avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
34,5091
EURO
36,4713
ALTIN
2.954,16
BIST
9.112,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

ABD seçimleri: Kırk katır mı, kırk satır mı?

Amerikalılar sandığa gidiyor, bu seçim nasıl bir ABD getirecek?

ABD seçimleri: Kırk katır mı, kırk satır mı?

Obama siyahıyla dünyanın rengine, yani araziye uymayı denemişlerdi! İki dönem başkanlığı sırasında, Dış İşleri, Pentagon ve CIA içinde yuvalanmış Neo Con`cu derin devletin, Rusya, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Türkiye ve Batı Pasifik`teki saldırganlıklarına göz yumdu. 2008 seçimlerinde, Irak işgalinde oğullarının ölmesine kızan seçmene verdiği sözlerden sadece birini tuttu: Orta Doğu`da Amerikan kanı dökmedi! Arap, Türk ve Kürt kuklaları kullandı. Onların kanını döktü!

Şimdi ne olacak? Amerikan medyasının yüzde 70`i Hillary Clinton`u destekliyor: The Washington Post, The New York Times, The Economist, CNN… Cumhuriyetçi parti adayı Donald Trump`u ise kendi parti yönetimi bile desteklemiyor! Buna rağmen Trump anketlerde Clinton ile başbaşa yarışıyor,sadece 1 puan geride! Avrupa Birliği sosyal demokrat ve sağ liberal liderleri Clinton`cı, Wilders, Dewinter ve La Pen gibi ırkçı liderler ise Trump`çı. Rusya taraf tutmadığını ileri sürüyor. Ama Clinton aylardır Trump`ı Putin`e çalışmakla suçluyor. Clinton, ayrıca `ilericilik` maskesi de takıyor!

KİME NEYE DAYANIYOR BU ADAYLAR?

Medya Trump`un 2 milyar dolarcık servetini aylardır diline doladıysa da Hillary`nin arkasında trilyon dolarlar var! Şu meşhur azılı emperyalist Bilderberg grubu! Akla hayale sığmaz zenginlikler bunlar, 90-100 kişi 7 milyar insanın toplam servetinin yarısına sahip, örneğin: Yahudi Rotschild ailesi, Yahudi Goldman Sachs sermaye grubu, Rockefeller grubu, Warren Buffet, Suudi Arabistan ve Katar prensleri ve petrol milyarderleri…

Bilderberg grubu liderlerinden Yahudi Rotschild ailesi trilyonluk şirketlerle, dünyanın 1 numaralı zengini. en zengini olarak tanınıyor: Telekom dünyası, Motorola ortağı, bankerlik, The Economist dergisi, Basra Körfezi ülkeleri Aerospace dünyası, petrol sektörü, Hollanda`da Kasteel de Haar… Geçen seçimlerde cumhuriyetçi ve Bush`cuydular, şimdi, anne tarafından dedesi Rotschild gibi Yahudi olan Hillary`i destekliyorlar.

Yine Bilderberg grubu liderlerinden, dünyanın 2. numaralı zengini Rockefeller ailesi de Clinton`un arkasında! Trilyonluk Rockefeller; uluslararası petrol monopolüdür, küresel bankacılıkta etkindir. İkiz kuleler de onlarındı! Harvard ve Yale üniversiteleri dahil, 75 üniversitenin kurucu ortağı Rockefeller Foundation`dır!

Goldman Sachs : Yine Yahudi kökenli bu dev Amerikan tekeli 2008 krizinin baş sorumlularından idi. Milyonların evsiz barksız, işsiz kalmasından sorumludur. Bu süper sahtekarlar, kriz öncesi; sanal hisse senedi satımı yapıyor, ayrıca emlak piyasasını çökertme amaçlı iflas riskli ipoteklerle tüketiciyi kandırıyor ve krize endeksli borsa spekülasyonundan milyarlar vuruyorlardı. İflas riskli hipotek satmadıkları sadece kedi köpek kalmış neredeyse ABD`de… Haklarında yapılan `The Big Short` adlı film 2016 Oscar`a aday gösterildi. Hillary Clinton bu sahtekarları korudu, sadece 5 milyar dolar rüşvet/cezayla dosyayı kapattırdılar. Ardından Hillary`nin kızı Goldman Sachs`ın sahiplerinden bir Yahudi banker ile evlendi!!

Dünyanın 3. en zengin adamı ve Clinton`cı Warren Buffet ise İsrail`in baş sponsoru Coca Cola`nın sahibidir! Uluslararası tekeller `General Electrics` ve `Berkshire Hathaway ` de onundur… Yıllık cirosu trilyon doları aşmaktadır! Bu akbaba, özellikle 2008 krizinden milyarlar kazanmıştı.

