Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkiye’yi yeniden denetim sürecine aldı. AKPM kararında Türkiye’den OHAL’i kaldırması talep edildi. Böylece Türkiye’nin 1996’da dahil edildiği 2004’te çıktığı ‘denetim süreci’ne geri dönülmüş oldu. Dışişleri Bakanlığı, “Siyasi saiklerle alınmış haksız bir karar” şeklinde tepki gösterdi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkiye’nin denetim sürecine alınması talep edilen karar tasarısını kabul etti. Karara tepki gösteren Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan, “AKPM Genel Kurulu’nda, izlenmesi gereken yerleşik usullerin dışında siyasi saiklerle alınan bu haksız kararı şiddetle kınıyoruz” açıklaması geldi.
Kararın siyasi saiklerle alındığını açıklayan Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye AKPM’de bu kararı alan Parlamenterleri öncelikle aklı selime, ardından ilkeli bir tutum benimseyerek dünyanın ortak belası olan terör tehditiyle mücadele etmek üzere müşterek tedbirler almaya, yükselen yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi sorunlarıyla samimi şekilde mücadele etmeye, iltica ve göç yönetimi konularında insan haklarını gözeten sorumlu bir duruş sergilemeye davet eder” açıklamasında bulundu.
113 el Türkiye’nin aleyhine kalktı
AKPM’nin Strazburg’da yapılan 2017 Bahar Dönemi Genel Kurulu’nda ‘Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi’ konulu rapor görüşülerek, raporun ekindeki karar tasarısı için oylama yapıldı.
Türkiye’nin denetim sürecine alınması 45 aleyhte 113 lehte, 12 çekimser oyla kabul edildi. AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan raporda Türkiye’de özellikle terör örgütü FETÖ’nün darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde alınan karar ve uygulamalar eleştiriliyor ve demokratik kurumların işleyişinin bozulduğu iddia ediliyor.
Rapora dair AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan’ın kaleme aldığı itiraz bildirisinde ise raporun ve karar tasarısının hatalarla dolu olduğu, Türkiye’ye karşı ayrımcı bir yaklaşımın sergilendiği ve tasarının kabulü halinde AKPM’nin Türk kamuoyu nazarında değerini kaybedeceği vurgulandı.
AKPM’nin Türkiye’nin teröre karşı mücadelesinde yanında olması gerektiğini kaydeden Küçükcan, ülke olarak FETÖ, PKK ve DEAŞ başta olmak üzere sayısız terör örgütüyle mücadele edildiğini ve getirilen uygulamaların bu tehditlere karşı olduğunu belirtti.
Tehditkar bir söylem kullanıldı
AKPM’de kabul edilen karar tasarısına yapılan en son eklerde ise tehditkar bir dil kullanılarak, Türkiye’de idam cezasının yeniden kabul edilmesi halinde bu durumun Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliği ile bağdaşmadığı bildirilerek, Yüksek Seçim Kurulu’nun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halkoylaması ile ilgili bütün itirazları tam anlamıyla incemesi talep edildi.
Diğer taraftan kararda Türk delegasyonu ve bazı diğer yabancı milletvekilleri tarafından desteklenen, Türkiye’de yapılacak muhtemel düzenlemeler göz önünde bulundurularak, denetim sürecinin başlatılması konusundaki değerlendirmenin AKPM’nin 2018 Bahar Dönemi’ne bırakılması talebi reddedildi. Kararda, olağanüstü halin mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması istendi.
2004 öncesine dönülmüş oldu
Türkiye’nin 1949 yılında kurucu üye olarak dahil olduğu AKPM’de 1990’lı yıllarda oluşturulan ‘denetim süreci’ üye ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) temel değerlerini tesis etmeyi amaçlıyor ve uygulanmasını denetliyor.
1996’da bu sürece dahil edilen Türkiye, yapılan yapısal değişiklikler ve düzenlemeler sonrası 2004’te süreçten çıkarılarak ‘denetim sonrası izleme sürecine’ dahil edilmişti. Kararla Türkiye, 1996’da dahil edildiği 2004’te çıktığı ‘denetim süreci’ne tekrar geri dönmüş olacak.
Avrupa Türk Gazetesi © ÖZEL HABER