Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ yazarı Halit Turanoğlu yazdı.
15 Temmuz da, FETÖ Terör Örgütünün silahlı kalkışması ile Türkiye büyük bir badire atlattı. Ancak bu badirenin atlatılması 240 Şehide mal oldu.
Ama bunun tek suçlusu da FETÖ değil tabi ki. İlkokul mezunu bir Vaizin salya sümük ağlayarak verdiği vaazların peşinden giden halkın da suçu var demeyeceğim.Burada FETÖ den sonraki 2. suçlu kesinlikle son 45 yıldır Devlet yönetiminde görev almış bütün siyasi ler ve üst düzey bürokratlardir.
Devletin elindeki bütün imkanlara sahip olan Emniyet ve İstihbarat birimlerinin bu tehlikenin farkına varamamiş olmasının ne tür bir mazereti olabilir?
İlkokuldan itibaren gözüne kestirdiği başarılı ve zeki çocukları eline alarak kendi fikirleri doğrultusunda yetiştirip devletin kilit noktalarına yerleştirilmesini önleyemeyen dönemin siyasi ve bürokratlarinin ne tür bir mazereti olabilir?
Kurduğu finans sistemi ile ,Himmet adi altinda halktan ve kurdurduğu şirketlerden topladiği paralari temize çıkarmasının devlet tarafından fark edilmemesinin ne tür bir mazereti olabilir?
Daha da derinden irdelemeye kalkacak olsak bunlar gibi cevabı bilinmeyen onlarca soru üretebiliriz.
Fakat ,şu anda o sorularin cevabindan çok,ortaya çıkan mevcut durumun belirsizligi daha önemli.
15 Temmuz dan sonra devletin bütün birimlerinde, en alt kademesinden en ust seviyedeki burokratina kadar, işci ve memur ayırt etmeksizin hızlı bir FETÖ’cü ayıklaması başladı.
Bu ayıklamanın, Devletin Menfaatleri ve yapısının korunması açısından elzem olduguna herkez hemfikir.
Ancak bu ayıklama yapılırken FETÖ Terör Örgütü mensupları ile Gülen Cemaati mensuplarını ayrı tutmak gerekir.
Burada kimse bu lafı carpıtıp olmadık yerlere çekmeye kalkışmasin. Gülen Cemaati mensubu derken bu yapıyı masum bır kılıfa sokma niyetimiz yok. Ancak FETÖ Elebaşı Fettullah Gülen’i ,daha son zamanlara kadar, milletini seven, egitim alanında yatırımlar yapıp gelecegimizi dusunen bir din Alimi olarak gören saf inançlı vatandaşın sayısı da yabana atılacak bir miktarda değildi, ki bu inançlı vatandaşlar kendilerini FETÖ Terör Örgütü mensubu olarak değil, inanclı ve vatanını seven Gülen Cemaati mensubu olarak görüyorlardı.
Bunların haricinde bir de, FETÖ ile herhangi bir baglantısı olmadığı halde, Finans Kurumlarına Faizsiz bankacılık diye para yatıran ve kaliteli egitim diye Dersanelerine ve Okullarına devam eden bir zümre de var ki bu sebeplerden ötürü FETÖ Terör örgütü mensubu diye etiketlendi.
Bu ahvalde, cevremize derinden değil şöyle yuzeyden bile bir göz gezdirdigimizde,FETÖ cu olmadığı halde Meslekten atılmış, acığa alınmış çok sayıda insan görebiliyoruz ki bu insanların bir hayatı ailesi ve düzeni var.Su anda bu düzen yerle yeksan olmus durumda.Ve bu insanların tamamına yakını memuriyeti bir yaşam biçimi olarak benimseyip başkaca bir iş yapamayacak insanlar.
Burada sınav sorularını çalıp başkalarının hakkını gaspederek memuriyete atılanları ve cemaat diye tabir edilen örgütün torpili ile bir mevkiye gelen insanları bu gurubun dışında tutuyor ve kesinlikle haketmedikleri bu mevkilerinin ellerinden geri alınması gerektigini düşünüyoruz.
FETÖ nün herhangi bir faaliyete katılmamış, yönetici kadrosunda olmayan insanların da görevlerinden atılarak değil de para ve terfi cezası verilerek cezalandırılmalarının daha adil olacagi duşuncesindeyiz.
Amma velakin bunun yanında gerçekten masum olan vatandaslarnda bir an önce masumiyetlerinin ortaya cıkarılıp ivedilikle hakların iade edilmesi gerekmektedir.
Unutmamak lazım ki;
GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR
Halit Turanoğlu – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği – UETD Bonn Şube Başkanı