Bir Kadın Lider

Zor zamanlardan geçtiğimiz (ki Türkiye için Türk milleti için maalesef ki çok sık tekrarlanan zamanlar) bu günlerde büyük bölümünü depremden önce tamamladığım , sunuma girmeden deprem olunca ve felâket günleri boyunca her şey gibi bu yazıda hayatımızdaki yardımlaşma , destek ve en önemlisi de kurtarma çalışmaları arasında kendi işlerimizin durgunluğana eklenmişti.
 Az önce izlediğim bir video sonrasında, birde akla hayale sığmaz açıklamaları da duyunca deprem öncesi ve sonrası bütün cümlelerimi birleştirip sizinle paylaşmak istedim.
 Afet bölgesinde enkaz altındakiler , hayatlarını,yakınlarını kaybedenler, uzuvlarını kaybedenler, geleceklerini yarınlarını kaybedenler ,tüm birikimlerini hayatları boyunca verdikleri emekleri, molozların altında ciğerleri yanarak sahipsizce izleyenler uzanan bir el beklediler ve o ellerden en güzeli bir anne eliydi. 
 Kim olduğuna ne olduğuna nerede olduğuna bakmadan, ayrıştırmadan hepsi ile aynı acıyı paylaşmak için oradaydı.
 Tek tek taziye çadırlarına giderken ardında bıraktığı ceset dolu sokakları yüreğine koyarak Aziz milletine buradayım! buradayız ! yalnız değilsiniz derken, feryatlarıyla yanına gelenleri tüm doğallığıyla nidalarıyla bağrına basıyor her şeyiyle tek tek ilgilenip “bir tek can için her şeye değer , gerekirse kapı kapı dolaşır gerekirse o kapıları kırarım”deyip yolundan dönmeden hareket ettiğini görünce teşekkürlerimizi iletip yürüdüğün engelli yolların arasında bizde seninleyiz cesur kadın demek için..!
 
 Bazı insanlar senelerce hayatımızda olurlar ama onların ne kadar önemli olduklarını, herkesin bir yerlere sindiği dakika yüreklice ortaya çıkışlarında anlarız.

Olması gerektiği yerde , olması gerektiği zamanda , çekinmeden kim ne der diye düşünmeden inandığı yolda herkesten önce kollarını açabiliyorsa, hele de bu bir kadınsa cesur ve dürüstse bir anne gibi bir annenin evladını kucakladığı gibi kadın, erkek, çoluk çocuk ayırmadan sırf “yalnız değilsin” demek için oradaysa ona sadece saygı duyulur, hürmet gösterilir.

Seversiniz,sevmezsiniz ,
oy verirsiniz ya da vermezsiniz ama hak ettiği değeri göstermezseniz kaybedenin o olmadığını, kendi geleceğiniz, ülkeniz olduğunu ve bu çorbada maalesef ki; istemeden tuzunuz olduğunu anladığınızda çok geç olacak.
 
Dünyanın her yerinde birçok siyasi parti ve onların kadın başkanları var ama bugün Türkiye’de gerek erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü siyasetin taşlı, engebeli yolları gerekse bazen hemcinslerinin kestiği yollara rağmen ayakta kalmış tek bir kadın lider var !

Söylemleri ,eylemleri kimine göre teşkilatlanması kimine göre örgütlenmesi aslında herkesin farklı şekillerde ifade ettiği birlik kurması gençlere sahip çıkması.
Ve en çok da herkesten daha fazla Atatürk’e sahip çıkması. Atasına duasını ve teşekkürü bir vatan borcu bilmesi .Lafını sözünü kıvırmadan, hepimizin özlediği değerlerimize, bize , tüm inancıyla sahip çıkıp, Türklük kimliğini göğsünde bir nefer gibi taşıyıp her kimliğede, vatanla bayrakla sorunun yoksa eğer olduğun gibi gel kardeşim diyen, gönlü kırık, bârı yanık, bir türlü gelişmekte olmaktan öteye gidememiş ama bir izin verseler dünyaya hükmedecek milletine inancı sonsuz ve onların yaralarını bir anne şefkatiyle sarmak için yola çıkan; haksızlığın yoksulluğun, umutsuzluğun hırpaladığı dünyanın gelişmiş ülkelerindeki akranlarına bakıp iç çeken, Z kuşağı diye aşağılanan ama onun sadece öğretmen sevgisi ile öngörülerini zekalarını görüp şefkatle evladı yerine koyduğu,
aldığı bilekliğe “al bu küpe de benden sana ama sevdiğine gerçek sevdiğine vereceksin” diyecek kadar sevgi dolu, merhametli fakat yapılan haksızlıklara hukuksuzluklara da cesaretle, yiğitçe karşı çıkabilen ; yaptığı her şeyin sorumluluğunu alıp yapmadıklarına da alnı açık cevap veren, hesap soran..

Ülkem aydınlığa çıksın , parlamenter sistem geri gelsin ben adaylıktan da feragat ederim diyecek kadar vatansever ama parlamenter sistemin ilk başbakanı da size söz ben olacağım diyecek kadar idealist, bir insan bir kadın bir anne bir öğretmen ve bir lider .
 Bir de birçok kişinin bilmediği aslında dünyada bir mucizeyi gerçekleştirmiş biridir kendisi. Duyduğum zaman çok şaşırmıştım. Çokça araştırmama rağmen yıl olarak onun yanına bile yaklaşamamış bir iki tane örnek dışında emsali bulunmayan bir özelliği daha var ki, niye mucize dediğimi anlayacaksınız..
30 yılı aşkın bir süre kendi annesi ve kayınvalidesi ile aynı evde yaşayıp huzur ve uzlaşmayı sağlayabilmiş bu kadın lider neler yapabilir ? 
İmkansız gibi görünen daha neleri başarabilir… Ülkesi için, milleti için bir düşünün beyler ..

Onun da çok sık kullandığı bir cümle ile yazıyı sonlandırırsak eğer, 
 
Ez cümle;

Daha güzel bir dünya mümkün ama bakış acımızı değiştirirsek.

Kimsenin kimseye karışmadığı, kimsenin kimseye öteki gözüyle bakmadığı,özgürlüklerin yaşandığı,beyin göçünün tersine döndüğü, Atatürk’ün düşlediği ama başladığı fakat tamamlamayı 57 yıl gibi kısacık bir süreye sığdıramadığı , ömrünün yetmediği fakat bize vasiyet ettiği hayalini tıpkı “Beyaz Zambaklar Ülkesinde “yaşar gibi eğitimde ,sanatta yazılımda, ekonomide sağlıkta , hukukta ,
 demokraside kadın hak ve özgürlüklerinde ve her türlü gelişmişliğin artık tamamlandığı, felaketlerin doğasına rağmen kimsenin burnunun kanamadigi, kurtarıcının aranmadığı çünkü herkesin kendi ile başlayıp çevresine yayılan kurtarıcılar olduğu eşit özgür saygı ve sevginin hüküm sürdüğü bir ülkede yaşamayı başarmalıyız! Atamıza borcumuzu ödeme vakti geldi .
Ve bu hayalî gerçekleştirmenin yolunun da gerek siyasi tecrübesi, gerek tarih bilgisi, bakış açısının değişikliği , derinliği ve kadın elinin değmesinin şart olduğunu düşünen milyonlarca insan gibi Onunla olabileceğini düşünüyorum.
 
Anne yüreğin, öğretmen duyarlılığın, bilginle,devlet tecrübenle birleşen cesaretin için! 

Teşekkürler Meral Anne .
Bu kadar kötülüğün içinde İYİ ki sen..

Sevgi ve umutla kalın.

Özlem Kardeş Sancar – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI