayıp,  o himmet paralarıyla din, iman, Kur-an düşmanlarına seçim yatırımı yapıyoruz ama tillahi biz çok İslami bir hizmet hareketiyiz!”

Yersen!

Sen git ABD’de ‘‘AKP bir İslam ülkesi kuruyor. Alkolü yasakladılar. İmam hatipler hızla çoğalıyor” propagandası yap. Sonra Türkiye’de “Rüyamda peygamber efendimizi gördüm”diye bize din tüccarlığı yap!

İster kabul edin, ister etmeyin!

İlk kurulduğunuz zamanlarda bir hizmet hareketiydiniz. Sonra himmet paralarıyla, bankalarla, holdinglerle ve medya gücüyle bir geçim hareketine dönüştünüz. Son tahlilde artık bir seçim hareketine dönüşüyorsunuz.

Geçen Kanal A’daki yayında da söyledim.

Alkol düzenlemesini eleştiren bir cemaat… Çocukların dini inançlarını öğrendiği İmam Hatip liselerine karşı bir cemaat. Muhafazakarlaşmayı İranlaşma olarak yorumlayan bir cemaat. “Ona şirk koşuuyorsunuz” diyerek Fethullah Gülen’en yeni bir ilah yaratan cemaat!

Bu cemaatin İslam Dini’ni savunan bir dini cemaat olduğunu savunan biri varsa, ilk önce onun suratına tüküreyim.

Siz gidin şehir efsaneleri anlatarak hala “Biz güçlüyüz. Biz çökmeyiz” diyerek bünyenizdeki masum insanları kandırın durun! Bir çukura düştünüz. Tarih sizi içinde bulunduğunuz şu zelil halinizle ve bu millete ettiğiniz ihanetle hatırlayacak.

Bunu ben söylemiyorum.

İçinizde 35 yıl bulunmuş, Gülen’in uzun yıllar sözcülüğünü yapmış Hüseyin Gülerce söylüyor. “Cemaat bu savaşı kaybetti, bittiler, ama bitmemiş gibi davranıyorlar” diyor.

Yakında yaşanacak büyük kopmaların adeta işaretini veriyor bu sözleriyle Gülerce. Keşke bildiği ama anlatamadığı o korkunç oyunlarınızı da bir bir anlatsa.

Ah bir anlatsa!

Vallahi o zaman insan içine çıkacak yüzünüz kalmaz!

Süleyman Özışık – İnternethaber