Wikileaks kurucusu Assange geçen hafta, 3 yıldır yarı tutuklu hayatı yaşadığı Ekvador elçilik binasından, Clinton`un, Goldman Sachs & Rotschild & rockefeller& Suudi Arabistan çarkının bir `dişlisi` olduğunu acıkladı. Wikileaks Clinton`un yeni gizli maillerini yayınlamaya başlamıştı. Hillary, devlet mail sistemi yerine kendi gizli mail sistemini kullanmıştı! Bazılarında IŞİD ile gizli ilişkisi, Suudilerin IŞİD`e para yatırdığı ayni hesaptan kendi hesabına gelen milyonlarca dolar acıkça görülüyordu. New York valisi Clinton`un müsteşarlığı sırasında IŞİD`ı kurdurduğunu ileri sürdü! Maillerde ayrıca başkan seçilirse İsrail başbakanı Netanyahu`ya vereceği destekleri de yazmıştı. Zirve toplantılarından birinde “Assange`yi bir `drone (insansız küçük hava aracı)` ile öldürtemez miyiz” diye soruyor Hillary! Bu konuşması da deşifre oldu ama FBI buna rağmen soruşturmayı dün durdurdu!

Hillary kadar olmasa da, Trump`un arkasında da uluslararası tekeller ve dünyanın en zenginleri bulunmaktadır, örneğin : Fox nieuws haber monopolü, kısmen Wall Street Journal ve dünyanın en büyük medya, film ve eğlence tekeli olup geçmişte sahtekarlıktan ve cinayetten yargılanmış Rupert Murdoch! Küresel ısınmayla mücadele hareketinin baş düşmanı Murray Energy Foundation, dev Beal Bank, Uluslararası demir-çelik grubu ve Kıbrıs Bankası… ABD oy haritasına bakarsanız Trump seçmeninin taşralı, dindar Protestan ve genelde güneyli olduğunu görürsünüz. Seçmenin oy davranışı 1860`lardaki Kuzey-Güney savaşından beri fazla değişmemiştir.

Halk diliyle konuşma ustası Donald Trump`un, Şikago ve Las Vegas başta olmak üzere uluslararası ölçüde gökdelenleri, kumarhaneleri, iş merkezleri, saray-otelleri, eğlence dünyasında mafya ile ortak büyük yatırımları var. Bir ara iflas ediyor, yüz milyonlarca dolarlık borçlarını kimseye ödemiyor ve bu kişilerin paralarıyla milyarder oluyor. Eskiden ırkçılıktan da ceza giymiş… Trump, kızı sonradan Musevi dinini benimsediği için fotomodel kızı Ivanka ile övünüyor ( “Sadece torunlarım değil, kızım da Yahudi olduğu için onur duyuyorum”). Irak işgalcisi Bush ailesi ve Bush cephesi Trump`u destekliyor.

NE DİYORLAR?

Bush dönemindeki o Milton Friedmancı, tüketimi kışkırtmaya ve borsa balonuna dayalı, kontrolsüz serbest piyasa ekonomisini Obama da sürdürdü. Ama bütün sinyaller, sanayide kar oranlarının 1998`den beri hızla azalmaya başladığını gösteriyordu. 2008`de çöküş, Lehman Brothers adlı dev emlak tekelinden başladı, Goldman Sachs tekeli ise krizin derinleşmesine yardımcı oldu. Şimdi bu iki dev tekel de Clinton`cu. 15 yıldır birbirlerini koruyorlar.

Krizin sokağa attığı on milyonlarca insan, onlarca yıldır saçma sapan TV dizileriyle beyni yıkandığından, zavallı göçmen işçileri, siyahları ve İslam dünyasını başına gelenlerden sorumlu tuttu! İşte Trump, seçim propagandasını bu ruh haline dayanıyor: Irkçılıktan oy alırken ırkçılığı körüklemek. Statükoya karşı Sezar`cı, Hitler`ci popülizm.

Amerikancı Turgut Özal`ın eski dostu Trump, ırkçılığı, Meksika-ABD sınırına duvar örmeye kadar götürdü! Papa Katolik Meksika`yı ziyaretinde Trump`a tavır aldı, katolik seçmen şimdi Clinton`cu.

Trump İslam düşmanı. `Nuclear Deal` denilen ABD-İran anlaşmasına çattı, başkan olur olmaz iptal edeceğini söyledi. İngiltere AB`yi reddettiği gün, İskoçya`daki villası önünde yaptığı konuşmada Brexit`in ABD ve İngiltere için hayırlı olduğunu savunarak dış politikadaki cehaletini ortaya koyuverdi! Artık kendi partisi bile Trump`a güvenmeyecekti. Suçlamalar şunlar: İzolasyonizm, küresel ticaret savaşı başlatmak, askeri maceracılık, İslam karşıtlığı ile Suudi Arabistan gibi İslam devletlerini kızdırmak…

Putin`i takdir eden sözlerini Clinton artık her yerde kullanılacaktı: Putin Trump`ı el altından destekliyor ve Amerika`nın başına bela etmeye uğraşıyordu!

