Alman Büyükelçi Erdmann’dan Türk-Alman ilişkilerine ilişkin önemli açıklamalar

Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Erdmann gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdmann, “Türkiye, Avrupa ile iç içedir. Vazgeçilmez partner konumundadır. Alternatif aramak mantıklı değil. Bunu Türkiye ve Rusya’nın nükleer santral temeli attıkları günün ertesinde söylüyorum.” dedi

Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann ve eşi Marion Maria Antonia Erdmann, aralarında Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli’nin de bulunduğu yayın yönetmenlerine bir yemek verdi ve güncel konular hakkında soruları yanıtladı.

Erdmann, geçen hafta Bulgaristan’da gerçekleşen AB zirvesine ilişkin olarak “Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilere, Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkilere baktığımızda bizler vazgeçilmez birer partner konumundayız. İlişkilerimizi yok saymamız ya da bitirmemiz söz konusu değil. Elbette önümüzde engeller var ama bunlar aşılabilecek engellerdir. Bunlar aşıldıktan sonra yapıcı bir ilişki düzeyine geçileceğinden eminiz” dedi. Dünyanın mevcut konjonktüründe Almanya ile Türkiye’nin ya da AB ile Türkiye’nin birbirinden kopması, ilişkilerini noktalaması gibi bir lüksleri bulunmadığını söyleyen Erdmann, “Biz işbirliği yapmak mecburiyetindeyiz, aynı zamanda yapmak da istiyoruz. Almanya olarak Türkiye’nin AB müzakerelerinin dondurulması veya durdurulmasını kesinlikle istemiyoruz. Müzakereleri bir kere dondurursak, bitirirsek, tekrar müzakere ortamına geri dönüş çok zor olacaktır” diye konuştu.

Türkiye’nin dış ticaretinin yarısının AB ülkeleriyle yapıldığını kaydeden Erdmann, “Zaman zaman Türkiye için Çin, Rusya gibi alternatiflerin olduğu yazılıyor. Bunlar aslında fanteziden ibaret. Türkiye ekonomisi Avrupa ile iç içedir. Başka bir çare aramak pek mantıklı değil. Türkiye Cumhurbaşkanı ile Rusya Devlet Başkanı’nın yeni nükleer santralın temelini attıkları günün ertesinde söylüyorum bunu” ifadesini kullandı.

‘BUZLAR ÇÖZÜLDÜ UÇAK HAVALANIYOR’

Başbakan Binali Yıldırım’ın Almanya ziyareti ve gazeteci Deniz Yücel’in serbest bırakılmasının iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıp açmadığı sorulan Erdmann, “Uçağın üstündeki buzlar çözüldü, uçak havalanmaya başladı aslında. İyi bir zeminde ilerlediğimizi söyleyebilirim. Her ne kadar yeni kurulan hükümet Türkiye politikasını detaylandırmamış olsa da bu olumlu havayı bundan sonra da sürdüreceğinden, yapıcı bir siyaset izleyeceğinden eminim” yanıtını verdi.

‘AFRİN TERÖRLE MÜCADELENİN PARÇASI’

Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonuyla ilgili soru üzerine Erdmann, “Türkiye, terör saldırılarına karşı kendini savunma hakkına sahiptir. Afrin’in ele geçirilmesi gerçeğinin de terörle mücadelenin bir parçası olabileceğini değerlendiriyoruz. Türk askerinin Suriye topraklarındaki varlığı geçici olmalı, operasyon neticesinde mutlaka geri çekilmesi gerekiyor” yorumunda bulundu.

SERBEST VİZE

“Serbest vizelerle ilgili olarak sözümüzü tutmak istiyoruz” diyen Erdmann, şöyle devam etti: “Vize serbestisinin elde edilmesini, sonuca ulaşmasını istiyoruz. Yürürlüğe girebilmesi için AB’nin 40 maddelik yol haritası var. Çoğu Türkiye tarafından yerine getirildi, 6 eksiğimiz var. En önemlisi, Terörle Mücadele Yasası’yla ilgili değişiklik yapılması. Eksik maddeler yerine getirildikten sonra bu konuda bir sonuca ulaşılacağını düşünüyorum. AB’nin yeni şartlar ileri sürmediğini özellikle söylemek istiyorum.”

‘GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ’

Almanya’ya kaçan FETÖ mensuplarının iadesiyle ilgili olarak da Erdmann şunları söyledi: “Almanya ve Avrupa olarak Gülen hareketinin 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili nasıl bir rol üstlendiği, nasıl bir etkisinin olduğunu anlamakta zorlandık. Elbette üye olan kişilerin cezalandırılması konusunda Türk tarafıyla görüşme yapmaya hazırız. İadesi istenen kişilerle ilgili bizzat o kişinin bu suçu işlediğine dair bir kanıt, belge olması gerekiyor. Alman yargısının devreye girebilmesi için sadece ‘Bu kişi bu hareketin üyesidir, cep telefonunda haberleşme programı yüklüydü ya da bankada hesabı vardı’ demek yetmiyor.”

Büyükelçi Erdmann, “Darbe girişimi, güçlü Alman istihbaratının raporlarına göre sizce kimler tarafından yapılmıştır?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Fethullah Gülen, uzunca süre mevcut iktidarla birlikte yürüdü. Böyle bir ortamda biz yabancıları mazur görmeniz gerekiyor. Bu kadar yakın işbirliği sürerken bir ortağın bir anda terör örgütü haline gelmesini hemen idrak etmemiz beklenmemeli. Geç anlamış olabiliriz ama şu anki konumumuz itibarıyla anlamamış, şüphe duyduğumuz anlamına da gelmesin. Gülen ile ilgili ABD de yaptırım uygulamış değil…” Büyükelçi, “Almanya Fethullah Gülen’i terörist olarak görmüyor mu? Darbenin FETÖ tarafından yapılmadığını düşünüyor mu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Her kim bu darbe girişiminden sorumluysa, katkısı olduysa en ağır şekilde cezalandırılması, hesap vermesi gerekiyor.”