İngiltere’nin eski Başbakanlık Müsteşarı Lord Bob Kerslake, Brexit konusunda yeni bir referanduma gidilmesi için kampanya yürüten Halkın Oyu grubunun hazırladığı ”Açıklık da yok son da” başlıklı raporun basına tanıtımında konuştu.
İngiltere’nin eski Başbakanlık Müsteşarı Lord Bob Kerslake, büyük umutlarla başlanan Brexit’in ülke için “bitmeyen bir kabusa” dönüşebileceğini söyledi.
Lord Bob Kerslake, ”Bir zamanlar aşırı abartılmış bir şekilde Brexit’in bir rüya ülkesi olduğu umuluyordu. Ancak şimdi bunun ülkemiz için bir uyanış olmayacağı açıkça görülüyor. Brexit’in hiç bitmeyen bir kabusa dönüşme tehlikesi var.” dedi.
Brexit’in netlikten uzak ve sonu görülmeyen bir sürece dönüşmekte olduğunu belirten Kerslake, İngiltere’nin yıllar boyu hep aynı güne uyanacağı ”düşük yoğunluklu, sonu gelmez bir siyasi iç savaş” yaşayacağını kaydetti.
Kerslake, İngiltere’nin normal takvimde öngörülen 29 Mart’ta AB’den güvenli bir şekilde ayrılamayacağına vurgu yaparak, ”İçinde bulunduğumuz kargaşadan çıkış yolu yeni bir referanduma gidilmesidir.” diye konuştu.
BELİRSİZLİK DEVAM EDER
Üye ülkelerin AB’den ayrılma sürecini düzenleyen Lizbon Anlaşmasının 50. maddesini kaleme alan Avrupa Konvansiyonu üyesi ve eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Lord John Kerr de İngiltere Başbakanı Theresa May’in Brexit anlaşmasını eleştirdi.
Kerr, “May’in anlaşmasıyla AB’den ayrılmak karanlığa adım atmak olur.” ifadesini kullanarak, ”Nereye varacağımızı kimse kestiremez. Gelecek müzakere çok daha uzun zaman alacaktır ve elimiz çok daha zayıf olacaktır. Kesin olan tek şey belirsizliğin devam edeceğidir.” diye konuştu.
MAY’İN ARAYIŞLARI
Başbakan May parlamentonun 15 Ocak’ta reddettiği Brexit anlaşmasını revize edebilmek için dün Brüksel’de bir dizi temasta bulunmuş ancak beklediği sonucu alamamıştı.
May, anlaşmanın Kuzey İrlanda sınırına ilişkin “tedbir maddesini” değiştirmeyi amaçlıyor.
İngiliz parlamentosunun değiştirtilmesini talep ettiği madde İngiltere’nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına Brexit’in ardından fiziki sınır girmemesi için formüle edilmişti.
May, bu maddeye ya bir zaman tahdidi getirmeye ya da İngiltere’nin bu maddenin işlerliğine tek yanlı son vermesini sağlayacak bir mekanizma kurulmasına çalışıyor.
Tedbir maddesi İngiltere’nin AB ile kapsamlı ticaret anlaşması imzalayana dek gümrük birliği içinde kalmasını, Kuzey İrlanda’nın da buna ilaveten bir dizi farklı AB kuralına da tabi kalmasını öngörüyordu. Maddeye karşı çıkanlar bunun İngiltere’yi süresiz bir şekilde fiili AB üyesi tutacağını ve Kuzey İrlanda’yı da tedricen İngiltere’den koparacağını ileri sürüyordu.?
YENİ OYLAMA NE ZAMAN?
May’in AB’den istediği tavizleri alması durumunda revize edilmiş Brexit anlaşmasını 13 Şubat’a kadar parlamentoya sunması bekleniyor. May, bunun başaramaması halinde ise 14 Şubat’ta parlamentoya bir dizi farklı Brexit senaryosunu oylama imkanı vereceğini ilan etti.
Öte yandan İngiltere’nin normal takvime göre AB’den ayrılacağı 29 Mart’a 49 gün kaldı.
Ülkenin AB’den anlaşmasız ayrılığı tercih etmesi durumunda bile İngiliz parlamentosunun Brexit tarihinden önce göç, ticaret, finansal hizmetler, tarım, balıkçılık ve sağlık sistemiyle ilgili bir dizi uyum yasasını çıkarması gerekecek.
Siyasi gözlemciler daralan takvim içinde Brexit tarihinin ertlenme ihtimalinin güçlendiğini belirtiyor.
May’in Brexit anlaşması 15 Ocak’ta parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında 202’ye karşı 432 oy gibi tarihi bir farkla reddedilmişti.
Parlamentoda geçen hafta yapılan oylamalarda ülkenin anlaşmasız Brexit’ten kaçınmasını öngören önerge ile Brexit anlaşmasındaki Kuzey İrlanda sınırına ilişkin “tedbir maddesinin” değiştirilmesi halinde anlaşmanın onaylanmasını içeren bir önerge kabul edilmişti.
İngiltere’de Brexit konusunda yeni bir referanduma gidilmesi için kampanya yürüten gruplar da bulunuyor. Macar asıllı ABD’li iş adamı George Soros’un da bazılarına mali kaynak sağladığı bu gruplara başta eski Başbakan Tony Blair olmak üzere çok sayıda eski siyasetçi ve bürokrat da destek veriyor.
İngiltere 23 Haziran 2016’da yapılan referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.