Hillary ise dış politikadan sorumlu eski bakandı. Orta Doğu`da gözü olan muazzam bir Yahudi sermayesi ile koskoca Bilderberg grubu arkasındaydı. Baharda New Jersey eyaletinde toplanan Amerikan üst düzey generallerine de destek vaad etmişti. Bu generaller Rusya`ya karşı nükleer saldırı için hazırlık yapılmasını ve yeni nükleer silah yapımına 1 trilyon dolar ekstra bütçe ayrılmasını istemişlerdi!

NEO CON`LARIN NÜKLEER `RÖVANŞ` PLANI!

Clinton başkan olursa tüm dış politikası Rusya üzerinde hegemonya kurmaya, Pasifik`te gerilim yaratmaya, Orta Doğu`yu parçalama ve Suriye`de müdahaleye yönelik olacaktır.

Eski Dış İşleri Bakanı Clinton`un yardımcısı Victoria Nuland, ABD`nin Ukrayna“da yaptırdığı faşist darbeyi yöneten kişiydi. 15 Temmuz FETÖcu darbe girişiminin başı da Nuland`dı!

Pentagon ve CIA“da yuvalanmış saldırgan Neo-concu Clinton ekibi, emperyalist Bilderberg devlerinin ( Yahudi sermayesi en önde olmak üzere) çıkarlarını temsil etmektedir. Dünyayı bir nükleer savaşın içine itebilecek kadar gözü dönmüş kim varsa bu ekiptedir! Türkiye, İran, Irak ve Suriye, bunların Rusya`ya hakim olma planının ilk kurbanları olmaya aday seçilmişlerdir. Plan bu ülkeleri birbirine düşür, böl ve parçala planıdır. Böylece Rusya en hassas yerinden, yani güneyinden vurulacak. Saldırı sonra AB`nin Ukrayna sınırı ve Baltık bölgesine yayılacaktır. Batı Pasifik`te şimdilik, Çin`i Rusya`dan koparmaya (Brezezinski planı), Batı Asya pazarı havucu ve Çin Denizi`nden askeri kuşatma sopası politikasıyla yanlarına çekmeye uğraşmaktadırlar.

Rusya, Trump`un dış politikadaki bilgisizliğini ve başkan olursa, şimdiki Clinton`cu Neo con ekipte kısmi de olsa bir değişiklik olabileceğini ümit ederek,Trump`u Clinton`a tercih etmektedir. Hiç kimse dünya barışı için psikopat Clinton kadar tehlikeli olamaz diye düşünüyor. Kanımızca Trump da başkan olsa dış politikada çok farklı bir yol izlemeyecektir. Neo Concu ekip çok köklüdür, bu ekiple çalışmak zorunda kalacaktır: En büyük Amerika! böyle dedi Clinton geçenlerde.

Öte yandan kim gelirse gelsin, ABD`de statükocu konservatizm ve liberalizm 2008 krizi sonrası hızla inişte, içte Sezar`cı ya da Hitler`ci popülizme dayanan dış saldırganlık ise hızlı bir yükseliştedir!

İslam düşmanlığı&Irkçılık&nükleer saldırganlık sentezi ve son derece tehlikeli yeni bir dönem geliyor. Weimer Cumhuriyeti sonrası 1929 büyük kriziyle birlikte Almanya`da yaşanan gelişmeleri anımsatan…

Geniş bir anket Amerikan halkının her iki adayı da aslında sevmediğini, seçenek olmayınca bu ikisi arasında tercih yapmaya zorlandığını ortaya çıkardı.

Hani şu meşhur Keloğlan masalındaki gibi: Padişah, ölüm cezası verdiği kisiyi çağırır ve sorar : “Kırk katır mı istersin, yoksa kırk satır mı?”. Yani o kişi, ister 40 bıçak darbesiyle, ister 40 katıra bağlanarak olsun, her iki halde de 40 parçaya bölünerek öldürülecektir.

ABD`de de yarın böyle olacak.

Ama hani, her masalın bitişinde denir ya, `Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine` ( Prensler mutlu olsunlar, bizler de onların bu mutluluğundan birazcık yararlanalım) anlamına gelen…

Keşke onlar ermese keşke muratlarına ve biz de çıkmasak kerevetine…

Ali Develioğlu – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Hollanda Sahne Sanat Kurumu Başkanı

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.