Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ yazarı Hatice Kalinda Sezer yazdı.
Her şeyde olduğu gibi , bedenlerimiz de içsel düşünme ve inançlarımızın bir aynasıdır. Bedeninizi dinlemeyi öğrenir ve onunla her daim iletişimde olmayı basarirsaniz bedeninizin de sizinle konuştuğunu göreceksiniz. Bedenimizde bulunan her hücre , düşüncelerimize ve sözlerimize karşılık verir.
Sürekli düşündüğümüz ve söylediğimiz sözcükler , konuştuklarımız beden yapımızı ,şeklimizi,duruşumuzu ve sağlığımızı etkiler; olumsuz duygu ve düşünceler de maalesef bedenimizde türlü hastalıklara sebep olur. Yaşlı insanların yüzleri ve bedenleri onların yaşamları boyunca takındıkları düşünce ve davranış kalıplarını yansıtır.
Siz bir enerji kafesisiniz.Ben size, görünenin ötesinde var olan başka bir dünyadan bahsetmek istiyorum:Bu görünmez enerjilerin düşünme,yaşama ve hissetme şeklimizi nasıl şekillendirdiğini keşfedebilirsiniz.Sağlığınız ve refahınız için bu enerjileri kullanmayı öğrenin ve bunlardan faydalanın.Enerji bedeninizi kullanarak bedeninizden gelen doğal yeteneklerinizle kendinizi iyileştirme ve sağlıklı kalma becerilerinizi en üst düzeylere çıkarabilirsiniz.Çok yorulmuş bedeninize zindelik;karmaşık ve puslu zihninize canlılık ;tükenmiş ruhunuza yepyeni bir enerji ve de neşe sağlayabilirsiniz.
Bu becerileri güçlendirmek içinse bedeninizin konuştuğu dili öğrenip onunla iletişime geçmeniz gerekir ki bu da enerji dilidir.
Yaşamlarımız,doğal düzeninden uzaklaşmış tamamen yabancılaşmıştır.Bedeninizi; mükemmel bir biçimde enerjiyle çalışan,enerjiyle yönetilen bir makine olarak da düşünebilirsiniz.İnsanlık gibi enerji sistemlerimiz de milyonlarca yıl içinde anatomimize ve çevre şartlarına uyumlu bir şekilde evrim geçirdi.Bununla beraber enerji sistemimiz, her süreci harekete geçiren zeka gibi ilerler; nefes almanızı,kalbinizin kan pompalamasını ,yediklerinizi sindirmenizi,gözlerinizi kırpmanızı,hasta olduğunuzda iyileşmenizi sağlayan- hayal bile edemeyeceğiniz- bir sistemle çalışır.
Yaratıcıdan kaynaklı şifaya doğru kişisel bir yolculuk yapmak isterseniz bu işe ,gülümsemeyle başlayabilirsiniz.En yüksek enerji, gülümseyen bir bedendedir.Bu enerji, dudaklarınızdan yüzünüze oradan da tüm benliğinize nüfuz eder.Tebessüm ve kahkahalar bizlerin doğuştan sahip olduğumuz haklarımızdır.Onların enerjisini kendi içinizden yayabilirseniz onun verdiği hazzı kuvvetlendirmiş olursunuz.Bu da şifa olur ve sonunda sağlığınızı kazanırsınız ki bunu gerceklestirmek de son derece kolaydır. Gülümseme, doğal ve güçlü bir şifa gücüdür ve bedeninizdeki çeşitli enerji sistemlerini temizleyip dengeleyerek enerjilerin akışını sağlayan kanalları da açar.İçinizdeki şifacıyı uyandırmanın zamanı gelmedi mi hala ?
Bedenlerimiz kendilerini iyileştirecek şekilde tasarlanmış yeryüzündeki baş yapıtlardır.Bir bedenin kendi sağlığını koruma ve hastalığını iyileştirme becerisi bilinçli zekamızın altında daha derinlerde başka bir zekanın da iş başında olduğunu gösterir.Bedeninize hayat veren elektriksel,elektromanyetik ve daha gizli enerjilerin olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Meridyenlerimiz(bedenimizin enerji yolları 12 adet çift ve 2 adet tek), çakralarımız(bedenimizin enerji merkezleri 7 adet ) ve aura ya da biyo alan (bedenimizin enerji atmosferi) kendi enerji sistemlerimiz elektromanyetik enerji ve ışık yayar.
Sayısız kültürde bu gizli enerjilerden söz edilir.Tasavvufta .”baraka”, Çin’de ”qi” veya ”chi” Hindistan ve Tibet’te “prana”İbranice’de “ruach” Japonya’da “ki” Hristiyanlıkta “kutsal ruh” gibi adlar verilir.Pek çok şifacı sağlığı ve canlılığı geri kazanmak için bu gizli enerjilerin nasıl kullanılacağını bilir ve kullanır.
Gizli enerjiler insanın niyetine tepki verdiği için bu alanlar, olumlu ya da olumsuz düşünmenize bağlı olarak farklı biçimde etkilenmektedir. Bu gizli ama doğal güçler enerji bedeninizi ve fiziksel bedeninizi canlı tutar.
Beden enerjinizi saptamak için sizlere basit bir yöntem vereceğim: Elleriniz enerjiyi ,tıpkı gözlerinizin ışığı algıladığı gibi algılar.İlk önce ellerinizi biraz tuzla ovalayıp sonra birleştirip yaklaşık 20 saniye kadar ovuşturun.İki elinizi ayırıp yaklaşık 15 santim mesafede tutun ve o şekilde durun.Pek çok kişi bunu yaptığında ellerinde somut bir şeye dayanmış gibi hisseder.Ellerinizi hareketsiz bir şekilde tutarak ve yavaş yavaş birbirine yaklaştırarak ve sonrasında tekrar ayırarak bu yöntemi tekrarlayın.Ellerinizde ve bedeninizin üzerinde hissettiğiniz enerji size hareket eden,dönen,ve yuvarlanan enerji türlerine dair bir his verir.Kendinizi, enerjinin akışını sağlamak için seçtiği özel yollara açın burada da niyet çok önemlidir. Niyetiniz ve de kendinize olan inancınız ne kadar güçlüyse enerjileri hissetme kapasiteniz de bir o kadar artaracaktır.
Bedeninizde olduğu gibi canlı ya da cansız her şey enerjiden ibarettir.Çevrenizdeki bu enerjiler size yardım edebilir ya da korunmasız bir anınızda size zarar bile verebilir.
Başka bir çalışma daha sunayım: Hayatımızda sık karşılaştığımız duygulardandır:korku.Bu enerji çalışmamız, korkudan kurtulmak olsun.
Korku,anksiyete ya da bir fobinin pençesine yakalandığımızda kaç ya da savaş tepkisi veririz.3’lü ısıtıcı meridyeninin üzerindeki bir noktaya baskı uygulamak korkuyu hafifletebilir ve süresi bir dakikadır.Elinizin üst kısmında,bileğinizle parmaklarınız arasındaki alanın ortasına ,4. ve 5.parmaklarınızın birleştiği yere bastırın,işlemi 1 dakika boyunca yapın.Hala korku hissediyorsanız aynı işlemi diğer elinize uygulayın.Uzun süre var olan fobi için bile ,bu tekniği sık sık uygulamak ,fobinin altında yatan enerji kalıbını değiştirmeye başlar. İşte görüyorsunuz ya çok da zor olmayan, kolaylıkla uygulayabileceğiniz teknikler bunlar.Şimdiden şifa olsun.
Ruh ise benliğinizin en gizli enerjilerinin kaynağıdır.Ancak ruh enerjisi ,hücrelerinizden ben’lik hissine kadar sizinle ilgili her şeye biçim vermektedir.Eğer can ,ifade edildiği üzere yaratılışın her yere nüfuz eden zeki enerjisiyse ruh onun kişisel seviyede de tezahürüdür.Ruh ve can, varoluşumuzun aklımızın eremediği yaşamsal sırlarıdır.Ancak insanoğlu; sevgi enerjileri,derin düşünme, şifa , mistik ve spiritüel tecrübelerle onları direkt olarak deneyimleyebilir.
Ruhu,bedeni yaşam ve beyni can kıvılcımı olarak hissederim.Ruh ayrıldığında ,beyin kararır ve beden ölür.Ben bir kişinin enerjisiyle çalışırken onun bedenine dokunduğum kadar ruhuna da dokunduğumu hissederim.İronik bir biçimde ruhlarımızın yaşamına ne kadar derin dalarsak birlik bilincine o kadar özdeşiriz.
Yazıma şu örnekle son vermek isterim: Tüm enerjileriniz uyumlu olduğunda ,bedeniniz yeşillenir; bu, şifanın rengidir.Ve bedeniniz yeşillendiğinde ,ruhunuz dünyada çiçek açabileceği bir toprak bulur.
Dönüşürken ,değişirken ,iyileşirken ve birlikte çalışırken enerjilerimiz daha yüksek ve daha tutarlı olur.
Şifa ve sevgiyle canlar…
Hatice Kalinda Sezer – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI