Okyanus Grubu Davası’nda yargılanan Yılmaz Altınsoy, Gülenistler için ‘Devlete hükmeden ama devlet gibi davranmayan odak’ diyor. Devlet gibi davranmadılar, çünkü Hanefi Avcı’nın deyişiyle devlet olduklarını bilmiyorlardı.
“Bana iletilen gizemli mesajı, ulaştırılması istenen kişiye götürdüm.”
Kendisini, geniş bir salonda, iletilmek istenen mesaj kadar gizemli, hatta teşbihte hata olmaz masonik bir atmosferde karşılayan eski Başbakan kuzeni işadamının ‘nazik tehdidi’ni bu cümleyle özetliyor.
Cümle, Paralel Devlet Yapılanması’nın (PDY) gizli ekonomik ajandalı operasyonunda hedef alınan Okyanus Şirketler Grubu’nun iki numaralı ismi Yılmaz Altunsoy’a ait. Mezkur işadamı, Altunsoy’a, patronu Nusret Argun’a iletilmek üzere şu mesajı veriyor:
“Başınıza gelen tüm bu işlerin doğalgazdaki pozisyonunuzdan kaynaklığını düşünüyorum. Eğer doğalgaz işinden çıkarsanız bu işlerin sona ereceğine inanıyorum. Bu konuyu patronuna ilet.”
Okyanus’un patronu Argun, tehdit ya da Altınsoy’un yumuşatılmış deyişiyle ‘gizemli mesaj’a boyun eğmeyerek doğalgaz sektöründen çekilmez ve beş yıl cezaevinde yatar.
Argun ve arkadaşlarının hapsedilmesine neden olan davanın içeriğine bir göz atalım. (Bu büyük kumpas davasıyla ilgili detaylı bilgiyi 8 Şubat’ta SABAH’ta yazdığımız ‘Okyanus’a kumpas’ haberinde bulabilirsiniz.)
Okyanus Grubu Davası, ‘Okyanus Ötesi’nden yönetilen PDY’nin 2008 yılında tertiplediği önemli bir dava. Soruşturma süreci, hedef şirket (Okyanus) Konya merkezli olduğu için Konya’da başlamış, sonra dava Özel Yetkili Mahkeme’ye alınmak istendiği için hukuki süreç PDY tarafından Adana’ya taşınmış. Bunun için ne gerekiyorsa da yapılmış. Savcılar değiştirilmiş, hatta davanın hukuki içeriği de… Mesela ihaleye fesat karıştırma suçlaması silahlı örgüt kapsamına sokulmuş.
KUZEN İŞADAMI DEVREDE
Okyanus, yukarıda bahsi geçen kuzen işadamı ile doğalgaz işinde (Energaz firması) ortaklıkları bulunan bir şirketler grubu. Şirketin, enerjinin yanı sıra pek çok farklı sektörde yatırımı var. İnşaat, güvenlik, sağlık ve temizlik bunların başında geliyor.
Şirketler Grubu’nun patronu Nusret Argun, 27 Eylül 2008’de tutuklanıyor. Davanın başlangıç aşamasında kritik bir noktada devreye kuzen işadamı giriyor. İşadamı, Yılmaz Altınsoy’u ofisine çağırıyor ve onunla görüşüyor. Gerisini Altınsoy’un bana gönderdiği açıklamadan takip edelim:
“Doğalgaz şirketinin yönetim kurulu toplantısı için İstanbul’da bulunan şirket merkezine gittiğimiz bir gündü. Toplantı sona erdi. Nusret Argun’un kızı ve Okyanus şirketinin bir yöneticisi ile birlikte tam binadan ayrılmaya hazırlanırken doğalgaz şirketinin bir yöneticisi, beni odasında beklediğini ve görüşmek istediğini belirtmiş. Aslında biz arkadaşlarla kendi aramızda bir karar almıştık ve olabildiğince kimseyle yalnız başımıza görüşmemeye dikkat ediyorduk. Ancak davet eden kişinin asistanı sadece benimle görüşmek istediğini bildirince mecburen yalnız olarak görüşme yapmak üzere odasına gittim. Uzun sayılabilecek bir bekleyişten sonra beni içeriye aldılar ve ilgili kişi ile görüşmeye başladım. Kendisi bana ‘Patronunun en az bir yıl hapiste kalacağını tahmin ediyorum ve başınıza gelen tüm bu işlerin doğalgazdaki pozisyonunuzdan kaynaklandığını düşünüyorum. Eğer doğalgaz işinden çıkarsanız bu işlerin sona ereceğine inanıyorum. Bu konuyu patronuna ilet’ dedi. Ben de ‘Nusret Bey’in hiçbir suçu yok, bir komplo ile karşı karşıyayız, en fazla 3-4 ay sonra çıkar inşallah. Ama ben yine de mesajınızı Nusret Bey’e iletirim’ dedim. Ve odasından ayrıldım. Her hafta cezaevinde patronum Nusret Bey’i ziyarete gittiğim için ilk ziyaretimde de konuyu kendisine anlattım.”
Bana ulaşan bilgi, işadamının “Argun beş yıl cezaevinde kalacak” dediği yönündeydi. Ancak Altınsoy, işadamının “Patronunuzun bir yıl hapiste kalacağını tahmin ediyorum” dediğini söylüyor.
AJAN OLDUĞUNU BİLMEYEN AJAN
Her halükârda bu tür durumlarda kimin ne kadar cezaevinde kalacağını ‘tahmin edebilmek’ için davayı yöneten üst aklın, sonraki süreçte ne yapacağına dair birtakım istihbarat bilgilerine vakıf olunması gerektiği izahtan vareste. Belli ki bu işadamına, birileri Argun’un ne kadar cezaevinde yatacağını söylemiş, o da “Doğalgaz işinden çekilirseniz başınıza gelecek felaketten kurtulursunuz” demiş. Yani hisselerinizi bana devredin demeye getirmiş. Ve Argun bu teklifi reddettiği için beş yıl cezaevinde yatmış.
Altunsoy, kendisinin tutuksuz yargılandığı Okyanus Grubu davasında kumpası kuran gücü “Devlete hükmeden ama devlet gibi davranmayan odak” olarak tanımlıyor.
Bu ifadenin, PDY ile ilgili bugüne kadar yapılmış en iyi tanımlamalardan biri olduğunu düşünüyorum. Devlete hükmedip devlet gibi davranmamak gibi vahim bir hata, ancak artık devlet olduğunun ayrımına varmamakla yapılabilir. Hanefi Avcı boşuna demiyordu, “Devlet oldular, ama bunun farkına varamadılar” diye. Trajik istihbarat kaidesi, ‘En iyi ajan, ajan olduğunu bilmeyendir’ klişesine de uyuyor bu. 1990’ların meşhur filmi Altıncı His’teki ‘ölü olduklarını bilmeyen ölülerin’ vaziyetine de…